W-Grubun CEO’su Mehmet Faik Somer’den Birgi Mefar hakkında bilgileri ve ilaç sanayi özelinde görüşlerini alacağız. Birgi Mefar ile hemen aklımıza geniş üretim kapasitesi gelmekte, sektörün başarılı ve deneyimli ismi olarak sizi ve Liderliğini yaptığınız Birgi Mefar’ı tanıyabilir miyiz?
F.S.– Grubumuz, Birgi’de başlayan primer ambalaj üretimi, Mefar ile devam eden küçük hacim steril enjektabl ürün formlarının tamamının dolum hizmetini vererek, Defar ile depo hizmeti veren entegre ilaç üretim hizmeti zincirini tamamlayan Türkiye ve yakın coğrafyanın en büyük kapasiteli ilaç üretim grubudur. Mefar’da ampul, flakon, lyofilize, BFS, ve PFS ürün hatlarının her biri üretim hat sayısı ve kapasite olarak rakipsiz diyebiliriz.
Grubumuzu öne çıkaran değerlerimiz; yüksek kalite standartlarımız, sahip olduğumuz 14 farklı GMP sertifikamız, ruhsat sahibi olmayarak iş ortaklarımız ile sağladığımız güven ilişkişi, uluslarası projelerdeki başarı ile devam projelerimiz ve sürekli güncel üretim teknolojilerini deneyimleme fırsatı bulan eğitimli çalışanlarımızdır.
W- Birgi Mefar çok farklı bir firma, ciddi bir üretim kapasitesi , lojistik firması ampul üretim tesisi ve bazı ilaçlarda ülkemizin tek üreticisi . Nasıl bir kültür de bunlar başarılıyor. Bahseder misiniz?
F.S.- Bu geçmişten gelen bir aile gibi hissetme geleneği diyebiliriz. Gruba yeni katılan bir çalışan olsanız bile bu sizi hemen kavrıyor. Burada en önemli etken, 1963’te kurucumuz Birgi ailesi başlayan ve sonrasında bu kültürü koruyarak değişimi ve büyümeyi sağlayan yönetim ve çalışan iş birliğidir.
Temel çalışma prensibimiz açık, hızlı ve çift yönlü iletişime dayanıyor. Bunun avantajlarını yeni gelen bir projenin ele alınmasında bile hemen gözlemleriz. Aynı iş yapış kültürünü iş ortaklarımızla da hemen kurgularız, iş ortağımız kendisini Birgi Mefar Grubu parçası olarak hisseder. Bu hem yerli hem de yabancı iş ortaklarımız için geçerli.
Tercih edilme ve büyümeye katkı döngüsü başladığı zaman aynı iş ortağımız birden fazla projesini Birgi Mefar’da başlatma kararı alıyor. Son dönemde özellikle bölge üretim üssü olarak tercih edildiğimiz imzalanmış ve imza aşamasında olduğumuz projelerimiz var.
W- Haziran 2011 tarihinde, Ethemba Capital ve Stage Capital tarafından satın alınması ile gelişen değişiklikler neler olmuştur? Günümüzde son durum nedir?
F.S.- Bilindiği gibi Birgi Mefar Grubu sadece üretim hizmeti vermekte biz buna “pure CMO/CDMO” olarak adlandırıyoruz. Sağladığımız üretim hizmetine yakın zamanda “geliştirme” yi de ekleyerek “CDMO” kimliğini kazanmak için yatırım planlarını hayata geçirdik. Yatırımcılarımız bugüne kadar hizmet kapasitemizin artması için sürekli yatırım planlarımıza onay vermekte, 2011’den itibaren tüm hatlarda neredeyde 2 katı kapasiteye ulaşılmış durumda. Günümüzde yatırımın milliyeti yok artık, yatırımcı profilimiz operasyonumuzu değiştirmedi, yatırımcı statümüz değişse bile Türkiye’den tüm Dünya’ya üretim hizmeti verme vizyonumuz değişmeyecektir.
