Ülkemizde sağlık turizmi, pandeminin ikinci yılı 2021’de %50 büyüme kaydederek 2,5 milyar dolar sınırına ulaştı. Uzman hekimleri, en yeni teknolojilere sahip tedavi yöntemleri ve fiyat avantajıyla pandemiyi fırsata çeviren sağlık turizminin, 2030’da 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Kök hücre uygulamalarının yanı sıra ileri teknolojileri de tedavi sürecine adapte eden saç ekimi ise sağlık turizmine yön veren alanların başında geliyor.
Pandemiyle yaşamdaki önceliğini arttıran sağlık, uluslararası ticaretin başrol oyuncusu haline dönüştü. Sağlık turizmi de uluslararası ticaretten aldığı payı artırdı. Uzman hekimleri, en yeni teknolojilere sahip tedavi yöntemleri ve fiyat avantajıyla Türkiye’nin sağlık turizminde bir cazibe merkezine dönüştüğünü belirten Uluslararası Sağlık Turizmcileri İşverenler Sendikası (USTİS) Başkan Vekili ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Üyesi Berkay Tulpar, “Pandeminin en çetin döneminin yaşandığı 2020’nin ardından hareketlenen sağlık turizmi, 2021’de %50 büyüme kat ederek 2,5 milyar dolar sınırına dayandı. Bu rakamı 2025’te 25 milyar dolara, 2030’da ise 100 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu rakamlar çok yüksek gibi göründü de ulaşılması imkânsız hedefler değil” dedi.
“2022, gelecek hedeflerinin altyapısını oluşturacak”
Türkiye’nin sağlık turizminde büyük bir potansiyel barındırdığını vurgulayan Berkay Tulpar, “USTİS olarak Sağlık Bakanlığı’nın sunduğu vizyon çerçevesinde bu potansiyeli ortaya çıkarmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Sağlıktaki derin tecrübemiz ve bilgi birikiminin yanı sıra, dinamik yapımızla pandemiyi fırsata çevirerek çok önemli yeniliklere imza atmayı başardık. 2022 yılı, 2025 ve 2030 hedeflerine giden yolun altyapısını oluşturacak” diye belirtti.
Saç ekimi tedavileri, en büyük payı alıyor
Saç ekimi tedavilerinin sağlık turizminden en büyük payı aldığını söyleyen TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Berkay Tulpar, “Özellikle ileri teknolojilerden faydalanarak geliştirdiğimiz saç ekimi tedavileriyle dünyada öncü bir konuma yükseldik. Bu tür tedavilerin zorlu iyileşme sürecini %70 oranında azaltıp, doğal görünümü neredeyse %100 arttıran adımlar attık. Kök hücre uygulamasıyla yeni saç hücrelerinin oluşmasını desteklerken orijinal saçların güçlenmesini sağlayan yeni bir tedavi metodu geliştirdik. Böylece Türkiye’nin dünyadaki vitrinine kalıcı değerler kazandırdık” ifadelerinde bulundu.
Uzun süren iyileşme süreci 3 güne düştü
Saç ekimi tedavilerinde geliştirilen yeni teknolojilerin saçların kesilme aşamasını tümüyle ortadan kaldırdığına değinen USTİS Başkan Vekili Berkay Tulpar, “Geliştirdiğimiz uzun saç tekniği Long Hair Transplantation ile estetik kaygılardan ötürü tedaviye sıcak yaklaşmayanlara çözüm sunduk. Özellikle iş insanları ve medya temsilcileri gibi göz önündeki insanlar, saç ekimi yaptırdıklarının belli olmasından kaçınıyor. Bu teknikle saç köklerini kısaltmadan alıp ilgili bölgeye naklediyoruz. Böylece operasyonun ardından 2-3 gün içerisine sosyal hayatlarına dönebiliyorlar. Hatta hafta sonu saç ekimi, pazartesi ise iş başı yapabiliyorlar” dedi.