Önemli konu eczacılık eğitimi ve ülkemizdeki ilaç şirketlerinin seviyesi. Bu konuyu, Türkiye’nin köklü geçmişe sahip ilaç şirketlerinden Abdi İbrahim’in Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut ile konuştum.
Sektörün duayen ismi yıl sonuna kadar somut bir gelişme olacağı görüşünde. Aşı yapımında hangi aşamalardan geçildiğini de özetledi: Faz 1, 2 ve 3 olmak üzere üç aşama var. Bilim insanları molekül çalışmalarını tamamlayınca önce hayvanlar, sonra gönüllü insanlar üzerinde denemeler yapılıyor. Klinik çalışma tamamlanınca dosya hazırlanıyor ve dünyadaki iki önemli otorite olan FDA ve EMA’nın onayına sunuluyor.
Peki biz bu aşıyı geliştirebilecek durumda mıyız? Nezih Barut, doğru molekül bulunması halinde Türkiye’nin hızla üretime başlayabileceğini anlattı. “Türkiye’nin üretim kapasitesi ve insan gücü çok yüksek, ülke olarak eksiğimiz ARGE, yani araştırma-geliştirme” ifadesini kullandı. Bu alanda ileri gitmiş ülkelerde ilaç şirketleri cirolarının yüzde 15’ini ARGE için ayırırken bu oran bizde sadece yüzde 5’te kalıyor.
Kuru sabitleyip, Akdeniz’deki muadillerinden de en az yüzde 60 ucuza ilacı satmak durumunda kaldıklarını buna rağmen her yıl 400 milyon TL yatırıma devam ettiklerini anlattı. Hükümetin yerlileşme kararını çok doğru olarak nitelendiren Nezih Barut sanayi ve üniversite işbirliğini çok önemsediğinin altını çizdi. Enerjiden sonra en büyük cari açığın ilaçlar nedeniyle verildiğini vurgulayan Nezih Barut “biyolojik ilaç ruhsatlandırılması işlemlerini hızlandıralım ve hemen ihraç etmeye başlayalım” diyor.