W- Vizyonunuz; “Ulusal / uluslarası ilaç sektöründeki her bir firmanın “özel üreticisi” durumunda olmaktır.” Mevcut kapasiteniz ve işbirliklerinizi alabilir miyiz?
Markalı ürünler için planlarınız var mı?
F.S.- Bilindiği gibi Sanofi Pasteur ve Pfizer’in aşı üretimleri için uluslarası standartlarda iki adet hazır şırınga (PFS) dolum hattımız var. Bu iki hattın yıllık dolum kapasitesi 120 milyon PFS’nin üzerinde. Hem mevcut hem de devam eden iş birliği çalışmalarımızda özellikle PFS hattımız için görüşmelerimiz var, yukarıda bahsettiğim gibi bunlar genelde bölgesel üretim üssü olmak üzerine.
2019 yılı içerisinde başlayan Sanofi ile yaptığımız iş birliği ile liyofilize flakon antibiyotik orjinal bir üründe HUB oluyoruz. Bu amaçla yeni hat yatırımlarımız başladı. Üretimlerimiz tüm dünya pazarları için yapılacak.
Likit flakon hattımız için yeni gelen ve gündemde olan projeler için yatırım değerlendirme çalışmalarımız devam ediyor. Bu hat için hem yerli hem de ihracat amaçlı üretim talebi var.
BFS hattımızda şimdi ismini paylaşmayacağım bir göz damlası projesi üzerine bir çalışmamız var, bu proje orjinal ve Avrupa pazarı için olan projede hattımız için revizyon gündeme gelebilir, aynı alandaki 2. BFS makinesinde de strip BFS üretimi için hem orjinal hem de jenerik üretim talebi var, bu hatta da revizyon ve yatırım yapılması gündemde.
W- Pfizer, Sanofi, Bayer vd… ile işbirlikleri yaparak yerelleştirme politikasına önemli güç verdiniz, bu işbirlikleri beraberinde ne gibi yatırımlar getirdi ve yakın zamanda yeni yatırımlar var mıdır?
F.S.- Yukarıda da bahsettiğimiz gibi ampul dışında özel üretim teknikleri gerektiren diğer hatlarımızda sürekli bir yatırım planı var. Sanofi projesi ile birlikte yeni lyofilize hattı yaparken ek yaparken hattın standartlarını otomatik yükleme ile güçlendireceğiz. Ambalaj hatlarımızı hızlandırmak için yeni blisterleme makinemiz geçen ay devreye girdi. Darboğaz oluşmaması için 2. Yatırımın değerlendirmesi devam ediyor.
2021 için özellikle Covid-19 pandemisine yönelik yeni ürünlerde oluşabilecek üretim yeri arayışında bizimle irtibata geçen uluslarası firmalar var. Bu da Flakon / Lyofilize/ BFS hatlarında yatırım gerekliliğini ortaya çıkartabilir.
Yatırım için öz kaynaklarımıza ek olarak iş ortaklarımızla ön-finansman ve/veya ortak yatırım modellerini yıllar içinde geliştirdik, bu sebeple yatırım kararlarımız hızlı alınıyor.
W- Her geçen gün Biyoteknoloji ’nin önemi artmakta. Bu alanda yatırımlarınız var mıdır? Planlarınızı paylaşmak istemisiniz?
F.S.- Hedeflerimiz içerisinde biyolojik ürün üreten firmalara hizmet vermek var elbette. Mevcut ve gelecek portföyümüzde biyolojik ürün gamı bulunmakta. Türkiye’nin ilk biyoteknolojik ürün ve aşı üretiminde “fill and finish” hizmeti vermiş ve vermeye devam eden 14 farklı GMP sertifikasına sahip tek steril enjektabl üretim tesisiyiz. . Bu yetkinlik bizi özellikle liyofilize ürün hizmetinde yerli ve yabancı ruhsat sahiplerinin tercihi haline getiriyor. Hazırlığı başlayan bazı biyolojik ürünlerin üretimi için gereken kapasite ihtiyacına göre öncelikli liyofilize hattımızda yatırım yapacağız.
