Pfizer Türkiye, 2000 yılından bu yana 3.000’in üzerinde araştırmacıya sunduğu klinik araştırma eğitimlerinden sonuncusunu Türkiye Klinik Araştırmalar Derneği işbirliği ve T.C. Sağlık Bakanlığı onayıyla gerçekleştirdi. Ülkeler arasında deneyimin ve başarılı uygulamaların paylaşıldığı platforma, Türkiye’nin yanı sıra Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden de bilim insanları katıldı.
2000 yılından bu yana Türkiye’de klinik araştırmaların gelişimi için araştırmacı eğitimleri düzenleyen Pfizer, bu sene ilk defa MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) ülkelerinin de dahil olduğu bir bölgesel eğitim programı gerçekleştirdi. Türkiye’den ve dünyadaki diğer ülkelerden klinik araştırmalar alanında iyi uygulamaların paylaşıldığı, dijitalleşmenin bu alana etkilerinin ve yeni yaklaşımların tartışıldığı Klinik Araştırma Eğitim programı, Türkiye’nin klinik araştırmalar alanındaki bölgesel lider olma vizyonunu pekiştiriyor.
Türkiye Klinik Araştırmalar Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen Bölgesel Klinik Araştırma Eğitimi, Pfizer’in Türkiye’de düzenlediği 35’inci eğitim oldu. Eğitimlerde sağlık profesyonellerine, klinik araştırmalarda etik yaklaşımların tarihçesi, Helsinki Bildirgesi ve iyi klinik uygulamalar (İKU), gelecek trendleri ve dijitalleşme konuları hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. MENA ülkelerinin sağlık otoritelerinden ve önde gelen klinik araştırma merkezlerinden konuşmacıların da yer aldığı programda, ülkelerin mevzuatları ve araştırma ortamları hakkında sunumlar gerçekleştirildi. Ayrıca, interaktif katılımı destekleyen iki atölye çalışmasıyla da katılımcılar öğrendiklerini uygulama imkânı buldu. Araştırmacılara yönelik düzenlenen eğitimin sonunda tüm modüllere katılan katılımcılar, katılım belgesi almaya hak kazandı.
“Ülkemiz ilaç Ar-Ge’si alanında hak ettiği düzeyde değil”
Türkiye Klinik Araştırmalar Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümü Klinik Araştırmalar Birimi Yöneticisi Prof. Dr. Hamdi Akan program hakkında şöyle konuştu: “Yenilikçi ilaç ve tedavilerin geliştirilmesi için klinik araştırmaların önemi tartışılmaz. Ülkemiz ilaç Ar-Ge’si ve klinik araştırmalar alanında henüz hak ettiği düzeyde değildir. Ülkemizin klinik araştırmalar alanında dünya çapında daha rekabetçi hale gelmesi için, klinik araştırma merkezlerimiz ile klinik araştırma çalışanlarımızın sayısının ve kalitesinin hızla artması büyük önem taşımaktadır. Klinik araştırmalar derneği olarak, Pfizer ortaklığı ile düzenlenen bu bölgesel klinik araştırmalar eğitiminde Türkiye ve MENA ülkelerinden gelen 130 kişiden fazla katılımcıya ulaşmış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Toplantıda, bölgede klinik araştırma yapmanın avantajları ve önündeki engeller ayrıntılarıyla tartışıldı. Klinik araştırmalar alanındaki bilgi birikiminin artmasına ve tecrübe paylaşımına olanak tanıyan bu tür toplantıları desteklemekten KAD olarak memnuniyet duyuyoruz.”
“Araştırmacı eğitimleri çok kritik
”Pfizer Klinik Araştırmalar Bölge Direktörü Dr. Gökhan Duman konuyla ilgili şunları söyledi: “İlaç Ar-Ge’sinde gelişim sağlamak için klinik araştırmalar alanında Türkiye olarak küresel anlamda daha rekabetçi olmamız gerekiyor. Bugün dünyadaki toplam aktif klinik araştırmaların yüzde 50’si ABD’de, %80’i ABD ve Avrupa’da yapılırken, Türkiye’nin aldığı pay %1,4’tür. Bu alanda öncü olan ülkelere baktığımızda klinik araştırmaların neredeyse toplum kültürünün bir parçası olacak kadar benimsenmiş ve artmış olduğunu görüyoruz. Ülkemizde ilaç Ar-Ge’sinin gelişmesi ve araştırmaların yaygınlaşması için yüksek kalite standartlarına ulaşmamız çok önemli ve araştırmacı eğitimleri bu anlamda çok kritik bir boşluğu dolduruyor. Önümüzdeki yıllarda da bu eğitimleri düzenlemeye ve Türkiye’de bilim ortamının gelişmesine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”
“Bölgede lider ülke konumuna gelmemiz kaçınılmaz”
Pfizer Klinik Araştırmalar Kalite ve Merkez Operasyonları Müdürü Merve Yılmaz Dündar, araştırmacılara yönelik eğitimlerin, klinik araştırmalar alanında uluslararası standartlara ulaşması ve ülkemizin bölgesel bir merkez olması için önemli bir adım olduğunu belirterek “İlaç Ar-Ge’si alanında dünyadaki son gelişmelere erişimin sağlanması ve bu konudaki çalışmalara katkı sunulabilmesi bakımından klinik araştırmaların önemi büyük. Klinik araştırmanın gelişmesi beraberinde ilaç keşfi ve temel bilim aşamasının da gelişmesine öncülük edecektir. Bu alanda, kazanılmış tecrübe sayesinde endüstri, kamu ve üniversite işbirliğinin önemli çıktıları olmasını bekleriz. Ülkemizde klinik araştırmanın gelişmesi için ilgili tüm tarafların kararlılığı düşünüldüğünde, bulunduğumuz bölgede lider ülke konumuna gelmemiz kaçınılmazdır. Bu hedefe ulaşmak için yapılan bu ve benzeri eğitimlere katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” dedi.
Pfizer Türkiye, Bölgesel Klinik Araştırma Eğitim Programları ve Ar-Ge işbirliği projeleriyle ülkemizde uluslararası standartlarda araştırmaların yapılabilmesi ve bilim insanlarının uluslararası alanda en üst seviyelerde yer bulabilmesi için fırsatlar oluşturmaya devam ediyor.