Türkiye Otizm Farkındalık Karnesi Yenilendi!
Tohum Otizm Vakfı için GfK Türkiye tarafından ilki 2015, ikincisi 2017, üçüncüsü 2019 yılında gerçekleştirilen ‘Türkiye’deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi’ araştırmasının dördüncüsü; 15 ilde 1.238 kişi ile yüz yüze görüşülerek yenilendi. Türkiye’nin otizm farkındalık karnesini ortaya koyan araştırmaya göre; ‘otizmin belirtilerini biliyorum’ diyenlerin oranı 2019 yılında gerçekleştirilen araştırmaya kıyasla anlamlı bir şekilde artarak %52’ye yükseldi.
Tohum Otizm Vakfı, otizm farkındalığında gelinen noktayı belirlemek için GfK Türkiye’nin desteğiyle, 2015’ten başlayarak her iki yılda bir periyodik olarak düzenlediği araştırmaların dördüncüsü ile Türkiye’nin otizm farkındalık karnesini yeniledi! Gerçekleştirilen çalışmaların neticesini ölçmek ve ‘Otizm farkındalığında neredeyiz?’ sorusuna cevap bulmak için 2015, 2017 ve 2019 yıllarında yapılan ‘Türkiye’deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi’ konulu araştırmanın sonuncusu 2021’de gerçekleştirildi. 15 ilde gerçekleştirilen araştırma, toplumun çeşitli kesimlerinden 15-65 yaş aralığındaki 1.238 kişi ile yüz yüze görüşme yöntemiyle yapıldı.
Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen gelişimsel bir farklılık olan otizm tanısı 1985’de her 2.500 çocuktan 1’ine konulurken, bugün doğan her 54 çocuktan 1’inin otizm tanısı aldığı tahmin ediliyor. Otizm görülme oranının her yıl artış eğilimi gösterdiğine ve bu anlamda “Türkiye’deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi Araştırması”nın çok değerli bir veri kaynağı olduğuna dikkat çeken Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Suat KARDAŞ, “GfK Türkiye’ye, ülkemizde otizmin bilinirliği konusunda bize çok önemli veriler sağlayan araştırması için çok teşekkür ediyoruz. Araştırma, otizm belirtilerinin bilinirliğine yönelik yaptığımız çalışmaların sonuç verdiğini ortaya koymakta. ‘Otizm adında gelişimsel bir farklılık duydunuz mu?’ sorusuna ‘evet duydum’ diyenlerin oranının 2019’da %83 iken son araştırmada yüzde % 72’ye düşmesi ise erken tanı için ‘otizm bilinirliğine’ ve otizmin tek çaresi olan “eğitim” çalışmalarımıza daha çok eğilmemiz gerektiğini gözler önüne sermekte.” diye konuştu.
Otizmin belirtilerini bilenlerin sayısı yükseldi.
Araştırma ile Türkiye’de otizmin belirtilerinin bilinirliği konusunda da önemli bir bilinçlenme yaşandığı gözlendi. Otizmi duyduğunu belirtenlere ‘Otizmin belirtilerini biliyor musunuz?’ diye sorulduğunda ‘evet’ diyenlerin oranı 2015’te % 7, 2017’de % 18, 2019’da % 44 iken 2021’de % 52’ye yükseldi. Otizmin en fazla bilinen üç belirtisi sırası ile ‘göz teması kuramamak’, ‘sallanmak, parmak ucunda yürümek gibi hareketlere sahip olmak’ ve ‘takıntılı davranışlar göstermek’ olarak ölçüldü.
Otizmin başlıca belirtileri arasında; başkalarıyla göz teması kurmamak, gözlerin bir yere takılıp kalması, ismi söylendiğinde bakmamak, sözleri tekrarlamak, parmağıyla istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar sayılıyor. Aileler çocuklarında aynı yaştaki diğer akranlarından farklı davranışlar ve belirtiler gözlemleniyorsa vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir çocuk ergen psikiyatristine başvurmaları gerekiyor.
Bilinen tek çare, erken tanı ile yoğun özel eğitim!
Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmadığını gösteriyor. Oysaki araştırmaya katılanların sadece % 23’ü otizmin çaresinin eğitim olduğunu düşünüyor.