WinAlly olarak, Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney’in gündeme dair değerli görüşlerini aldık;
Türkiye’de sayıları 43.000’ü aşkın eczacının meslek örgütü olarak 2021 yılında 65. Kuruluş yıldönümümüz kutladık. 65 yıldır ülkemizde vatandaşlarımızın ilaca ve sağlığa erişimi noktasında, toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi amacına hizmet ediyor; meslektaşlarımızın ve mesleğimizin geleceği, ülkemizin gelişimi ve refahı için yılmadan, usanmadan çalışıyoruz.
Farklı branşlarda ve alanlarda mesleğimizi icra eden meslektaşlarımız için “kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşu” olarak var gücümüzle hizmet etmeye çalışıyoruz.
Eczanesi olan meslektaşlarımızın, kamu ve özel hastanelerde çalışan hastane eczacılarımızın, kamuda ve özel sektörde özellikle ilaç sanayiinde çalışan meslektaşlarımızın, devlet ve vakıf üniversitelerinde görev alan akademisyen meslektaşlarımızın hepsinin ayrı ayrı sorunları ve sıkıntıları ve mesleklerinden beklentileri var.
Dediğim gibi her alandaki meslektaşımızın sorunu var. Bu sorunların çözümleri ise zorlu ama asla imkânsız değil. Hal böyleyken, hiçbir surette vakit kaybetmeden çalışmak zorundayız.
Bildiğiniz üzere, 6643 Sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu’nun 35. Maddesi uyarınca Birliğimizin merkezi yönetim organı Merkez Heyetimiz iki yıllık bir dönem için seçilir.
Bu sene, 43. Olağan Büyük Kongremizi 11-13 Kasım 2021 tarihleri arasında düzenledik. 14 Kasım 2021 günü de 43. Dönem’de görev alacak Merkez Heyeti, Denetleme Kurulu ve Yüksek Haysiyet Divanı Üyelerimizin seçimini tamamladık.
Gerçekleştirmiş olduğumuz seçimlerde Türkiye’nin dört bir tarafındaki 54 Bölge Eczacı Odamızı temsil eden Büyük Kongre Delegesi meslektaşlarımızın tamamı oy kullandı. Kongremizde üç aday yarıştı. Tam bir demokrasi şöleni şeklinde geçen Kongremizde tüm delegelerimizin oy kullanmış olması 43. Dönem Olağan Büyük Kongremizin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Ben bugüne kadar seçime, sandığa ve seçilmişlere her zaman saygı duydum. Bu sebeple, Birliğimizin ve Odalarımızın bu demokratik yarıştan güçlenerek çıktığına inancım tam.
Meslektaşlarımız, bu zorlu dönemde bizlere güvendi ve mesleğimize yön verme yetkisini bizlere verdi. Yaşadığımız bu gururla 18 Kasım 2021 tarihinde gerçekleştirdiğimiz ilk Merkez Heyeti toplantımızda görev dağılımımızı gerçekleştirdik ve yeni döneme fiilen başladık.
Eczacılar içinde bulundukları sorunları aşabilmek için gerekli güce, vizyona, duruşa, iradeye sahiptirler. Bizler de meslektaşlarımız, mesleğimiz ve Birliğimiz için değişime ve yenilenmeye açık bir anlayışla, büyük bir coşku ve heyecanla çalışmaya başladık.
Birliğimiz 65 yıldır, hizmet yaygınlığını ve gücünü artırarak mesleğimiz ve meslektaşlarımız için çalışmaya devam ediyor. Mesleğimizin gündemi her zaman yoğun.
Birliğimizin yeni yönetimi olarak mesleğimizin bugününe ve geleceğine odaklı tüm önerilere karşı açığız. Yeni seçilen yönetimimiz, gücü ve enerjisi yüksek. Gerekli irade ve birikime de sahip. Dediğim gibi yeni bir yöntem ve yeni bir anlayış ile yola çıktık.
Her öneriyi dinleyeceğiz ve önemseyeceğiz. Kamu ile ilaç sanayi ile fakültelerimiz ile ortak çözüm yolları arayacağız ve bulacağız.
