Ana Sayfa Manşet Türkiye’de Sıcak-Sağlık Eylem Planları Acilen Hazırlanmalı

Türkiye’de Sıcak-Sağlık Eylem Planları Acilen Hazırlanmalı

“Sıcak Dalgaları: İklim Değişikliğiyle Artan Tehdit ve Sağlık Eylem Planları” raporunu açıklayan Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, “Türkiye’de de en kısa zamanda yetkili kuruluşlar tarafından, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek ve uzmanlık kuruluşları ve sivil toplumla iş birliği yapılarak ve pilot illerden başlanarak iller ve bölgeler düzeyinde Sıcak-Sağlık Eylem Planlarının hazırlanması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır” dedi

“Sıcak Dalgaları: İklim Değişikliğiyle Artan Tehdit ve Sağlık Eylem Planları” raporunu açıklayan Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, “Türkiye’de de en kısa zamanda yetkili kuruluşlar tarafından, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek ve uzmanlık kuruluşları ve sivil toplumla iş birliği yapılarak ve pilot illerden başlanarak iller ve bölgeler düzeyinde Sıcak-Sağlık Eylem Planlarının hazırlanması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır” dedi

Halk sağlığına yönelik önlemlerin alınmasının ve halkın sıcak dalgası sırasında yapılması gerekenler konusunda uyarılmasının Valilikler, İl Sağlık Müdürlükleri ve Yerel Yönetimlerin sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Şahin, “Sıcak dalgaları başlamadan Sıcak Sağlık Eylem Planları’nın hazırlanmış olması gerekir. Bu hazırlığın yapılması için şehre veya bölgeye özgü sıcak dalgası uyarı eşiklerinin belirlenmesi öncelikli ihtiyaçtır. Hafif, orta ve şiddetli sıcak dalgalarına yönelik alarmlar verileceği (sarı, turuncu, kırmızı alarm gibi) belirlenmelidir. Ayrıca uydu verileri ve yerel demografik veriler kullanılarak kentin hangi mahallelerinde risk gruplarının (yaşlılar, yoksullar, uygun olmayan konutlar vb.) yoğunlaştığı belirlenmelidir.Ayrıca, Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak yapılacak haritalarla da risk altındaki grupları yakından izleyecek ve uyaracak takip sistemleri oluşturulabilir” dedi.

Küresel iklim değişikliğiyle giderek artacak olan sıcak dalgalarının olumsuz etkilerine karşı daha uzun vadede sorunu ağırlaştıran kentsel ısı adalarının etkisini azaltmak için önlemler alınmasının da hayati öneme sahip olduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti: “Daha fazla betonlaşmanın önlenmesi, çevredeki ormanların ve kent ormanlarının korunması, kent içi yeşil alanların korunması ve artırılması, refüjler, kaldırımlar, tramvay yolları, çatılar ve dikey alanlar dahil serinlemeyi sağlayacak toprak ve bitkilerle kaplı alanlar oluşturulması, yollarda ve ortak kullanım alanlarında gölge oluşturacak ağaçların ve diğer elemanların kullanılması alınacak uzun vadeli önlemler arasında sayılabilir. Ancak en belirleyici olan, kentsel yapıların, yolların ve ortak kullanım alanlarının şehir planlama ve kentsel tasarımın bilimsel ilkelerine uygun olarak termal konforu sağlayacak şekilde planlanmasına önem verilmesidir”.

