Yakın Doğu Üniversitesi araştırmacıları, Türkiye ve KKTC’nin farklı üniversitelerinden araştırmacılarla iş birliği yaparak, karaciğer kanseri tedavisinde etkili olan yeni bir molekül belirledi. Karaciğer kanseri tedavisinde etkili olduğu belirlenen yeni molekülle ilgili çalışma, 8. Uluslararası Bahçeşehir Üniversitesi İlaç Tasarımı Kongresi’nde “en iyi sözlü sunum” ödülü aldı.
Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü araştırmacılarının, Türkiye ve KKTC’den farklı üniversitelerle iş birliği yaparak gerçekleştirdikleri laboratuvar araştırmalarında, en yaygın kanser türlerinden olan karaciğer kanserinin tedavisinde etkili olan yeni bir molekül belirledi. Molekülün hücre kültür hatlarında in vitro karaciğer kanser hücreleri yanı sıra, kolon, meme, pankreas gibi diğer kanser türleri için de etkinlik çalışmalarına başlayan araştırmacılar, çalışmalarının ilk sonuçlarını İstanbul’da düzenlenen “8. Uluslararası Bahçeşehir Üniversitesi İlaç Tasarımı Kongresi”nde bilim dünyası ile paylaştı.
Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsünden Prof. Dr. H. Seda Vatansever’in içinde bulunduğu araştırmanın sonuçları kongrede Dr. Faika Başoğlu tarafından sunuldu. Doç. Dr. Eda Becer, Hilal Kabadayı Ensarioğlu, Prof. Dr. Nuray Ulusoy Güzeldemirci, Ebru Didem Coşar’ında yer aldığı çalışmada, elde ettikleri molekülün karaciğer kanser hücreleri üzerine etkilerini aktardıkları sunum, kongrede “en iyi sözlü sunum” ödülü aldı.
Yeni molekül, farklı kanser türleri için de umut olabilir!
Karaciğer kanseri, tedavisi oldukça kısıtlı bir hastalık olduğu için belirlenen yeni molekülün, yeni ilaç tasarımları için sağladığı veriler oldukça önemli. Kanser tedavisinde kullanılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan “imidazo[2,1-b]tiyazol” ve “tiyosemikarbazid” yapılarını taşıyan “Levamisole” ve “Triapine”’den yola çıkılarak tasarlanan ve antikanser aktiviteye sahip olması beklenen yeni molekül, 4 aşamada yüksek verimlilikle sentezlendi. Araştırmada, benzer yapıya sahip toplam 8 molekülün aktivitesi de çalışıldı.
Yeni molekülün karaciğer kanseri hücreleri üzerindeki inhibe edici etkisini belirleyen araştırmacılar, benzer yapıdaki yeni moleküller üzerinde de laboratuvar araştırmalarına devam etmektedirler. Türk araştırmacılar; karaciğer kanseri, meme kanseri, kolon kanseri ve beyin kanserleri gibi farklı kanser türlerinin tedavisinde geliştirilebilecek ilaçlara rehberlik edecek yeni aday moleküller belirlemek için de çalışmalarını sürdürüyor.