Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala hepimizi keyifli bir hazırlık telaşı sardı. Aile ve dostlarımızla bir araya geldiğimiz bu özel günlerde birbirinden lezzetli yemekler ve tatlılar sofralarımızda yerlerini alacak. Bayramda çoğumuz özellikle tatlılardan oluşan lezzetli ikramlarda irademize sahip çıkmakta zorlanacağız kuşkusuz. Ancak dikkat!
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Güler Aras, Ramazan boyunca değişen beslenme alışkanlıklarının ardından bayramda midemize aniden yüklenmenin şişkinlik, mide bulantısı ve hazımsızlık gibi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekerek, “Ayrıca kan şekerinde gelişecek olan düzensizlikler nedeniyle baş ağrısı ve dönmesi, terleme ile mide bulantısı gibi sorunlar da gelişebilir. Bayramda hatalı ve aşırı beslenmek özellikle diyabet ile hipertansiyon hastaları için yaşamsal problemler oluşturabilir. Bu nedenle bayram sevincimize gölge düşmemesi için sağlıklı beslenmemiz çok önemli. Ayrıca düzenli bir fiziksel aktiviteyi rutinimize eklememiz hem ruhumuza hem bedenimize iyi gelecektir” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Güler Aras, Ramazan Bayramı’nı sağlıklı geçirmeniz için dikkat etmeniz gereken 5 kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Güne limonlu suyla başlayın
Bir ay boyunca susuz kalan vücut dokularımız toksin atmak ve hücreleri canlandırmak için suya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Sabah uyanınca bir büyük bardak suya damlatacağınız limon, içeriğindeki sitrik asit, diğer enzim ve asitlerle etkileşime geçerek, sindirim sistemini düzenliyor. Buna ek olarak limonlu su ile güne başlamak; vücudu serbest radikallerden koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Gün boyu tüketilen 2.5-3 litre su organların sağlıklı çalışabilmelerine destek veriyor. Ancak metabolizmanın düzgün çalışması açısından limonlu su çok önemli olsa da mide rahatsızlığı olanlar, hamileler veya kronik hastalığı olan kişilerin limonlu su tüketiminden kaçınmaları gerekiyor.
Güne mutlaka kahvaltı ile başlayın
Bayramın ilk günü genellikle renkli kahvaltı sofralarıyla başlıyor. Aras, sonraki günlerde de kahvaltı öğününün asla atlanmaması gerektiği uyarısında bulunarak, “Zira kahvaltıyı atlamak sağlıksız bir başlangıç olup, hızla acıkmanıza neden olacaktır. Kahvaltıda öncelikle kaliteli protein kaynağı olan yumurtaya yer vermeniz gerekir. Buna ek olarak zeytin, az yağlı peynir ve bol söğüş/yeşillik ile sofranızı çeşitlendirebilirsiniz. Tam buğday veya çavdar ekmeklerinin yanında bal / reçel tüketimini bir tatlı kaşığı ile sınırlandırmaya dikkat edin. Bu besinlerle sağlıklı ve renkli bir kahvaltı yapmış olacaksınız” diyor.
Tatlıyı ana öğünden 2 saat sonra tüketin
Bayram günlerinde dikkat etmeniz gereken en önemli kurallardan biri, şeker ve tatlıları sınırlı miktarda tüketmek olmalı. Kan şekerinizin dengede kalabilmesi için masum tatlıları, yani sütlü veya meyveli tatlıları tercih etmelisiniz. Kan şekerini ani yükselten ve sağlıksız olan şerbetli veya hamur tatlılarından uzak durmanız gerektiğini vurgulayan Aras, “Sütlü veya meyveli tatlılar yerine dondurmayı tercih etmek isterseniz, 2 top dondurmanın 1 porsiyon meyveye eşit olduğunu düşünerek tüketin. Unutmayın ki her zaman en sade alternatif, en masum olandır. Lezzet arttıkça buna bağlı olarak kalori ve yağ oranı da artmaktadır” diyor. Güler Aras, tatlıları glukoz seviyesinin ani yükselmemesi için ana öğünlerden 1.5-2 saat sonra tüketmeye dikkat etmeniz gerektiğini de sözlerine ekliyor.
Ana yemekleriniz bol proteinli ve bol lifli olsun
Bayramda kırmızı ve beyaz eti bol tüketmeniz kaliteli bir öğün geçirmenizi sağlayacaktır. Ancak sağlığınız için pişirme yöntemlerine mutlaka dikkat etmeniz gerektiğini belirten Aras, “Izgara, haşlama, buharda pişirme fırında pişirme gibi yöntemleri tercih etmeli, kızartma gibi pişirme yöntemlerinden uzak durmalısınız. Zira bu pişirme yöntemlerini tercih ettiğinizde vücudunuza fazladan yağ almış olacaksınız. Proteinli yemeklerin yanında mutlaka lif açısından zengin olan sebze yemeklerine de yer vermelisiniz. Bu sayede daha sağlıklı bir sindirim ve boşaltım sistemiyle bayramı sürdürebilirsiniz” diyor.
Her ana öğünde salata ve yeşillik şart!
Zengin vitamin ve mineral içerikleri nedeniyle sofralarımızda mutlaka yer alması gereken salatalar vücudumuzdaki besin maddelerinin eksikliğini önlemeye yardımcı oluyorlar. Salataların yüksek posa içermeleri sebebiyle de faydaları saymakla bitmiyor: Sindirim sisteminin daha iyi çalışmasına destek veriyorlar. Yiyeceklerin kana geçiş hızını yavaşlattıkları için kan glikoz regülasyonunu sağlamakla birlikte daha uzun süre tok durmamıza yardımcı oluyorlar. Ayrıca yiyeceklerin zararlı etkilerini azaltıp, faydalı özelliklerinin de artmasına katkıda bulunuyorlar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Güler Aras, “Hem sağlığınızı hem de kilonuzu korumak için her öğünde bir büyük kase mevsim sebzeleriyle hazırlanmış salatayı yağsız veya 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile tüketmeyi ihmal etmeyin” diye konuşuyor.