İZMİR Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, yıllık cirosu 3 milyon lira ve üzeri olan eczanelere ikinci, üçüncü eczacı çalıştırma zorunluluğu getirilmesini eleştirdi. Sayılkan, “Bu yolla eczacılara eczacı istihdam ettirilmek isteniyor. İzmirde 1770 eczane var, 18i bu kapsamda, işe alınacak eczacı sayısı ise 23. Bununla eczacıların işsizlik sorunu çözülemez. Daha fazla işsiz eczacı yaratmamak için yeni eczacılık fakültesi açılmasına izin vermesinler, akademik kadrosu yetersiz olanları kapatsınlar’ dedi.
Oda Başkanı Tuncay Sayılkan, eczanelerde ikinci eczacı ve yardımcı eczacı dönemini başlatacak düzenlemenin ilk bakışta eczacılara yeni iş alanı gibi sunulduğuna dikkat çekti. Bu düzenlemeyle yıllık cirosu 3 milyon lira olan eczanelerde ikinci eczacı çalıştırılacağını ve bunun üzerine ilave edilen her 2 milyon liralık ciro için de bir eczacı daha istihdam edileceğini belirten Sayılkan, Türk Eczacıları Birliğinin ( TEB ) tespitine göre, Türkiye genelinde bu kritere uyan 223 eczanede toplam 369 eczacının çalıştırılması gerektiğini söyledi.
Özetle yüksek cirolu eczanelerin eczacı çalıştırmasının istendiğini ifade eden Sayılkan, uygulamaya tepki gösterdi. Pratikte çok ciddi sorunlar yaşanacağını öne süren Sayılkan, “Aslında yapılmak istenen çok açık. Bu eczacıların iş bulma sorununu yine eczacılara finanse ettirerek çözmeye çalışan bir yaklaşım’ diye konuştu.
İzmirde 1770 eczane bulunduğunu, bunların 18inin bu kapsamda olduğunu belirten Sayılkan şunları söyledi:
‘Bunların yıllık ciroları 3 milyon ve üzerinde. Cirolarına göre toplamda 23 eczacı çalıştırılması gerekiyor. Pratikte ciddi sorunlar yaşanacak.Çünkü sözü edilen ciroları yapabilmek için ağırlıklı olarak hastane karşısında faaliyet gösteren, fiyatları yüksek ve karlılığı düşük ilaçlarla dönen ve çok sayıda personel çalıştıran bu eczanelerde çeşitli sayılarda eczacılar nasıl çalışacaklar? 7-8 elemanın olduğu bir eczanede 4 veya 5 eczacı daha çalışmaya başladığında sistem nasıl işleyecek.Yetki ve sorumluluk paylaşımı nasıl olacak? Sistem yüksek cirolu eczanelere eczacı istihdam etme görevini verirken, her bir eczacıya asgari ücretin üç katı maaşı da zorunlu kılıyor. İşletme giderleri zaten yüksek olan bu eczanelerde birden fazla eczacı çalıştırılması ciddi bir gider kalemi daha oluşturacaktır. Cirosu yüksek eczaneler açısından yaşanacak sıkıntılardan bazıları bunlar. Eczacıların işsizlik sorununa baktığımızda ise görünen tablo, eczacının eczacıya istihdam ettirilmesinin yolunu açmak. Ancak siyasi otorite bir yandan eczane açılışlarına nüfusa dayalı kısıtlama getirirken, diğer yandan da son dönemlerde ağırlıklı olarak vakıf üniversitelerine akademisyen kadrolarının yeterli sayıda olup olmadığına bakmaksızın yeni eczacılık fakültesi açma izni veriyor, yani bu konuda samimi değil. Bugün sayısı 44e ulaşan eczacılık fakültelerinden 5-6 yıl sonra mezun olacak meslektaşlarımız ne yazık ki büyük oranda işsizlik sorunu yaşayacak. Kamuya ait olan devlet hastanelerin veya özel hastanelerin eczanelerinde önemli oranda eczacı açığı varken, hastanelerde klinik eczacılık ve onkoloji eczacılığına gereken kadrolar verilmemişken, ilaç üretiminde çok az sayıda eczacı çalıştırılırken, işsizlik sorunu yine eczacıların üzerine yıkan pansuman tedbirlerle çözülemez. Daha fazla geç olmadan özellikle yeterli akademisyen kadrolarına sahip olmayan eczacılık fakülteleri kapatılmalı, mevcutların da kontenjanları düşürülmelidir. Aksi halde eczacılar için işsizlik sorunu kaçınılmaz olacaktır.’