COVID-19 pandemisini atlatsak da aşının yan etkilerine ilişkin tartışmalar sürdüğüne dikkat çeken TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Berna Kömürcüoğlu, yeni bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı. İngiltere, İspanya ve Estonya’da 20 milyon kişinin verilerinin araştırıldığı bir makalenin sonuçlarını değerlendiren Kömürcüoğlu, “Başta kalp hastalıkları olmak üzere neredeyse tüm hastalıklar aşının yan etkisine bağlanıyor. Ama bu anlaşma gösteriyor ki; kardiyovasküler ve tromboembolik komplikasyonlara aşı değil, COVID’in kendisi neden oluyor” dedi.
COVID-19 pandemisinin ilk ortaya çıktığı günden bu yana kamuoyunu bilgilendirmeye devam eden Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), mevcut gelişmeleri de yakından izliyor. Bu konudaki yeni bir çalışma hakkında bilgi veren TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Berna Kömürcüoğlu, artık aşı tartışmalarına son verilip hastalığı konuşmak gerektiğini vurguladı. COVID-19 salgını sönümlendikten sonra aşının yan etkilerinin en sık sohbet konularından biri olduğunu hatırlatan Kömürcüoğlu, “Başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere neredeyse her hastalığı aşı yan etkisine bağlama eğilimi var. Bu gerçek olmayan bilgiler toplumun gözünde maalesef hem aşılara hem de modern tıbba güveni azaltıyor” dedi.
ARAŞTIRMALAR DEVAM EDİYOR
COVID-19 salgının 5’inci yılında aşının yan etkileriyle ilgili birçok yayının çıkmaya devam ettiğine dikkat çeken Kömürcüoğlu, Aralık 2023 tarihli güncel bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı: “2023’ün Aralık ayında British Cardiovascular Society’nin (İngiliz Kardiyovasküler Derneği) resmi dergisi BMJ Open Heart’ta, İngiltere, İspanya ve Estonya da 20 milyon kişinin verilerinin araştırıldığı bir makale yayınlandı. Bu karşılaştırmalı makalede; COVID-19 geçirdikten sonraki bir yılda hastalarda kalp yetmezliği, venöz ve arteriyel tromboz /tromboembolizm sıklığı araştırılmış. Olguların 10 milyonu önceden COVID-19 aşısı yapılmış iken, diğer grupta 10 milyon kişi hiç aşı olmamış. Bu iki grup bir yıl boyunca belirli aralıklarla izlenmiş. Aşılı grupta bir aylık akut ve bir ay- bir yıl arası post akut dönemde kardiyovasküler ve tromboembolik komplikasyonları, aşılı olmayan gruba göre azalttığı gösterilmiş. Bu koruyucu etki, aşılanma sonrası COVID-19 enfeksiyonu sıklığı azalmasına yine ağır hastalığın aşıya bağlı önlenmesine bağlanmakta. Artık tıp dünyası olarak aşının değil, COVID-19 enfeksiyonu geçirmenin başta pıhtılaşma sisteminin aktive edilmesiyle tromboemboli ve myokardit gibi ciddi kardiyovasküler komplikasyonlara neden olduğunu biliyoruz. Aşılama ise bu komplikasynları azaltıyor. Ağır hastalık azalsa da, halen grip gibi semptomlarla COVID geçirmeye devam ediyoruz.”
İLERİ YAŞ GRUBU AŞIYA DEVAM ETMELİ
COVID-19’un Omicron varyantı sonrası ağır hastalık sıklığını kaybetse de bu kış diğer mevsimsel viral etkenler içinde halen ilk 4 sırada yer alıyor. Özellikle bu yıl Ocak ve Şubat aylarında tüm dünyada ve ülkemizde vaka artışları izlendi. Hastalık hafif geçirilse bile tromboembolik komplilasyonlara neden olmaya devam ediyor ve bir yıldan önce yapılan aşılarımızın artık koruyucuğu çok azaldı. Halen ileri yaşı ve ciddi komorbiditeleri olan kişilerin yılda bir kez aşılanması öneriliyor. 2021’den bugüne dünya çapında yaklaşık 15 milyar doz aşı, 5,5 milyar kişiye yapıldı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve salgın sürecinde yaklaşık 10 milyon kişinin aşılar sayesinde hayatta kaldığını doğruladı. COVID-19 pandemisinde aşılama, ölüm sayısının sınırlanması ve salgının hafiflemesine neden olarak modern tıbbın başarısı.