“İklime Ses Ol, Dünyaya Nefes” mottosuyla, gerçekleştirilen Türk Toraks Derneği 27. Yıllık Kongresi’nin dikkat çeken oturumlarından birisi de “Küreselleşme Sürecinde Sağlıkta Uluslararası Göç” oldu.
Türk Toraks Derneği Gelecek Dönem Başkanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu’nun modere ettiği ve 2014-2016 yılları arasında Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanlığı görevinde bulunmuş olan Bayazıt İlhan’ın da konuşmacı olduğu oturumda ülkemizden yurtdışına giden ve ülkemize gelen hekimlerin–göğüs hastalıkları uzmanlarının durumu ele alındı.
Bilindiği üzere, Dünya Sağlık Örgütü’nün de yüzyılın önemli sorunlardan birisi olarak kabul ettiği göç konusunun sağlık alanındaki yıkıcı yansıması tüm dünyada COVID-19 pandemi sonrası daha da arttı. Öte yandan dünya genelinde yaşanan eşitsizliğin bir sonucu olarak başta hekimler olmak üzere sağlık profesyonellerinin gelişmiş ülkelere göç etmesi, geri bırakılmış ülkelerin yaşadığı sağlık krizini de Türkiye örneğinde olduğu gibi derinleştirdi. Bayazıt İlhan panel oturumunda yaptığı konuşmada, bu zemine ve konu hakkında yapılan araştırmalara dikkat çekerek, “Sağlık profesyonellerinin sıklıkla gelir yetersizliği, kötü çalışma koşulları ve mesleki gelişimlerinin önüne çıkarılan engeller nedeniyle göç ettiğini” ve “Sağlıkta yaşanan şiddet ile ülkemizin demokrasiden uzaklaşıp otoriterleşmesinin de hekimleri-sağlık çalışanlarını göç etmeye iten diğer nedenler olduğunu” belirtti. İlhan, konuşmasını Dünya Tabipler Birliği’nin 2003 yılında yayımladığı ‘Sağlık Çalışanlarının Uluslararası Göçü Üzerine Etik Kılavuzu’nu paylaşarak, “Her ülkenin sağlık insan gücü planlamasını doğru yapmasının, kendi hekimlerini ülkesinde tutabilmek için gerekli destekleri sağlamasının, ülke dışından hekim ‘ithal ederek’ sorunu çözmeye çalışmamasının, ancak hekimlerin kendilerini geliştirmek için başka ülkelere gitmesinin önüne de engeller konulmamasının” önemli olduğunu vurgulayarak tamamladı.
“Küreselleşme Sürecinde Sağlıkta Uluslararası Göç” oturumunda yapılan konuşmalarda Türkiye’den yurtdışına giden hekimlerin sorunu kadar ülkemize göç etmek zorunda kalan ve özelinde SIHHAT projesinde çalışan Suriyeli hekimlerin durumu da ele alındı. Acıbadem Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışan Doç. Dr. Yeşim Yasin, yaptığı konuşmada SIHHAT Projesi’nin sağlık sisteminde üstlendiği ağır yükü verilerle aktardı ve projenin finansmanının iddiaların aksine Avrupa Birliği’nden geldiğinin altını çizdi. Gerek Bayazıt İlhan, gerekse Doç. Dr. Yeşim Yasin, özellikle Suriyeli hekimlere yönelen ırkçılığa varan ayrımcı dilden haberleşmiş örnekleri sergileyerek bu bakış açısının sağlık hakkı üzerindeki olumsuz etkilerinin altını çizdi.
Konuşmaların tamamlanmasının ardından Türk Toraks Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu’nun soruları ve tartışmacı akademisyenlerin katkılarıyla zenginleşen oturum sonucunda, gerek ülkemizden giden, gerekse ülkemize gelen hekimler konusunda anlamlı bir bilgi birikimine sahip olunmadığı, başta liyakat ve denklik konuları olmak üzere siyasi iktidarın bu konuda şeffaf bir yönetim tarzı sergilemediği ve bu karartma politikasının ırkçılığa zemin hazırladığı konularında ortaklaşıldı. Sağlıklı yaşama hakkı ve çalışma hakkının ayrılmaz bir parçası olarak herkes için ülke dışında mesleki gelişme olanağının korunması ve ayrımcılığa uğramama hakkının bir bileşeni olarak yurtdışına gitmiş ya da başka bir ülkeden gelmiş hekimlere-insanlara yönelen ırkçılığa karşı sıfır tolerans politikasının yaşama geçirilebilmesi için uzmanlık derneklerinin başta kendi alanlarında olmak üzere bir bütün olarak konuyu ele almasının, sorunu rakamsal düzleme indirgemeden ülkemizin sağlık ortamının iyileşmesi ile köklü bağlantılar kurmasının ve konunun Türk Toraks Derneği tarafından takip edilmesinin gerektiği konusunda mutabık kaldılar.