Simetrik yüz, tarihte çok eski dönemlerden beri birçok toplumda güzelliğin, çekiciliğin simgesi olarak kabul ediliyor. Fakat yüzde simetri bozuklukları toplumda sık rastlanan sorunlar arasında yer alıyor. Bunlardan en fazla dikkat çekeni gülüş asimetrileri olarak karşımıza çıkıyor. Yaklaşık 650 canlı doğumda bir gülüş asimetrilerine rastlanıyor. Bu durum, her ne kadar bir hastalık olmasa da özgüveni, psikolojiyi ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Tonguç İşken’in yüzdeki simetri bozuklukları ile ilgili dünyada ilk olma özelliğine sahip ileri botoks uygulamalarının paylaşıldığı makalesi, dünyanın önde gelen plastik cerrahi dergilerinden biri olan Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’nin yayın organı olan Aesthetic Plastic Surgery’de yayınlanarak büyük ilgi gördü.
Yüzdeki asimetrilerin ve yaygın olarak ağız çevresi asimetrilerinin bebeklik döneminden itibaren yapılabilen ileri botoks uygulamalarıyla ortadan kaldırılabildiğini ele alan ilgili makale, Prof. Dr. Tonguç İşken adına tescilli özgün bir çalışma olarak birçok konu ile ilgili uzmanın da ilgisini çekti. Prof. Dr. Tonguç İşken, yüz asimetrileri ve ileri botoks uygulamaları hakkında bilgi verdi.
Yüz asimetrisi nedeniyle kişide özgüven kaybı oluşuyor
Yüzdeki asimetriler görünümde bir farklılığa yol açmaktadır. Bu farklılık bazen iyi olabilir ancak çoğu zaman farklı hissetme ve negatif duruma yol açar. Özellikle yüzdeki asimetriler bebeklik döneminde yaşandığında, erken dönemlerde bile sıklıkla kişi kendisinde bir farklılık olduğunu algılar, o “kendisini farklı hissetme durumu” benlik duygusunda zedelenmeye neden olur. Bu da çocuğun hayatının ileriki yıllarına sirayet eden, yerleşik bir kompleks ya da özgüven eksiliğine yol açabilir. Bu eksiklik hissi çocukta ilk 1 yaşından itibaren başlar. Çocuk diğer çocuklarla karşılaşmaya başladıkça bu travma daha da artmaya başlar. Bu durum, çocukluk döneminde çocuğun dış görüntüsünü ilgilendiren başta kepçe kulak sorunu gibi bütün problemler için geçerlidir. Bu nedenle yüzün simetrik olması bebeklikten başlayarak çok önemlidir. Yetişkinlikte de simetrik yüz çekiciliğin simgesi olması ile ve bakan gözün devamlı aradığı bir özellik olması ile vazgeçilmez bir hazinedir. İnsan yüzünde sık olarak ağız çevresinde asimetriler ortaya çıkar. Nadiren de yüz kemiklerinde asimetriler olabilir. Buna en sık sebep olan durum, 650 canlı doğumda bir rastlanan “asimetrik ağlayan yüz” sendromudur. Bununla birlikte yüz felçleri de yüzde simetri bozukluklarına yol açar.
Zamanla kalıcı hale geliyor
Yüzdeki bu simetri bozuklukları, ileri botoks uygulamalarıyla çok erken dönemlerden itibaren tedavisi yapılabilir. Atlanmaması gereken çok önemli bir nokta vardır. Bu tarz tedaviler standart botoks uygulamaları ile karıştırılmaması gerekir. Bu işlemler konusunda uzman, yüz anatomisine hâkim plastik cerrahlar tarafından yapılması gerekir. Botoksun en çok merak edilen yönü geçici olmasıdır. Oysa bu tedavilerde belli kaslara tekrarlayan şekilde uygulandığında belli bir süre sonra çalışmayan kaslar gerilemeye başlar ve önceki asimetri azalır ve üst üste uygulandığında yani zamanla kasların dengesi sağlandığından yüz simetrisinin büyük oranda kalıcılık sağlanmış olur.
İşlem, yıllara ve yerçekimine meydan okuyor
Yüz kasları ile ilgili tek sorun simetri bozuklukları değildir. Yıllar içerisinde yüzde aşağı doğru sarkmalar, ağız köşesinin aşağı dönük durması, çene hattının bozulması, boyunda sarkmalar, aşağı doğru çeken bantların oluşması gibi birtakım değişiklikler ortaya çıkar. Bu deformasyonlar yüzün iki tarafında farklı oranlarda gelişerek de yüzde simetri bozukluklarına sebebiyet verir.
Yüz, belli başlı iki çeşit kas grubundan oluşur. Bunlar yukarı doğru çalışan kaslar ve aşağı doğru çalışan kas gruplarıdır. Kasların bir kısmı yüzü yukarı bir kısmı aşağı çeker. Bunlara ek olarak yıllar içinde yer çekiminin etkisiyle birlikte yüz aşağı doğru çekilir. Özellikle 30’lu yaşlardan itibaren yüz aşağı sarkmaya başlar. Bu durum özellikle açık tenlilerde daha fazla görülür. Yüzün, yanakların, göz kenarlarının ve gıdının aşağı doğru sarkması, gülümsendiğinde üst dişlerin daha az görülmesi belli başlı şikayetler arasındadır. Bu da yüzde hüzünlü, sarkık, mutsuz ve dinamizmini yitirmiş bir görüntüye sebep olur.
İşte bu durumlarda da yüz asimetrilerinde olduğu gibi kas dengesinin sağlanması için ileri botoks uygulamaları kullanılmaktadır. Bu özel yöntemle yüzü aşağı çeken, deforme eden kasların gücü azaltılır. Bu da tıpkı bir terazide veya tahterevallide olduğu gibi aşağı çeken tarafın gücü azaltıldığında yukarı çeken kaslar tarafından yüz kolayca yukarı kalkar hale gelir. Adeta yıllar önceki dengesine balanslanmış olur. İster bebeklikte asimetrik yüzde ister erişkinde yüz sarkmalarında akla gelen bir önemli soru daha vardır. “Acaba botoks ile yüz donacak mı?”, “Mimiklerim kayıp mı olacak?” Tam tersine bu sayede daha pozitif mimikler, yani daha gülümseyen bir ifade, daha canlı ve dinamik hatlar ortaya çıkar. Sonuçta yüzü ve birlikte ruhu, enerjiyi aşağı çeken mutsuz, kaygılı ve yorgun hal ortadan kalkmaktadır.