W- Pandemi “Global Oyuncu” olma hedefinizi etkiledi mi? Pandemi sonrası iş yapış şekillerinde ne gibi değişimlerin olabileceğini düşünüyorsunuz?
F.S.- Pandemi bizim “Global Oyuncu” hedefimiz daha da perçinledi. Pandeminin ilk sinyalleri ve ardında sınırlarımızdan girmesinden önce steril üretim ve kalite standartlarımızın aksamaması için seri ve kademeli tedbirleri sektörde ilk alan üretim merkeziyiz. Aldığımız önlemler sayesinde 7/24 tüm hatlarda üretime hiç ara vermeden devamlılık sağladık. Bu da koyduğumuz standartlarla “Global Oyuncu” olduğumuzu bize gösterdi.
Kriz yönetimi ve iş sürekliliği birimlerimizle birlikte önceliğimizin çalışanlarımızı ve ailelerini bulaşıdan koruma olduğuna karar verdik. Ciddi bir eğitim, bilgilendirme ve önlem çalışması yaptık. Standart operasyon süreçlerimizide güncelleme gerekli noktaları belirleyip uygulamaya geçtik.
Geldiğimiz noktada termal kamera kontrolünden, kronik hastalığı olan çalışanlarımızı korumaya, talep eden çalışanlarımız için uzman psikolog desteği, kurum hekimimize destek olunması amaçlı uzman hekim danışmanlığı, ailelerimiz dahil koruyucu önlem ve tedbirler ile ilk dalgayı sağlıkla atlattığımızı söyleyebiliriz.
Burada halk sağlığı için sorumluluğu altmıştan fazla yerli ve yabancı iş ortağımızın tedarik sorumluluğu ile aynı noktada görüyoruz.
Pandemi sonrası için, pandeminin yayılmasını engellerken halk sağlığı için üretim devamlılığını sağlayacak geliştirdirdiğimiz tüm standartlar iş sürekliliği açısından geliştirmeyi hedefliyoruz.
W- Mevcut Enjektabl gücünüzü düşünürsek Covid-19 aşısında nasıl rol almayı planlıyorsunuz?
F.S.- Aktif rol alacağımız çok açık. An itibarı ile biri endüstri ve üniversite iş birliği ile Covid-19 tedavisinde geliştirilmek istenen bir ürün için görüşmekte olduğumuz ve uluslararası bir firmanın geliştirmek üzere olduğu bir aşının üretim merkezlerinden birinin Mefar olması için kapasite analizinin istendiği iki güncel proje var ekiplerimizin elinde.
Bunlara ek olarak bugüne kadar bir çok projenin üretiminde yapılan iyileştirme ve geliştirme çalışmalarına Mefar’ın katkısı oldu. Kendi ruhsatlı ürünümüz olmadığı için mevcut ürün reçetelerine geliştirme katkısı yaptık iş ortaklarımız ile birlikte.
2025 vizyon çalışmamız çerçevesinde Ar-Ge merkezi olma hedefimizi yine iş ortaklarımızın projeleri ile birlikte gerçekleştireceğiz. Hedefimiz 2021 başında Ar-Ge merkezimizi ortak projelerle hayata geçirmiş olacağız.
W- Sektörün Uluslararası alanda da çok tecrübeli ismi olarak ilaç sektörümüzün ihracat imkanları konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz? Nelerin farklı yapılmasını önerirsiniz?
F.S.-İhracat için atılması gereken en önemli adım dış pazarlardaki varlıkların arttırılması. Yakın coğrafyadan başlayarak pazarlara girmek, startejik ortaklık fırsatlarını değerlendirmek çok önemli. Ortaklıklara ek olarak satınalma fırsatlarını yakalamak Türkiye’nin üretim kapasitesini kullanmak yerli oyuncuların ihracat potansiyelini arttırır.
Sınırların kalktığı, tesisleşme, teknoloji ve kalite standartları açısından global oyuncular ile aynı seviyeye gelmiş Türkiye’nin üretim merkezi, “hub”, olarak kendini konumlandırması ortak vizyonumuz olmalı.
W-Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz