İlacın egzamayı tedavi etmesi gerekiyordu.
Popüler Bilimden Ozan ZALOĞLU yazısı:
Yeni bir egzama ilacı, beklenmedik bir etki gösterdi ve uzun süredir alopecia totalis (saçkıran) hastalığı olan genç bir kızın saçlarının yeniden çıkmasını sağladı. Söz konusu hastalık, saçkıran olarak biliniyor ve kafadaki saçın tamamen kaybolmasına sebep oluyor.
Vakaya bakan doktorlar, durumun sebebini henüz bilmiyorlar fakat bahsi geçen bu etki diğer insanlarda da tekrarlanabilirse, bilinen bir tedavisi olmayan bu otoimmün bozukluk için çok ihtiyaç duyulan bir tedavi elde edilebilir.
Çalışmanın kıdemli yazarı ve Massachusetts Hastanesi’nde (MGH) hekim olan Maryanna Makredes Senna, şöyle söylüyor: “Epey şaşırdık çünkü bu hastanın kafa derisinde, iki yaşından beri saç çıkmıyormuş. Saç kaybına faydalı olabilen diğer tedaviler de işe yaramamış”
“Bildiğimiz kadarıyla bu, herhangi bir derecede alopecia areata hastalığı olan bir hastada, dupilumab ile birlikte saçın yeniden çıktığı ilk rapor.”
Valium’dan Viagra’ya kadar, bugün piyasada olan en iyi ilaçlardan bazıları tamamen tesadüf eseri ortaya çıkmış. Başlangıçta başka bir şey için tasarlanan bu ilaçlar, beklenmedik şeylerin bulunmasıyla birlikte çok daha fazla şeyi tedavi eder hale gelmişler.
Bu vaka çalışması, yeniden bunun gibi bir şeyle karşı karşıya olabileceğimizi gösteriyor. Dupilumab, geçenlerde FDA tarafından, orta dereceden şiddetli dereceye kadar olan egzamanın (atopic dermatitis) tedavisi amacıyla onaylanmıştı.
Egzama da otoümmin bir hastalık. Fakat bu hastalıkta bağışıklık sistemi, vücudun sağlıklı saç köklerine saldırmıyor; bunun yerine ciltte alerji tepkimesi oluşturuyor ve kızarık, kaşıntılı isiliklere sebep oluyor.
Daha önce yapılan çalışmalarda, bu iki otoümmin bozukluğun birbiriyle ilişkili olduğu ve egzaması olan insanların saçkıran olma ihtimalinin, genelde sanılandan daha yüksek olduğu gösterilmişti.
Fakat bunlar birbirine eşlik eden bozukluklar olsa bile, birisi için kullanılan bir ilaç, diğeri için faydalı olmayabilir.
Son vaka çalışmasında yer alan on üç yaşındaki kız, bunların hepsini biliyor. Hasta, daha yedi aylık olduğu zamandan beri, normalden daha fazla çalışan bağışıklık sistemi sebebiyle geniş çaplı tedavi görmüş. Yıllarca denenmesine rağmen, hiçbir şey beklenen etkiyi vermemiş.
Daha önce bir çift ilaç, hastanın dirençli egzamasını bir şekilde dindirmeyi başarmış fakat yaklaşık birkaç yıl sonra ortaya çıkan saçkıran üzerinde hiç etki göstermemiş.
Diğer birçok ilaç başarısız olurken, dupilumb’ın başarı gösterdiği görünüyor.
Haftalık iğnelerinin ilk dönemindeki altı hafta içerisinde, hastanın egzama belirtileri düzelmiş ve aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi, kafa derisinde ince saçların çıktığını fark etmeye başlamış.
Yedi ay sonra, velüs saçları olarak adlandırılan bu ince ve açık renkli saçlara, genelde kafa derisinde bulunan pigmentli bir saç dalgası katılmış.
Görünüşe göre bu beklenmedik saçların sebebi, dupilumab; hasta sağlık sigortasını değiştirmiş ve ilaca kısa bir ara vermek zorunda kalınca, yeni çıkan saçlar dökülmüş.
Fakat tedaviye döndükten sonra, saçları yeniden çıkmış.
Bu vaka şüphesiz ki heyecan verici olsa da, yeni bir saçkıran tedavisi haline gelmeden önce çok daha fazla testin yapılması gerekiyor.
“Şu anda, dupilumabın diğer saçkıran hastalarında da saç çıkmasını teşvik edip etmediğini bilmek zor fakat ben, geniş çaplı ve aktif egzama ile aktif saçkıranı olan hastalarda bunun faydalı olabileceğini sanıyorum” diyor Senna.
“Bu hasta nüfusunda dupilumab kullanarak yapılacak olan klinik bir çalışma için önerge verdik ve bunu yakın gelecekte araştırabilmeyi umuyoruz.”
Çalışma, JAMA Dermatology bülteninde yayınlandı.