Türk Pediatri Kurumu Derneği tarafından düzenlenen 59. Türk Pediatri Kongresi KKTC’de düzenlendi. Çocuk sağlığının çeşitli branşları ve hastalıkları hakkında bilimsel gelişmelerin konuşulduğu kongrede, 2 bine yakın katılımcı ile birlikte 6 kurs ve 77 bilimsel oturum gerçekleşti.
Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş; neredeyse Cumhuriyet ile yaşıt olan Türkiye’nin en eski çocuk sağlığı ve hastalıkları derneği olarak gerçekleştirdikleri kongreleri çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının mezuniyet sonrası gelişimlerine katkıda ve bilimsel alandaki güncel gelişmeleri meslektaşlarına aktarmak olduğuna değindi. Prof. Dr. Çokuğraş; farklı derneklerle iş birliği yaparak ulusal ve uluslararası bazda genç hekimlerin gelişmesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek şunları söyledi;
“Çocuklarla ilgili her şey ilgilenilmesi ve takip edilmesi gereken birer sorun. Hastalıklar kadar büyüme, gelişim ve beslenmeleri başta olmak çocukları konu alan her türlü sorunla ilgileniyoruz. Daha geniş bir perspektiften baktığımızda beslenememe, erken yaşta evlenmeye zorlanma, küçük yaşta çalışma mecburiyetine maruz kalma ve istismar gibi çocukların uğradığı pek çok haksızlık bizim için çok önemli. Savaş, salgın, açlık ve göçlerden en çok etkilenen kesim çocuklar. Bunların yanında çocuk hekimleri olarak gördüğümüz başka sorunlar da var. Ekonomik sebepler başta olmak üzere farklı etkenler çocukların beslenmesinin giderek daha da kötüleşmesine neden oluyor. Beslenme söz konusu olduğundan miktar değil kalite önem arz ediyor. Bir çocuk günlük alması gereken kaloriyi sadece bir tür besinden alındığında, yani dengeli ve çeşitli besin gruplarıyla beslenmediği takdirde yetersiz beslenmiş oluyor. Çocukların ilk 5 yaşları beslenme düzeni açısından çok mühim. İlk 5 yıl beslenme bozukluğu olan çocuklar ileriki yaşlarında büyüme, gelişme, nörolojik gelişim, bağışıklık sistemi gelişimi gibi farklı bölümlerle ilgili bir takım hastalıklar ile karşılaşabiliyorlar.
Son yıllarda, özellikle de pandemiden sonra daha fazla karşılaştığımız, ülkemiz ve dünya için büyük bir sorun olan başka bir konu ise ‘aşı karşıtlığı’. Sadece pandemi aşılarının yapılmasını engellemenin yanı sıra çocukların rutin aşıları için de aynı durum söz konusu olmaya başladı. Türkiye olarak çocukların %98 oranında aşılandığı, iyi bir aşı takvimine sahip olan bir ülkeyken pandemiyle birlikte bu oran düşmeye başladı. Geçtiğimiz yıllara oranla Türkiye’de çocukların aşılanma oranlarının düştüğünüzü üzülerek izliyoruz. Örneğin yıllarca kızamık vakası görmediğimiz dönemlerden sonra geçen sene bir kızamık salgını yaşadık. Kızamık için %95 aşılanma oranı bir sınırdır. Bu oran düştüğü için ülkemizde kızamık vakalarına rastladık. Aşılanma oranlarının düşmesi bir tarafa yurdumuza aşısız gelen çok sayıda çocuğun bulunduğu göçler olduğunu biliyoruz. Şimdilerde artık Türkiye’de görmediğimiz fakat iyi önlem alınmazsa maalesef yakında çocuk felci, difteri gibi bir takım hastalıklarla tekrar karşılaşmak zorunda kalacağız.”
Kongrede bilimsel programlar çerçevesinde, gastroenterolojiden hematolojiye, enfeksiyondan romatolojiye, yapay zekâdan özel hekimliğe kadar pediatrinin pek çok farklı alanında kapsamlı paneller ve oturumlar gerçekleşti.