Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Bilkent Yerleşkesi’nde yapılan Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında, dünyanın vaka tespitinde yeterince atak ve kararlı, hatta istekli olmadığını ifade eden Koca, “Böyle olunca, salgına karşı gerekli ataklığı gösterenler aleyhine sonuçlar çıkarılabilecektir. Dünya nüfusunun bu denli hareketli olduğu bir çağda yaşanan bir salgında endişe verici olan, tespit edilen vakalar değildir. Endişe verici olan, vaka tespit edilmemesidir. Salgında gözle görülmeyen her risk, izole edilmiş riskten çok daha fazla korkutucudur” uyarısında bulundu.
“Bu dönemde sosyal davranışlarımız değiştiği gibi ruh durumlarımız, psikolojilerimiz de değişti” diyen Koca, “Bazı konularda fikir birliğine daha kolay ulaşıyoruz, bazı konularda fikir birliğine ulaşmakta zorlanıyoruz. Belirsizlik karşısında toplumda endişe, tartışmalı bir hava olması olağandır. Bunun aşılabilir düzeyde tutulması, birlik ve beraberlik ruhuna zarar vermemesi önemlidir” şeklinde konuştu.
Bilim Kurulu Toplantımızın ardından Koronavirüs ile ilgili son gelişmeler ve aldığımız yeni tedbirlere ilişkin basın açıklamamız.
📍SAĞLIK BAKANLIĞI BİLKENT YERLEŞKESİ / ANKARAhttps://t.co/3L1AQcq4Bx
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) September 30, 2020
“Birçok yerde yaklaşık yarı yarıya bir düşüş sağladık”
Bakan Koca, bazı iddialara da cevap vereceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Herkes biliyor ki virüsün son tırmanışından sonra birçok yerde yaklaşık yarı yarıya bir düşüş sağladık. Aşı için önümüzde 2-3 aylık zaman kaldığı da düşünülürse tünelin ucu ve ışık göründü. Bazıları bu tünelden, emek vermeden, sırf konuşarak başarılı çıkmak istiyor ve hazır alaca karanlıktayken yarın unutulacak bazı iddialar ileri sürüyor. Bu yolun emekçilerinin cevap hakkı vardır. Bu, tedbirlere uyan ve devletine net güven duyanların da hakkıdır. Şunu bilmemiz gerekiyor. Her vaka hasta değildir. Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var ve büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor. İz sürücüler olan filyasyon ekiplerimiz ağırlıkla bunları tespit ediyor. Bu kişilere asemptomatik pozitifler diyoruz. Bunların salgın açısından önemi, bulaştırıcı yani taşıyıcı olmalarıdır. Eğer tespit ve izole edilmezlerse, salgının büyümesine yol açarlar. Gerekli destekle izole edildiklerinde, bu kişilerin testi, ortalama 1 hafta sonra zaten negatif çıkmaktadır.”
“Test sonucu pozitif çıkanların her biri bir vakadır”
Semptom gösteren kişinin taşıyıcı olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Koca, “Salgının ilerlemiş aylarında, sayıca biriken ve salgınla mücadelede önem arz eden kişiler, hastalar bunlar arasından çıkmaktadır. Artış gösteren hasta sayısına karşı, öne çıkan konumuz, sağlık sisteminin gücünü korumasıdır. Her gün açıklanan ve üzerinde durduğumuz ‘Yeni Hasta Sayısı’ asıl dikkat konusu olmalıdır. O halde durumun özü şudur. Test sonucu pozitif çıkanların her biri bir vakadır. Bunların büyük kısmı belirti göstermeyen taşıyıcılardır. Kalan kısmı ise hastalık bulgusu olup tedavi altına alınan hastalardır. Bir kısmını evde, önemli bir kısmını da hastanede takip ve tedavi ediyoruz. Hastanede tedavi altına aldıklarımızı ayrıca yatan hasta olarak raporluyoruz”
“Kayıplarımıza saygı gösterin”
Koca, belirtisi ister olsun ister olmasın, testi pozitif çıkmış herkesi ifade eden vaka kelimesi ile hasta kelimesinin anlamının aynı olmadığının altını çizdi. Hastayla ağır hasta arasındaki farkın açık olduğunu dile getiren Koca, şu açıklamalarda bulundu:
“Sahadaki mücadele ile hastanedeki mücadele de artık kısmen ayrıdır. Salgının altıncı ayında öne geçen, sağlık sisteminin kendisidir. Bunlar anlaşıldığı zaman her şey önem sırasında yerini bulur.
İkinci ve son derece önemli bir konumuz var. Bu konu, ahlakın, üzerinde spekülasyon yapmayı men ettiği bir konudur. Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Bu konudan bir tartışma galibiyeti bekleyenlere sesleniyorum. Sayısal bir galibiyet arıyorsanız, lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin. Kayıplarımıza saygı gösterin.”
“Yolun en güç kısmını aştığımıza inanıyorum”
Salgınla mücadele sürecinde devletin, halkın sağlığı kadar ulusal çıkarlarını da koruduğunu hatırlatan Bakan Koca, “Çünkü bu virüsün saldırısı sadece insan vücuduna değildir, eğitimedir, hayatın bütün alanlarınadır. Salgın, devletin vatandaşlarına karşı yükümlülüklerini de hedef almaktadır. O yüzden mesuliyeti olmayan bazı kişilerin tenkitleri fotoğrafın bir noktasına mercekle bakıp leke aramaktan farksızdır. Yolun en güç kısmını aştığımızda inanıyorum. Tedbirleri titizlikle devreye soktuğumuzda korkunun yerini özgüven alıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Son 3 hafta içinde yapılan bölgesel müdahalelerin sonuçlarını gördüklerini belirten Koca, yüksek artışlardan söz edilen birçok ilde başarı sağladıklarını söyledi.
Diyarbakır, Van, İzmir ve Samsun’a değerlendirme ziyaretleri yaptıklarını anımsatan Koca, şu açıklamaları yaptı:
“Değerlendirmelere civar illeri de dahil ettik. Bir haftayı da İstanbul’da yapılan çalışmaları gözden geçirmeye ayırdık. Böylece toplam 23 ilimizin sağlık altyapısını ve yürütülen faaliyetleri detaylı bir şekilde masaya yatırma fırsatı bulduk. 2 hafta önceki toplantımızda Ankara’daki durumu değerlendirmiş, sayılarda artışının yüksek olduğunu ifade etmiştim. Bu artış sadece Ankara ile sınırlı değil, Anadolu’nun birçok bölgesini etkileyen bir durumdu. En fazla dikkat çeken yer Ankara’daydı. Ankara’da hasta sayısı son 2 hafta içinde yarı yarıya azaldı. Bunu hastanelerimizdeki yoğunluğun azalışından da anlamak mümkündür.”
Aşı konusunda denemelerin çok ötesine geçildiğini, Türkiye’nin tedarik girişimlerine başladığını vurgulayan Koca, “Yaş ve kronik hastalık önceliğini gözeten bir programımız olacak. Bağlantılı olduğumuz ülkeler aşıdan sonuç aldıklarını rapor etmektedir. Bu sürece paralel olarak yerli aşı çalışmalarımız devam ediyor. Halen 13 çalışma var. Bunlardan faz 1 deneylerine başlamak üzere olanlar var. Hayvan deneyleri büyük ölçüde tamamlanmıştır. Çok yakında kendi aşımızın üretimine başlayacağımıza inanıyorum” diye konuştu.