Ana Sayfa Hukuk&Etik Tıbbi Destekli Ölümü Tercih Edenlerin Çoğu Kanser Hastası

Tıbbi Destekli Ölümü Tercih Edenlerin Çoğu Kanser Hastası

Yeni bir araştırmaya göre, ALS veya kanser hastalarının, nerede yaşadıklarına bakılmaksızın, tıbbi destekli ölümü tercih etme olasılıkları daha yüksek. /euronews – Gabriela Galvin

Ölümcül hastalığı olanların tıbbi yardımla yaşamlarına son vermelerine izin verilip verilmemesi çeşitli ülkelerde tartışma konusu olmaya devam ederken, yeni bir araştırma, bu uygulamayı tercih eden hastaların dünya genelinde oldukça benzer profillere sahip olduğunu ortaya koyuyor.

 

Dünya genelinde yaklaşık 282 milyon kişi, ötenazi (bir doktorun hastanın yaşamına son vermesi) veya yardımlı intihar (hastanın kendi yaşamını sonlandırması için gerekli araçların sağlanması) anlamına gelen tıbbi destekli ölüm (Medical Assistance in Dying – MAiD) uygulamasına izin veren ülkelerde yaşıyor.

Savunucular, bu yasaların hastaların gereksiz acılarını azalttığını ve yaşamlarının sonunda onurlarını korumalarına yardımcı olduğunu savunurken, eleştirmenler, bu uygulamanın savunmasız bireyler üzerinde baskı yaratabileceği veya ruh sağlığı ve palyatif bakımın ihmal edilmesine yol açabileceği endişesini taşıyor!

JAMA / Hekim Yardımlı İntihar ve Ampirik Etik Araştırmanın Tehlikeleri

JAMA Internal Medicine dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, 1999-2023 yılları arasında yasal olduğu 20 bölgede yaklaşık 185.000 kişi yardımlı ölüm yoluyla yaşamını sonlandırmayı seçti. Bu rakam, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, İsviçre, Kanada, Yeni Zelanda, beş Avustralya eyaleti ve bölgesi ile Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) sekiz eyalet ve bir şehrinde tüm ölümlerin yüzde 1,4’üne denk geliyor.

Çalışma ayrıca, MAiD uygulamasının zaman içinde artış gösterdiğini ortaya koyuyor.

Ottawa Üniversitesi’nden palyatif bakım doktoru ve çalışmanın kıdemli yazarı Dr. James Downar, Euronews Health’e yaptığı açıklamada, “MAiD’in yasal olduğu ülkelerde bile, insanların ezici çoğunluğu bu seçeneği kullanmıyor,” dedi.

Hangi hastalar ölümde tıbbi yardımı seçiyor?

Yasal düzenlemeler, tıbbi yardımlı ölüm (MAID) uygulamasının bölgelere göre farklılık göstermesine neden oluyor. İsviçre ve ABD’nin MAID’e izin veren bölgeleri gibi 10 yargı bölgesi, yalnızca hekim destekli intihara izin veriyor. Bu, doktorların hastalara kendi başlarına kullanmaları için ölümcül ilaçlar reçete etmesi anlamına geliyor.

Diğer yandan, 15 yargı bölgesi hastaların altı ila 12 ay içinde yaşamlarını kaybedecek durumda olmalarını, 17 yargı bölgesi ise hastaların en az 18 yaşında olmalarını şart koşuyor. Bu politikalar, hastaların kararlarını doğrudan etkileyebiliyor.

Çalışmaya göre, ölümcül dozu hastanın kendisinin almasını gerektiren bölgelerde, destekli ölüm oranları daha düşük olma eğiliminde. MAID ölümleri, uygulamanın yasal olduğu ülkelerde büyük farklılıklar gösteriyor. Araştırma döneminde, Hollanda’da MAID ölümleri tüm ölümlerin yüzde 3,2’sini oluşturarak en yüksek oranı gösterirken, ABD’nin Kaliforniya, New Jersey ve Washington DC bölgelerinde bu oran yüzde 0,1 ile en düşük seviyede kaldı.

Yargı bölgelerine göre tıbbi ölüm oranları.

Yine de, bu bölgelerdeki yasalar, kültür, sağlık hizmetleri ve sosyal destek farklılıklarına rağmen yapılan çalışma, tıbbi yardımlı ölümü tercih eden kişilerin büyük çoğunluğunun benzer sağlık sorunlarına sahip olduğunu göstermektedir.

Yargı bölgeleri genelinde, destekli ölümü tercih eden hastaların yüzde 66,5’i kanser hastasıydı.

Bunun ardından en yaygın hastalıklar sinir sistemi hastalıkları (yüzde 8,1), dolaşım sistemi hastalıkları (yüzde 6,8) ve solunum sistemi hastalıkları (yüzde 4,9) olmuştur.

Özellikle, dejeneratif bir nörolojik hastalık olan amiyotrofik lateral skleroz (ALS) nedeniyle ölen kişilerin MAiD tercih etme olasılığı, diğer hastalıklara göre daha yüksektir. ALS’ye bağlı ölümlerin yüzde 16,8’i MAiD yoluyla gerçekleşirken, kansere bağlı ölümlerin sadece yüzde 3,7’si MAiD sonucu gerçekleşmiştir.

Kamuoyu tartışmaları devam ediyor

Downar, bu durumun, hastaların MAiD’i seçmeleri için baskı altında tutuldukları iddiasının genellikle doğru olmadığını gösterdiğini söyledi.

Bunun yerine, hastaların kanser ve ALS gibi hastalıklar nedeniyle hızlı bir düşüş yaşadıklarında MAiD’i tercih etme eğiliminde oldukları gözlemleniyor.

Downar, “Yasalar, yetki alanları ve hizmetlerdeki tüm bu çeşitli farklılıklara rağmen, dünyanın her yerinde MAiD alan bireylerin temelde aynı olduğunu görüyorsunuz,” dedi.

“Hastalar bu konuda pasif değiller. Bunu yönlendiren daha çok hasta faktörleri gibi görünüyor” diye ekledi.

Hollanda, 2002 yılında ötanaziyi suç olmaktan çıkaran dünyadaki ilk ülke oldu. Ancak yardımlı intihara – bir hastaya kendi hayatını sonlandırması için araç verildiğinde – 1942’den beri İsviçre’de izin veriliyor.

Son yıllarda, bu politikalar Fransa, İrlanda ve son olarak geçtiğimiz ay İngiltere’de milletvekillerinin destekli ölüm yasa tasarısı lehinde oy kullanarak yasallaşmaya bir adım daha yaklaştığı tartışmalara konu oldu.

Downar, siyasi tartışmalar devam ederken, politika yapıcıların ve kamuoyunun verileri akılda tutması gerektiğini söyledi.

“MAiD’i yasallaştırmanın amacı MAiD’i teşvik etmek değil, seçime izin vermektir,” dedi.

Hangi AB Ülkeleri Ötanaziyi ya da Destekli Ölümü Suç Olmaktan Çıkardı?