Türk Eczacıları Birliği olarak yürütmüş olduğumuz her bir projemizin temelinde eczacının birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olması yatıyor. Sadece ilaç tedariki ile değil aynı zamanda eczacının sunduğu ilaç, eczacılık ve sağlık danışmanlığı hizmetini esas alan projeler bunlar. Eczacının, mevcut olan rolünü daha da pekiştirmek, ülkemizdeki tüm eczanelerden aynı standartlarda bu hizmetlerin sunulmasını sağlamak amacındayız. Bu sebeple, eczacı olarak hâlihazırda var olan bu rolümüzün hem kamu hem de toplum tarafından daha da görünür olması için çabaladık bu projelerimizle.
Biz eczacılar topluma en yakın sağlık danışmanları olarak pandemiye karşı tüm dünyada en ön safta toplumun yanında olduk, olmaya devam ediyoruz. Birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olarak, vatandaşlarımıza ilaç hizmeti sunuyoruz. Aynı zamanda özellikle sağlık danışmanlığı ve hasta danışmanlığı gibi çok kritik rolleri üstleniyoruz.
Eczanelerimizde hastalarımızın ve tüm vatandaşlarımızın sağlığa ilişkin her türlü ihtiyaçlarına, taleplerine ve sorularına, en kolay ulaşabildikleri sağlık merkezleri olarak çözüm üretiyoruz. Hastane eczanelerimizde görev alan meslektaşlarımız da tüm pandemi koşullarına göğüs gererek büyük risk altında hizmet verdik vermeye devam diyoruz. Sunduğumuz bu katkılar, hem bizim için gurur verici hem de sağlık sistemimizin sürdürülebilirliği için vazgeçilmez.
Biz eczacılar, Sağlık sistemi içindeki vazgeçilmez yerimiz ve canla başla çalışma azmimizle tüm diğer sağlık çalışanları ile birlikte toplumumuza değer katmaya devam ediyoruz.
Pandemi koşullarında hem eczanelerdeki hizmet süreçlerinde hem de eczacının üstlenmiş olduğu sorumluluklarda çok ciddi değişiklikler oldu. Aslında Birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olan eczacıların sağlık sistemi içindeki rolü ve sorumlulukları çok fazla. Bu üstlenilen sorumluluklar birçok noktada görünür değildi ama bu küresel salgın, eczanelerin sağlık sistemi için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Pandemide, Eczacının, sağlık için toplum için üstlendiği sorumluluk tüm dünyanın gözü önüne serildi. Unutmayalım, sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemlerde, sağlık kuruluşları ve hastaneler dışında açık olan tek yer eczanelerdi. Sokağa çıkma yasaklarında bile eczaneler hizmet sunmaya devam ettiler. Biz hiç unutmuyoruz, herkesin de bir kez daha hatırlamasını istiyoruz. Biz eczacılar sağlık sisteminin vazgeçilmez bir noktasındayız. Bu durum bu küresel salgın döneminde hem kamu hem de toplumumuz için daha da görünür hala geldi. Bununla birlikte, bu döneme özgü olarak mevcut ilaç ve eczacılık hizmetinin sunmanın yanında, salgınla mücadeleye destek ve salgınının yayılmasını önleme sorumluluğumuz daha fazla ön planı çıktı. Bu konuda yeminimize bağlı bir şekilde canla başla hizmet ettik, etmeye de devam ediyoruz. Bu süreçte, mücadelenin en ön safhasında hizmet sunan meslektaşlarımızı ve eczane çalışanlarımızı kaybettik. Bu vesile ile eczanesinin başında hem salgınla mücadele edip hem sağlık hizmeti sunarken hayatlarını kaybeden meslektaşlarıma ve eczane çalışanlarımıza Allahtan Rahmet, yakınlarına ve tüm camiamıza bir kez daha başsağlığı diliyorum. Onlar, eczacılık mesleğinin Kahramanları. Ruhları şad olsun.
Bir sağlık profesyoneli olarak yerimizin rolümüzün farkındayız. Toplum sağlığına sunmuş olduğumuz katkının farkındayız. Gururla hizmet ediyoruz. Ama her geçen gün artan şiddet vakaları artık katlanılmaz bir noktaya gelmiş bulunmakta.