İklim Değişikliği, 21. Yüzyılın En Büyük Küresel Sağlık Tehdididir

Küresel iklim değişikliğinin halk sağlığı üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerinden söz edilebileceğini ifade eden Şahin, “Küresel sıcaklık artışının insan sağlığı üzerine doğrudan etkide bulunan sonuçları aşırı sıcaklar, seller, fırtınalar, orman yangınları ve kuraklıktır. Önemli halk sağlığı sorunlarına yol açan dolaylı etkiler ise vektörlerle bulaşan hastalıkların yayılması, hava kirliliğine, su kıtlığına ve gıda güvenliğinin tehlikeye, girmesine bağlı hastalıklar, beslenme bozuklukları, ve açlık, yer değiştirme ve göçler, zihinsel sağlığın bozulmasıdır. Başta enerji üretimi ve sanayi olmak üzere ekonomik aktivitelerden kaynaklanan küresel sera gazı salımları artarak devam etmektedir. Fosil yakıtlardan kaynaklanan karbondioksit salımlarının 2018’de bir yıl öncesine göre yüzde 2,7 artması2, atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonun 2019’da son 3,5 milyon yılın en yüksek düzeyi olan 415 ppm’i geçmesi ve küresel ortalama sıcaklıkların sanayi öncesine göre 1°C yükselmesi, küresel ısınmadan kaynaklanan bütün sorunların önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini göstermektedir. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerine direncin artırılması ve uyum alanında sağlık etkilerine özel önem verilmesini gerektirir” dedi.

Maalesef Türkiye’de Sıcak Dalgası Uyarı Sistemi Yok

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülke için sıcağın hastalık ve ölüm sayılarında neden olduğu doğrudan artış bu araştırmalar ve izleme çalışmaları için birincil sırada önem taşıdığını vurgulayan Şahin, “Sıcak dalgası (heat wave) olarak tanımlanan günlere özel uyarı sistemleri geliştirmek ve halkın, kamu yönetiminin ve sağlık hizmetlerinin bu dönemlere hazırlıklı olmasını sağlamak gerekiyor. Zira, Türkiye’nin son 50 yılda özellikle de 1998’den sonra sıcak dalgalarının sayısı, süresi ve yoğunluğu çok arttı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı bir araştırmaya göre iklim değişikliği nedeniyle sıcak dalgası yaşanan gün sayısı eğer önlem alınmazsa 21. yüzyıl sonuna kadar yılda ortalama 78 gün artacak. Türkiye’de de şehirlere ve/veya bölgelere özgü uzun dönemli meteoroloji istatistiklerine ve sıcağın sağlık etkilerine dayanarak sıcak dalgası tanımlarının yapılması ve

uyarı eşiklerinin belirlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Yazın en sıcak dönemi başlamadan yapılacak eğitim ve farkındalık çalışmalarının önemine değinen Şahin, “Başlıca sorumluluk halk sağlığının geliştirilmesi ve koruyucu hekimlik çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’ndadır. Kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum tarafından iş birliği, Hastanelerin ve acil servislerin sıcak dalgalarında artabilecek başvurulara karşı hazırlıklı olması, aile hekimleri, acil hekimleri ve diğer sağlık çalışanlarının sıcak dalgaları ve etkileri konusunda bilgilendirilmesi şarttır” dedi.

Sıcak Dalgasında Kimler Risk Altında

Sağlık sisteminin de ciddi bir sıcak dalgasına yönelik hazırlıklı olması gereğini vurgulayan Şahin, konuşmasında şu hususlara değindi: “Sıcak dalgalarının ölüm ve hastalık sayılarında artışa neden olduğu, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, küçük çocuklar, kadınlar, açık havada ağır işlerde çalışanlar, barınma koşulları uygun olmayanlar, yalnız yaşayanlar ve hareketliliği kısıtlı olanların özellikle risk altında olduğu bilinmektedir. Sıcak dalgalarının sağlık üzerindeki etkilerinin azaltılması için öncelikle duyarlı kişiler ve risk gruplarına yönelik koruyucu önlemler alınmalıdır. Toplumsal düzeyde sıcağın etkilerine hazırlıklı olmak için yazın en sıcak dönemi başlamadan yapılacak eğitim ve farkındalık kampanyaları son derece önemlidir. Konuyla ilgili başlıca sorumluluk halk sağlığının geliştirilmesi ve koruyucu hekimlik çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’ndadır. Yaşlılarda (60 yaş üzerinde) risk artar, Kronik hastalığı olanlar, Kalp damar, solunum, böbrek, diyabet hastaları, özellikle 1 yaşın altındaki çocuklar, Kadınlar risk grupları. Sosyoekonomik faktörler de önemli; uygun olmayan barınma koşulları, klima olmaması, beslenme bozuklukları, sağlık hizmetlerine erişimin zorluğu ve sosyal desteğin yetersizliği ve izolasyon riskin artmasına neden oluyor”.

