İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık 10 yıl önce açılan, ve bir hastane içerisinde bulunan ilk ve tek müze olma taşıyan hastane müzesi dikkat çekiyor
Eski adıyla Memleket Hastanesi olan İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi müzesinde Osmanlı dönemindeki ilk Müslüman hastanesinden günümüze kadar olan tıp araç ve gereçlerle çeşitli belgeler sergileniyor. Müzede sergilenenler arasında Yunan general Trikopis’in yağlı boya tablosundan, hastanenin ilk Türk başhekimi Mustafa Enver Bey’e, 1850 yılına ait bebek çekme aletinden 1950’li yıllara ait odyometri cihazına, hatta hastane personeli kayıt defterine kadar çok sayıda doküman sergileniyor. Tamamen ücretsiz olan müzedeki eserlerin çoğu Konak’ta 1850’de faaliyete başlayan, sonradan kadın doğum hastanesi olan Memleket Hastanesi’nden aktarıldı.
YUNAN PARASIYLA MAAŞ
Hastane müzesinde sergilenen eserler arasında en dikkat çekeni ise İzmir’in Yunan işgali döneminde Yunan orduları komutanı olan general Nikolas Trikopis için çizilmiş yağlı boya tablosu oldu. Tabloda Trikopis’in asker üniformasıyla resmedilmiş bir portresi göze çarpıyor. O dönem Memleket Hastanesi olan hastane işgal sırasında Yunan denetiminde olduğu için personel maaşlarının da Yunan parasıyla verildiği ortaya çıktı. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının ardından ise hastane şaşaalı eski günlerine geri döndü.
İKİ GÖREVLİ BAKIMINI YAPIP KORUYOR
Müzenin güvenliği ve bakımından ise Nazmi Sonuvar ile Musa Var sorumlu. İki görevli her gün müzenin kapısını açarak hem envanter sayımı yapıyor hem de eserlerin temizliğini sağlıyor. Eserler böylece ziyaretçilere sorunsuz ve eksiksiz bir şekilde hazırlanmış oluyor.
100 YILLIK İLAÇ
Hastane müzesinde dikkat çeken bir diğer detay ese Manisalı bir Türk Musevi’nin hastaneye kanser hastalıkları için hediye ettiği özel karışım ilaç oldu. Müze sorumlusu Nazmi Sonuvar ilacın yaklaşık 100 yıllık olduğunu söyleyerek, “İlaç o dönem Manisalı Türk Musevi’nin hazırladığı kabın içinde hala aynı şekilde muhafaza ediliyor” diye konuştu.
KÖKLÜ BİR ÇINAR
Hastanenin şimdiki başhekimi Nurettin Ünal da böyle bir müzeye ev sahipliği yapmanın onur verici olduğunu söyleyerek, “Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi aslında kökü 1850 yılına dayanan köklü bir çınar. Müzemizde bu köklü çınardan günümüze kalan bazı parçaları sergiliyoruz” dedi.
TANSU EDİP GÖKBUDAK