Ana Sayfa Tıp&Sağlık Teknoloji, Kaygı Bozukluğu sonucunda “Siberkondria”

Teknoloji, Kaygı Bozukluğu sonucunda “Siberkondria”

Siberkondria; internetten aşırı ve kaygı verici düzeyde hastalık ya da belirti arama davranışı olarak tanımlanıyor. Isparta Şehir Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Ali Kandeğer, “Yanlış, eksik ya da şüpheli bilgiler kaygıyı artırıyor ve kişinin daha çok araştırma yapmasına yol açıyor” dedi

“YANLIŞ, EKSİK YA DA ŞÜPHELİ BİLGİ KAYGIYI ARTIRIYOR”

Her insanın, kurum ya da topluluğun istediği bilgiyi internette yayınlayabildiğini ve bu paylaşımların çoğu zaman doğru-yanlış, güvenli-güvensiz süzgecinden geçmediğine dikkat çeken Isparta Şehir Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Kandeğer, “Yanlış, eksik ya da şüpheli bilgiler kaygıyı artırıyor ve kişinin daha çok araştırma yapmasına yol açıyor” dedi.

Dr. Kandeğer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaygı düzeyi arttıkça kişi doğru ya da yanlış fark gözetmeksizin internetten arama yapmaya devam ediyor ve kaygısını azaltmaya çalışıyor. Ancak uzun dönemde kaygı giderek artıyor ve kişinin günlük işlevselliği bozuluyor.

Siberkondria’ya sahip bu kişiler sık doktora gitme, sık tetkik yaptırma gibi sağlık kaygısını gidermeye dönük diğer davranışları da sıkça tekrarlar. Bu nedenle kişinin hayatı sağlık kaygısıyla tam bir kısır döngüye girer.”

https://www.haberturk.com/google-da-hastalik-arama-hastaligi-siberkondria-2105446

Acıbadem Fulya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Meral Akbıyık, kaygı bozukluğuna neden olan siber tehdit siberkondriayı anlattı.

Siberkondria nasıl ortaya çıkıyor?
Kişilerin bedensel yakınmalara verdikleri tepkiler birbirinden farklıdır. Bu yakınmalar bazen kişiyi hastalıkla ilgili düşünüp durmaya sonrasında da sağlıkla ilgili davranışlarda aşırılıklara itiyor. Kimi zaman kaygılar, doktor başvurusundan kaçmaya sebep olurken kimi zaman ise tekrarlayan doktor ziyaretlerine rağmen kişinin kaygıları yok olmuyor. Hastalıkla ilgili uğraş devam ederken internet devreye giriyor ve hastalık kaygısına siber bir özellik katıyor. Siberkondria hastalığında kişilerin internette karşılaştıkları bilgiler kaygıyı artırıyor, kişi artık daha muhtemel rahatsızlıklar yerine en ciddi, en kötü seyirli hastalıklara yoğunlaşıyor. Günlük uğraşları ikinci plana atıyor, sohbetleri hastalıklarla ilgili kaygı üzerine yoğunlaşıyor. Bu kapsamda siberkondria, hayatın pek çok alanında işlevsellik kaybı yaşanmasına da sebep olabiliyor.

‘Kanser oldum’ deniyor
Sürekli olarak vücudunda yanlış giden bir şeyler olduğuna dair kaygılar taşıyan kişi, bu belirtilerin çok ciddi bir hastalık olduğuna inanıyor. Siberkondria olan kişiler, kendi bedensel şikayetleri ile ilgili internet ortamında araştırma yaparak birçok tanı ile karşılıyor. Öksürük şikayeti olan kişi basit bir solunum yolu enfeksiyonu yerine akciğer kanseri olduğu, başı ağrıyan kişi yorgunluk yerine beyin kanaması geçirdiği ile ilgili ciddi kaygılar yaşayabiliyor. İnternet araştırmaları sıklaşabiliyor, en kötü senaryoyu destekleyen tüm bilgiler gerçekçi kabul ediliyor, daha olası açıklamalar ise göz ardı ediliyor. Bu durum sağlıkla ilgili kaygıları besleyen bir yöntem olarak hastalık kaygısı bozukluğunun kısır döngüsünü tamamlamaya yarıyor.

‘Sağlığı’ internette arıyorlar
İnternet kullanımının kaygı bozukluğuna etkisi üzerine yapılan bir takım araştırmalar var. 2006 yılında ABD’de internet kullanım biçimleri ile ilgili yapılan bir araştırmada, internet kullanıcılarının yüzde 80’inin sağlıkla ilgili internet araması yaptığı belirleniyor. 500 kişinin katıldığı bir diğer araştırmada ise internetten alınan bilgilerin grubun yüzde 40’ında kaygıyı artırdığı, yüzde 50’sinde ise azalttığı sonucuna ulaşılıyor. Araştırmacılar bazı katılımcılarda kaygı artışı yaşanmasının sebebinin edinilen bilgilerden faydalanma biçimleriyle ilgili olduğunu düşünüyor.

https://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/internetten-hastalik-tanisi-koyuyorsaniz-siberkondria-olabilirsiniz

En çok kanser soruluyor

Siberkondria hastalarının, basit ağrı, sivilce, küçük şişlik, kızarıklıklarla ilgili internette yaptıkları aramada, çıkan haber ve yorumlarla kendilerine teşhis koyduklarını anlatan Selvi, “Vakitlerinin büyük kısmını internette hastalık araştırarak geçiriyorlar. Baş ağrısıyla beyin tümörü, çarpıntıyla kalp hastalığı, ateşle ağır bulaşıcı hastalıklarının olduğu korkusuyla panik oluyorlar. Kanser, beyin tümörü, AIDS olduklarına kesin gözüyle bakıyorlar” diye konuştu. Selvi, doktorlarını hasta olduklarına ikna etmeye çalışan kişilerin tetkiklere güvenmediğini, çeşitli tedavi yollarını denediklerini bildirdi.

http://www.yavuzselvi.com/