Acıbadem Fulya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Rüştü Serter, aslında tip 2 diyabetin önlenebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Risk altındaki kişilerin erken tespit edilerek sağlıklı yaşam koşullarının sağlanması sayesinde diyabetin önlenmesi veya geciktirilmesi, günümüz tıbbının en önemli hedeflerinden biri haline gelmiştir. İnsülin direnci ve prediyabet, yani gizli şeker tespit edilen kişilerde sağlıklı beslenme ile egzersiz ve ihtiyaç halinde ilaç tedavisiyle diyabetin gelişmesini önlemek veya geciktirmek mümkündür” diyerek, tip 2 diyabeti önlemek için almanız gereken önlemleri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Besinlerin içeriğine dikkat edin!
Sağlıklı beslenmede günlük alınan toplam kalori ve gıdanın içeriği önem taşıyor. Prof. Dr. Rüştü Serter, yağ ve kalori içeriği yüksek olan sağlıksız gıdaların tüketiminden mutlaka kaçınmanız gerektiğine işaret ederek, “Hazır gıdaların büyük kısmında yağ ile kalori içeriği yüksektir. Bu nedenle hazır gıdaları tüketmeden önce paket üzerinde belirtilmiş olan kalori içeriği mutlaka incelenmeli. Öte yandan, içeriği sağlıklı olan gıdaları aşırı miktarda tüketmek de vücutta yağ birikimine neden olabiliyor. Fazladan alınan kaloriler vücutta yağ olarak birikerek diyabet riskini artırıyor” diyor.
Hareket edin, hem de bolca
Diyabeti önlemenizde hareketli bir yaşam sürmeniz büyük bir öneme sahip. Yapılan araştırmalara göre; günde bin 500 adımdan daha az yürüyen ve sağlıksız beslenen kişilerde tip 2 diyabet yüzde 60 oranında daha fazla görülüyor. Hareketli bir yaşam için online işlemler yapmak yerine bankaya veya markete yürüyerek gidebilir, asansör yerine merdiven kullanabilirsiniz.
Haftada en az 2-3 gün tempolu yürüyün!
Egzersiz, kas – iskelet ve dolaşım sistemine faydalı olduğu gibi fazla yağın yakılarak vücut yağ oranının istenilen düzeylerde kalmasını sağlıyor. Egzersizle yağ yakımı 20 dakikadan sonra başlıyor. Fiziksel aktiviteden ayrı olarak haftada en az 3-4 gün 30-45 dakika orta şiddette egzersiz (tempolu yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme, aerobik gibi) yapmayı alışkanlık edinin. Yapılan araştırmalarda; haftada 150-300 dakika orta tempolu yürüyüş (5-6 km/saat hız ile) veya haftada 75-150 dakika yüksek tempolu yürüyüşle (6 km/saatten hızlı) diyabet gelişme riskinin yüzde 40 azaldığı tespit edilmiş.
Bel çevrenizi mutlaka ölçün!
Bel çevresi ölçümü, metabolik yönden risk oluşturan karın bölgesindeki yağları yansıtıyor. Bel çevresinin kadınlarda 80 santimetre, erkeklerde 94 santimetre üzerinde olması diyabet ile diğer metabolik bozukluklar için risk oluşturuyor. Bel çevresi 102 santimetre üzerindeki erkekler ve 88 santimetre üzerindeki kadınlar ise yüksek risk grubundalar. Eğer bel çevreniz ideal ölçülerden fazlaysa, sağlıklı bir diyet ve egzersiz programıyla kilo vermeniz yaşamsal önem taşıyor.
Risk grubundaysanız, dikkat!
Diyabeti engellemek için risk altındaki kişilerin erken tespit edilmeleri ve gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. Prof. Dr. Serter, hiçbir yakınmanız olmasa dahi risk grubundaysanız 2-3 yıl aralıklarla diyabet için mutlaka hekim kontrolünden geçmeniz gerektiğine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Serter, diyabetin risk faktörlerini şöyle sıralıyor: “40 yaş üzerinde olmak, obezite, düşük fiziksel aktivite, yükselmiş açlık şekeri veya yükselmiş tokluk şekeri, gebelik diyabeti geçirmiş olmak, dört kilo üzerinde bebek doğurmuş olmak, birinci derecede akrabalarda diyabet hikayesi, sağlıksız beslenmek, hipertansiyon ve yüksek kolesterol diyabete zemin hazırlayan faktörlerdir.”
Sigarayı ve alkolü bırakın
Yapılan çalışmalarda; sigara içen kişilerde içmeyenlere göre yüzde 30-40 oranında daha fazla diyabet tespit edilmiş. Alkol de yüksek kalori içerdiği için fazla tüketildiğinde vücutta yağ birikmesine neden olarak obezitenin, dolayısıyla diyabetin gelişme riskini artırıyor.