Sağlıkta Şiddet vuku bulduktan sonra hiçbir Yasanın koruyucu olması mümkün değil. Bu sebeple, sağlıkta şiddetin önlenmesinin temeli cezaların caydırıcılığından ve koruma süreçlerinin etkinliğinden geçiyor. Bu noktada, bu konuyla ilgili her türlü mevzuat girişimi çok çok önemli. Bugüne kadar bu konudaki tüm mevzuat değişikliklerini destekledik desteklemeye devam edeceğiz.
Uygulanmakta olan ilaç fiyat kararnamesinin (Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararın) güncellenmesi yönündeki taleplerimizi Sayın Bakanımız ile yapmış olduğumuz son görüşmemizde de kendilerine aktardık. Özellikle pandemi koşulları ile daha da ağırlaşan bir şekilde eczanelerimizde ciddi bir ekonomik daralma yaşanıyor. Eczanelerimizin ekonomik sürdürülebilirliği noktasında ciddi çıkmazlar ile karşı karşıyayız. Eczacılar olarak İFK’nın acilen güncellenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Üretim ve tedarik noktasında uygulanmakta olan mevcut mevzuat gereği her yıl aynı dönemde erişim sorunları yaşıyoruz. Hastalarımızın ilaca erişimini sağlama noktasında meslektaşlarımız çoğu zaman çaresiz kalıyor. Bu nedenle, uygulanmakta olan mevzuat tedarik sürecinde sıkıntı yaratmayacak şekilde yeniden düzenlenmeli ve mümkünse yılda bir kez yapılan fiyat güncellenmesi yıl içinde bir kaç kez yapılmalı.
Mesleğimizin kronikleşen en temel sıkıntısı, farklı ve daha çeşitli uzmanlık alanları ve branşların, istihdam koşullarının olmaması. Mezun olan eczacılarımızın farklı alanlara yönelmesi gerekiyor. İlaç sanayi, akademi, kamu, hastaneler vb. Bu noktada genç meslektaşlarımıza daha fazla çalışma alanı sunmak zorundayız.
Biz Türk Eczacıları Birliği olarak Eczane eczacılığının gelişimi hasta danışmanlığı rolümüzün artırılması noktasındaki projelerimiz devam ederken, mesleğimizin farklı branşlarda icrası için de gerekli girişimlerimizi sürdürüyoruz.
2022’ye başlarken gündemimizde bulunan konular, Sosyal Güvenlik Kurumumuz ile Birliğimiz arasındaki protokolün revizyonu, eczane ekonomilerinin iyileştirilmesi yönünde mevzuat değişikliği, yüksek haysiyet divanımız ile ilgili yasa değişikliği, internetten ilaç satışı ile mücadele, kamu kurum iskontolarının eksik veya hiç uygulanmaması durumu, kontrolsüz açılan eczacılık fakülteleri, kamuda görev alan meslektaşlarımızın özlük hakları, olağanüstü durumlarda eczacılık hizmetlerinin sürekliliği.
Tüm bu başlıklar ile birlikte daha birçok gündemimiz var kuşkusuz. Bunlara ek olarak, Türk Eczacıları Birliğinin yeni yönetimi olarak mesleğimizin geleceğine yön verecek proje hazırlıklarımız da devam ediyor. Bunu gerçekleştirirken, toplum ve karar vericiler nezdinde hem eczacı hem de eczane imajının geliştirilmesi için çalışmaya devam edeceğiz.
Birlik olarak ülkemizde ilaç ve sağlık politikaları belirlenirken, eczacıların ve eczacı örgütlerinin daha fazla dahil olduğu katılımcı bir mekanizma kurulması için girişimlerimiz devam edecek.
2022 yılından çok umutluyuz.
Pandeminin boğucu baskısı altında da olsak hala, yeni yılın mesleğimiz, meslektaşlarımız, ülkemiz için aydınlık olacağına inancımız tam.
WinAlly ailesi olarak uzunca bir süredir bu alanda ciddi bir haber kaynağı haline geldiniz. Sizleri bir kez daha tebrik ediyorum. Bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
Bu düşüncelerle, tüm meslektaşlarımın, sağlık, ilaç ve eczacılık alanında canla başla çalışan sağlık profesyonellerinin ve tüm paydaşlarımızın yeni yılını kutluyorum.
WinAlly olarak,
Başkanım bizde sizi tebrik eder, kalpten muvaffakıyet dileriz.
Başarılarınız daim olsun.