TC Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü iş birliği ile yürütülen “Community-based antimicrobial resistance screening among Syrian refugees and the host community in Turkey (2021)/Türkiye’deki Suriyeli mülteciler ve ev sahibi topluluk arasında toplum temelli antimikrobiyal direnç taraması (2021)” adlı çalışma tamamlanmıştır. Çalışma, Türkiye’deki Suriyeli mülteciler ve yerli topluluklarda yaygın görülen antimikrobiyal dirençli bakteri türlerinin taşınma sıklığını belirlemeyi amaçlamıştır.
Community-based antimicrobial resistance screening among Syrian refugees and the host community in Turkey (2021)
Uzun süredir devam eden antimikrobiyal direnç (AMR) pandemisinin çözülmesinin zor olduğu kanıtlanmıştır ve özellikle kitlesel göçler nedeniyle daha karmaşık hale gelmektedir. Bu çalışma, Türkiye’deki Suriyeli mülteci ve ev sahibi topluluklarda yaygın görülen antimikrobiyal dirençli bakteri türlerinin taşınma sıklığını belirlemeyi amaçlamış: geniş spektrumlu β-laktamaz (ESBL), metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) ve vankomisine dirençli enterokoklar (VRE).
İlk aşama, Eylül 2020 ile Mart 2021 arasında yerli halktan ve mültecilerden burun sürüntü örneklerinin ve dışkı örneklerinin ileriye dönük olarak toplanmasını içermiş. Klinik örnekler, standart mikrobiyolojik yöntemler kullanılarak GSBL-, MRSA- ve VRE-pozitif Gram-negatif bakterilerin varlığı açısından taranmış. Antimikrobiyal dirençli bakteri izolatları, AMR mekanizmasını belirlemek için direnç genleri için fenotipik analiz ve genotipik analiz ile test edilmiş.
Çalışmaya toplam 3960 katılımcı dahil edilmiş:Türk vatandaşlarından 1435 (%36.2) ve Suriyeli mültecilerden 2525 (%63.8) numune toplanmış. Toplamda 169 (%6.7) mülteci ve 46 (%3.2) Türk vatandaşının MRSA taşıdığı tespit edilmiş. GSBL pozitiflik oranı Suriyeli mültecilerde %17.9, Türk vatandaşlarında ise %14,3 imiş. Suriyeli mültecilerden üç izolatta karbapenemaz aktivitesi tespit edilmiş. Her iki grupta da VRE tespit edilmemiş.