Boynumuzda adem elması denilen bölgenin hemen altında yer alan küçük bir organ olan tiroid bezi, vücudumuz için hayati öneme sahip hormonları salgılıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Aydın, 25 Mayıs Dünya Tiroid Günü dolayısıyla tiroid bezi hastalıklarının neler olduğunu, belirtilerini, risk faktörlerini ve beslenmede dikkat edilmesi gerekenleri anlatıyor.
Tiroid bezinin, metabolizmanın çalışması için gerekli T3 (triiodotironin) ve T4 (troksin) hormonlarını salgıladığını söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Aydın, “Salgılanan bu hormonlar kana karışarak beyin, kalp, karaciğer, böbrek, mide ve bağırsak sistemi gibi hayati önemi olan organlar ile saç, tırnak gibi hemen hemen tüm dokulara etki ederek fonksiyonlarını düzenler. Bir nevi metabolizmanın yakıtıdır. Günlük yaşantımızda gerekli enerjinin sağlanması, uyku düzeni, emosyonel durumu etkilediğinden dolayı ruh sağlığı açısından da önemlidir” diyor.
Tiroid bezinin sık görülen hastalıkları neler?
Tiroid bezinin birçok hastalığı bulunuyor. Toplumda sık görülmekle birlikte hastaların birçoğunun rahatsızlığının farkında bile olmadığını belirten Dr. Aydın,hastalığın genel olarak kadınlarda daha sık görüldüğünü söylüyor ve ekliyor: “Tanı için vücuttaki T3, T4, TSH hormon düzeylerine ve gerekiyorsa oto antikorlara (Anti TPO/Anti TG) bakılır. Tiroid bezinin yapısı ve nodül olup olmadığı tiroid ultrasonografisiyle değerlendirilir. Nodüllerin detaylı incelemesinde tiroid sintigrafisi veya gerekirse iğne biyopsisine başvurulabilir.”
Tiroid hastalıklarının belirtileri neler?
Mevcut hastalığa bağlı olarak belirtilerin farklılık gösterebileceğini anlatan Dr. Aydın, “Hipotiroidi durumunda metabolizma yavaşlayacağından dolayı halsizlik yorgunluk, uyku hali, üşüme hissi, kilo artışı, kabızlık, saçlarda dökülme, tırnaklarda kırılma, depresyon, kolesterol ve tansiyon yüksekliği, ciltte kuruluk, ses kalınlaşması; ciddi hipotiroidilerde ellerde, yüzde göz kapaklarında dilde ve ayaklarda şişlik ve kalp yetmezliği görülebilir. Hipertiroidi durumunda ise çarpıntı, kalp ritim bozuklukları, aşırı terleme, ellerde titreme, ishal, gözlerde canlı bakış, aşırı sinirlilik, uykusuzluk, saç dökülmesi, kilo kaybı olabilir. Nodül veya guatr durumunda; boyunda şişlik, yutkunurken takılma hissi, yutma güçlüğü, gıcık hissi olabilir” diyor.
Risk faktörleri nelerdir?
Tiroid hastalıklarının, Türkiye gibi iyot eksikliği açısından riskli bölgelerde daha sık görüldüğünü söyleyen Dr. Aydın, “Kadınlarda daha sık görülmekle birlikte, erkeklerde hastalık varlığı daha riskli olabilir. Ailede tiroid hastalığı öyküsü olanlar, radyasyon maruziyeti, çevresel etkenler, sağlıksız beslenme ve bağırsak sağlığı bozuk olanlarda daha sık gözleniyor. Tiroid hastalığından şüphelenilen durumlarda hastaların İç Hastalıkları Uzmanı veya Endokronoloji Uzmanı tarafından değerlendirmesi ve gerekli ileri incelemeler sonrası tedavisinin düzenlenmesi gerekiyor. Mevcut duruma göre tiroid replasman tedavisi, antitiroid tedavi, cerrahi veya radyoaktif iyot tedavisi planlanabilir” ifadelerini kullanıyor.
Tiroid hastaları beslenmede nelere dikkat etmeli?,
Hipotiroidik hastalarının öncelikle yeterli miktarda iyot almaya özen göstermesi gerektiğini ifade eden Dr. Aydın, “Deniz ürünleri, hindi eti, kırmızı et, ceviz, keten tohumu, dereotu, hindistan cevizi, mercimek, tam tahıllı ürünler, kabak çekirdeği iyi gelir. Lahana, karnabahar, turpgiller, brokoli, şalgam, soya gibi bazı besinler guatrojenik olarak adlandırılırlar ve hipotiroidi (Hashimato) hastalarının dikkatli tüketmesi önerilir. Hipertiroidi de (örn: Graves) iyotsuz tuz kullanılmalı, iyot tüketiminden kaçınılmalıdır. Ayrıca deniz mahsulleri, süt, turp, mor lahana, kuruyemiş tüketimi azaltılmalıdır. Selenyum ve çinko tiroid hormonlarının dönüşümü ve normal çalışması için gerekli yardımcı minerallerdir ve eksikliğinde T3, T4 normal normal olsa dahi etkinliğinde sorun yaşanabilir. Ceviz, badem, kabuklu deniz ürünleri, balık, et, sebze ve meyveler, kepekli unlar, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, patates gibi gıdalar tüketilebilir. B12 ve B9 vitaminlerinin de tiroid enerji metabolizmasında önemli role sahip olduğu gösterilmiştir ve eksikliği giderilmelidir. Kafein, alkol ve sigara tüketimi azaltılmalıdır” diyor.