Deprem bölgesinde enkaz kaldırma çalışmalarının başlaması ile başta asbest olmak üzere çok fazla kimyasal içeren yoğun toz bulutları oluştuğuna dikkat çeken Solunum Derneği TÜSAD, bu durumdan kaynaklanan kanser riskine vurgu yaptı.
TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. Melahat Uzel Şener, “Enkaz kaldırma çalışmaları profesyonel kişilerce yönetilmeli, toza karşı mutlaka sulama yapılmalı ve ekipler koruyucu ekipman kullanmalı” uyarısı yaptı.
Kanser hastalığına farkındalık oluşturmak için ilan edilen 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), asbestin saçtığı tehlikelere dikkat çekti. TÜSAD, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp-damar hastalıklarından sonra ikinci sıklıkta görülen ölüm sebebinin kanser olduğunu hatırlatırken, en yaygın görülen kanser türünün akciğer kanseri olduğunu vurguladı. TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu tarafından yapılan açıklamada, özellikle deprem bölgesinde gerekli önlemler alınmadan yapılan enkaz kaldırma çalışmalarının gelecekte kanser yükünü artıracağı uyarısı yapıldı.
Asbest nedeniyle kanser yükü artabilir
Depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızın hepimizi çok üzdüğünü, bu büyük felaketin arkasında bıraktığı enkazın da hayatta kalanları etkileyerek gelecekte daha büyük acılar yaşatmaması için önlem alınması gerektiğini vurgulayan TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. Melahat Uzel Şener, şunları söyledi: “Bölgede solunum sağlığı açısından çok ciddi bir tehlike söz konusu. Enkaz kaldırma çalışmalarının başlaması ile başta asbest olmak üzere çok fazla kimyasal içeren yoğun toz bulutları oluşuyor. Bu durumun daha sonraki yıllarda giderek artan bir kanser yükü yaratacağından endişeliyiz. Asbest yayılımının yerleşim yerlerine ve tarım alanlarına yayılımını engellemek için önlemler mutlaka alınmalı. Enkaz kaldırma işlemleri profesyonel kişilerce yönetilmeli, tozun en aza indirilebilmesi için mutlaka sulama eşliğinde kaldırılmalı ve maruz kalan tüm kişiler koruyucu ekipman kullanmalı. Korunmak için cerrahi maske kullanılması yeterli değil, bu iş için özel üretilen maske ve ekipmanlar temin edilmeli. Asbest, kesin kanserojen olarak sınıflandırılan bir madde ve neden olduğu hastalıkların başında akciğer kanseri ve akciğer zarı kanseri, gırtlak ve yumurtalık kanserleri geliyor. Ayrıca tozun akciğerlerde birikmesi, bu organda kalıcı hasarlara da neden oluyor.”
Kadınlarda daha sık görülmeye başladı
Hastalığın görülme sıklığıyla ilgili güncel verileri de paylaşan Şener, kadınlarda artan akciğer kanseri tehlikesine dikkat çekti. Şener, şu açıklamayı yaptı: “Tüm dünyada akciğer kanseri, kansere bağlı ölümler içerisinde yılda 1,69 milyon ölüm ile ilk sırada yer alıyor. Akciğer kanseriyse Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser türü. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Dairesi verilerine göre ülkemizde erkeklerde akciğer kanserinin yaşa göre düzenlenmiş hızı 100.000 kişide 56.7, kadınlarda ise 100.000 kişide 11.1. Tütün kullanımındaki artışa bağlı olarak kanser sıklığının kadınlarda artmaya başladığını üzülerek görüyoruz.”
Erken teşhis ile tedavi mümkün
Tüm kanserlerde olduğu gibi akciğer kanserinde de erken tanının hayat kurtardığını vurgulayan Şener, alınabilecek önlemler konusunda şu bilgileri verdi: “Akciğer kanseri hastalarının yüzde 56,5’i ancak ileri evrede doktora başvuruyor ve ancak yüzde 15,4’ü tanı anında erken evre kanser olarak saptanabiliyor. Erken teşhis ile bu hastalığın tedavisi mümkün ancak tüm hastalıklar gibi öncelikle korunmak çok önemli. Tütün ve ürünlerini kullanmamak, spor yapmak, lifli gıdalardan ve sebzelerden ağırlıklı beslenmek, kimyasal toz ve dumanlardan uzak durmak kanser riskini azaltıyor.