İlaç sektörünün en geniş katılımlı
genç derneği SURDER’den
gündem değerlendirmesi
Sağlık Ürünleri Derneği (SURDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Sağlık Eski Bakanı Sn. Ecz. M. Kazım Dinç’ten İlaç Sektörü ve önümüzdeki dönem Dernek çalışmaları özelinde görüşlerini alacağız.
W-Sayın Bakanım öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Okuyucularımız için Derneğiniz hakkında daha detaylı bilgi verebilir misiniz? STK olarak Derneğinizin faaliyet alanının diğer STK derneklerinden farkı nedir?
K.D.- Teşekkür ederim. Sağlık Ürünlerinin Türkiye’deki mevzuatının, yasal ve etik düzenlemelerinin sağlıklı bir biçimde oluşturulması ve yürütülmesi konusuna çözüm ortağı olmak gayesi ile 2007 yılında kurulan SURDER, sektörümüzün en geniş katılımlı derneği konumundadır.
Yerli ve yabancı firmalardan oluşan üye sayımız 80’i geçti.
Diğer ilaç sektöründeki STK’lardan farklı olarak, hem reçeteli, hem reçetesiz ilaçları temsil ediyoruz ve bunları Sağlık Ürünleri adıyla aynı çatı altında,
Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler (GBTÜ),
Tıbbi Cihazlar,
Takviye Edici Gıdalar,
Kozmetik ve Dermokozmetik Ürünler,
insan sağlığında kullanılan Biyosidal Ürünler ile birlikte geniş bir katılım ile faaliyet göstermekteyiz.
W-İlaç sektörünün ülkemiz için ne denli önemli olduğunun bir kez daha bilincine varmış bulunduğumuz bugünlerde, sizden durum değerlendirmesi alabilir miyiz?
K.D. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sağlık Bakanlığımızın ve Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumunun değerli önderliğinde, ilaç sektörü ile birlikte tüm Bakanlıklarımızın işbirliği içinde çalışmalarını ve hızla etkin aksiyonlar aldıklarını görmekten gurur duyuyoruz. Hükumetimizin, değerli doktorlarımız ve sağlık personelimizin fedakâr mücadeleleri tüm dünyaya örnek oluşturarak göğsümüzü kabartıyor.
Stratejik öneme sahip olan sektörümüzde, ülkemizin ilaç ve tüm sağlık ürünleri ihtiyacını karşılayan sanayimizin bulunmasının, dışa bağımlılığın azaltılması konusunda ne denli önemli bir etkisi olduğunu bir daha idrak etmiş bulunmaktayız. İlaç sektörümüz pandemiden önemli ölçüde etkilense de faaliyetlerine ara vermeden devam etmektedir ve birçok batılı ülkenin önüne geçerek hızlıca COVID-19 tedavisinde kullanılacak ilaçları halkımızın ve Devletimizin hizmetine sunmuş durumdadır. Tüm dünyada örnek olarak gösterilen ve Sağlık Bakanlığımızca oluşturulan ilaç takip, ürün takip ve stok sisteminin önemi bugünlerde daha çok anlaşılmaktadır.
Zaman birlik zamanıdır. Sektördeki tüm sivil toplum kuruluşlarının ve firmaların birlikte hareket etmesi ve Sağlık Bakanlığımızın ihtiyaçları ve öncelikleri doğrultusunda, hareket etmesi gerekmektedir. Bunun için tüm ilaç firmaları ve sektörü temsil eden STK’ları elinden geleni yapmaya çalışıyor. SURDER de Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası’na destek kapsamında tüm üyeleri ile birlikte önemli ölçüde katılım sağlamıştır.
W- Pandeminin diğer sektörler gibi ilaç sektörü üzerindeki ekonomik etkileri konusunda görüşlerinizi ve çözüm önerilerinizi alabilir miyiz?
K.D. Türkiye’de ilaç sektörü, maalesef bugüne kadar “maliyet unsuru” bir sektör olarak algılanmıştır. Oysa fedakârlıkla Devletimizle birlikte pandemi döneminin atlatılmasına çalışan Sektörümüz, Hammadde fiyatlarındaki yükseliş, yabancı ülkelerdeki gümrük kapılarının kapanmasından kaynaklanan hammaddeler ve lojistik faaliyetlerin gecikmesine rağmen, tüm gücüyle imkânlarını seferber etmiş durumdadır. Bu hizmetin ve ilaç tedarikinin aksamadan sürdürülmesi hayati öneme haizdir. Maalesef açıklanan ‘ekonomik istikrar kalkanı’ paketinden yararlanacak sektörler ‘mücbir sebep sektörleri’ arasında ilaç yer almamıştır. İlaç Sanayinin cansiperane bir şekilde çalışmalarını sürdürebilmesi için mutlaka bu Ekonomik İstikrar Kalkanı Tebliği’ne İlaç Sektörünün de dâhil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ayrıca hayati öneme sahip Pandemi ürünleri için özel bir ruhsatlandırma süreci ve fiyatlandırma değerlendirmesi yapılması gerektiğine inanıyoruz. ARGE desteğinin arttırılması öncelikli sektör olan ilaç sektörü için özellikle bu dönemde pandemi ilaçlarının biran önce halkımızın hizmetine sunulmasında faydalı olacağı kanısındayız.
W- Halkımıza, kamuya ve sektöre yönelik mesajlarınızı alabilir miyiz?
K.D.- Biz de tüm halkımızla birlikte “Evde kal” mesajını tekrarlıyoruz ve canla başla çalışan Sağlık Bakanlığımız ve tüm sağlık çalışanlarını kutluyor, enfekte olan tüm hastalarımıza acil şifalar ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz.
Aynı zamanda Ülkemiz sağlığına hizmet eden tüm Eczacılarımızın 14 Mayıs Eczacılık Gününü şimdiden kutluyorum.
Tüm milletimize sağlıklı günler dileriz.
W- Sayın Bakanım değerli görüşleriniz ve paylaşımlarınız için teşekkür eder, saygılar sunarız