Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından ulusal kanallardan açıklamalarda bulundu;
“Artışın sebebi, yazla birlikte, tedbirlerin esnetilmesi. Bu yaz tedbir dışında ikinci bir seçeneğimiz yok”
1 Haziran’da başlayan normalleşme süreci yakında 1 ayını dolduracak. Koronavirüs salgını konusunda hak edilmiş, dayanağı sağlam bir iyimserlik içindeyiz.
Kontrol dışı olayları hariç tutarsak, bugünkü hayatımız tedbirlere bağlı kalarak planlarımızı uygulayacağımız bir hayattır. Kontrollü sosyal hayatla hayat kalitemiz daha da artacaktır.
Sonbaharda risk beklentisi DSÖ’nün 2 gün önce yaptığı Güney Amerika için yaptığı vaka sayısı bizi uyarıyor. Bıkkınlığa düşmek, rehavete kapılmak riske açılmak anlamına gelir. Bugüne kadar 62 il merkezinde maske mecburiyeti getirilmiştir. Maske tüm Türkiye’de ortak sorumluluğumuzdur.
İkinci dalgayı yaşamadığımızı rahat söyleyebiliriz. Şu an yaşadığımız birinci dalganın etkilerini görmüş oluyoruz. Dünyada halen birinci dalganın etkisi devam ediyor.
Koronavirüsün daha çok kış mevsiminde etkili olacağı ileri sürülüyordu. Virüsün yayılma hızında azalma olmamıştır, virüsün hasta etme gücünde azalma olduğu yönünde bilimsel kanı yoktur. Bu iki yanlış kanıyı günlük hayatımıza dayanak yapmamanızı istirham ediyorum.
Her geçen gün vefat eden vatandaşımızın da yaş ortalamasının giderek yükseldiğini görüyoruz. Vaka sayılarında ise daha önce 41 iken ortalama yaş şu an 32’ye kadar düşmüş oldu.
Gençlerimiz kendilerini rahat hissetmemelidirler. Riskli olan özellikle büyüklerimize, kronik hastalığı olanlara bulaştırma potansiyeli taşıdıklarını, riskli olan vatandaşlarımızın kendilerini korumalarını tekrar hatırlatmak istiyorum.
Özellikle dünyada benzer şekilde büyük ölçekte yapılan başka çalışmanın olmadığını 153 bin kişiyi PCR, antikor taramasındanh geçirdiğimizi, bulaşıcılık, taşıyıcılık oranımızı hem de bu anlamda antikor bağışıklık oranımızı tespit etme açısından önemli olduğunu söylemiştim. 153 bin kişinin taranan 118 bin oldu. 118 bin içinde PCR taramasıyla pozitif bulduğumuz oran binde 2.8. Son derece düşük. Yine antikor testi aynı zamanda yapıyoruz. Bu ise şu dönemde binde 8.1.
Yani toplumun bağışıklığı yüzde 1’in altında.
Bazı illerimizde bunun biraz daha yüksek olduğunu biliyoruz. Adıyaman yüzde 3, İstanbul’da yüzde 3’ün üzerinde. Toplamda 0.81. Birçok kimsenin toplum bağışıklığı anlamında yüksek oranlar beklediği, bağışıklığın giderek arttırılmasının anlamlı olduğunu düşündüğü noktada biz bu çalışmayla toplum bağışıklığının kolay gelişmediğini görüyoruz. Toplum bağışıklığının oluşması için yüzde 60-65’ler hedeflenirken 60-70 kat benzer pandemi yaşamayı gerektiriyor. Toplumda yaygın bir taşıyıcılığın ve koruyucuğun da olmadığı. O nedenle herkesin tedbirlere önem vermesi gerektiği ortada. Yani aşı gelişmedikçe, yaygın aşı yapılmadıkça bu tarz pandemi sonrası bağışıklıkla toplum bağışıklığının olamayacağını görmüş oluyoruz. Hepimiz tedbirler noktasında hassas olmalıyız. Virüsten korunmanın en bariz yönü maskeyi takıyor olmak, mesafeyi korumak.
Türkiye’de 4 tane özellikle hayvan çalışmasına başlandığını biliyoruz. Bu konuda TÜBİTAK ve TUSEB’in desteği var. Hayvan çalışmalarının tamamlanması sonucu klinik döneme gelinmiş olacak.
Bakanlık olarak klinik araştırmayı sürdürme çabası içerisinde olacağız. Devam eden çalışmalarla ilgili sonuçların iyi olduğunu, insan çalışmalarına Eylül-Ekim’den önce gelmek şu an için zor görünüyor.
Bizim Rusya ile görüşmelerimiz olmuştu. Bu çalışmalarla birlikte Rusya ve Çin’le görüşme yapıldı. Aşı çalışmalarını özellikle klinik çalışma safhasında birlikte yapma noktasında genel bir yaklaşım içindeyiz.
Rusya ile daha ileride olduğumuzu söyleyebilirim. Dünyada Çin’in önde olduğunu, İngiltere’de ikinci faza geçildiğini biliyoruz. Önümüzdeki bir iki ay içinde sonuç alınacak yaklaşımında olmamalıyız. 4-6 ay önce aşı gelişiminin olacağını söylemek zor.
Şu ana kadar somut, bilimsel mutasyon olduğuna dair bilgi yok. Farklı virüs çeşitlerinin olduğunu biliyoruz. 2 ay önce de söylemiştim. Virüs izolasyonunun bakanlığımızca yapıldığı dönemde Ortadoğu, Amerika’dan gelen virüsün farklılığını söylemiştim.Ama virüsün virülansında herhangi bir değişikliğin göstermediğini söylemiştim. Mutasyon her zaman olabilir ama şu an somut bilgi yok.
Önümüzdeki dönemde yeni bir kısıtlamayı Bilim Kurulu’nda gündemimize almadık, doğrusu şu an düşünmüyoruz. Bu döneme kontrollü sosyal hayat dönemi demiştik
Bilim Kurulu’nda Kurban Bayramı’nda kısıtlılık olmasıyla ilgili herhangi bir durum gündeme gelmedi. Kurban Bayramı’na epey bir zaman var. Dolayısıyla önümüzdeki haftalar vakanın seyri bu anlamda belirleyici olacak.
Bizler de sağlık ve bilim kurulu dahil olmak üzere, ilgili bakan ve kuruluşlarımız her türlü tedbiri aldılar ve almaya devam ediyorlar. Huzurlu sınav için her türlü tedbiri bakan arkadaşlarımla birlikte bir çaba içinde olduğumuzu söylemek istiyorum. Ebeveynlerimiz de hassasiyet içinde olurlarsa olumsuz görüntüleri görmeyiz diye umut ediyorum, bu hafta için, teşekkür ediyorum.
Bilim Kurulu Toplantımızın ardından Koronavirüs ile ilgili son gelişmeler ve aldığımız yeni tedbirlere ilişkin basın açıklamamız.
📍SAĞLIK BAKANLIĞI BİLKENT YERLEŞKESİ / ANKARAhttps://t.co/59npjR6oMK
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) June 24, 2020