Sıcak Dalgasına İlişkin Uyarı ve Önlemler

İnsan kaynaklı küresel iklim değişikliği nedeniyle sıcak dalgalarının sıklığının, süresinin ve şiddetinin artması Türkiye’de de bu koruyucu önlemlerin giderek daha önemli bir hale gelmesine neden olduğunu ifade eden Şahin, “Bireysel önlemler, Toplumsal önlemler, Uyarı eşiklerinin belirlenmesi, Sıcak Sağlık Eylem Planlarının hazırlanması ile sıcağın sağlık üzerindeki olumsuz etkileri büyük ölçüde önlenebilir” dedi.

 

Dr. Ümit Şahin Hakkında

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1991 yılında mezun olan Ümit Şahin, 2000 yılında halk sağlığı konusunda doktora derecesini almış ve çevre sağlığı üzerine çalışmıştır.

İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Uzmanı ve İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörüdür. Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde Küresel İklim Değişikliği ve Çevre Politikaları dersini veren Şahin, ayrıca Mercator-İPM Burs Programı İklim Değişikliği jüri üyesidir.

Açık Radyo’da Ömer Madra ile birlikte “Açık Yeşil” adlı radyo programını hazırlayıp sunmakta, Yeşil Gazete’de ekoloji editörlüğü ve yazarlık yapmaktadır. Yeşil Düşünce Derneği’nin proje danışmanlarındandır.

1990’ların başından bu yana yeşil politikanın, iklim, ekoloji ve çevre hareketlerinin, nükleer karşıtı mücadelenin ve insan hakları hareketinin içindedir. 90′lı yıllarda Nükleer Karşıtı Platform içinde çalışmış, 1996′da haftalık nükleer karşıtı gazete Akkuyu Postası’nı çıkartmıştır. 2003 yılında halen yayın yönetmenliğini yürüttüğü yeşil politika ve özgürlükçü düşünce dergisi Üç Ekoloji’yi kurmuştur.

Çevre İçin Hekimler Derneği’nin kurucularından olan Şahin, 2002-2006 yılları arasında derneğin başkanlığını yapmıştır. 2007’de Türkiye Yeşilleri tarafından yürütülen “Türkiye Kyoto’yu İmzala!” kampanyasının koordinatörlüğünü yürütmüştür. 2010-2012 arasında kurucuları arasında yer aldığı Yeşiller Partisi’nin eşsözcülüğü görevinde bulunmuştur.

Ömer Madra ile yaptığı söyleşilerden oluşan “Niçin Daha Fazla Bekleyemeyiz: Küresel Isınma ve İklim Krizi” adlı kitap 2007 yılında Agora Kitaplığı tarafından yayımlanmıştır. Yeni İnsan Yayınları’ndan 2012’de çıkan “Yeşil Ekonomi” adlı kitabın editörlüğünü Ahmet Atıl Aşıcı ile birlikte yapmıştır. Yeni İnsan Yayınları tarafından yayımlanan Ivan Illich Kitaplığı dizisinin editörlüğünü yapmaktadır. Editörlüğünü, eş yazarlığını ve bölüm yazarlığını yaptığı çevre sağlığı, yeşil politika ve insan hakları ile ilgili çeşitli popüler ve akademik kitapları ve makaleleri bulunmaktadır. Ayrıca 2008-2013 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “Çevre Haberciliği” dersini vermiştir.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Hakkında

İstanbul Politikalar Merkez (İPM) demokratikleşmeden iklim değişikliğine, transatlantik ilişkilerden çatışma analizi ve çözümüne kadar, önemli siyasal ve sosyal konularda uzmanlığa sahip, çalışmalarını küresel düzeyde sürdüren bir politika araştırma kuruluşudur. İPM araştırma çalışmalarını üç ana başlık altında yürütmektedir:

İPM-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi

Demokratikleşme ve Kurumsal Reform

Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk

2001 yılından bu yana İPM, karar alıcılara, kanaat önderlerine ve paydaşlara uzmanlık alanına giren konularda tarafsız analiz ve yenilikçi politika önerilerinde bulunmaktadır.

http://ipc.sabanciuniv.edu

http://ipc.sabanciuniv.edu/about/history/
http://twitter.com/ipc_ipm
http://www.facebook.com/IstanbulPolicyCenter