Bilinçlenen insanların sigara kullanmayı bırakması nedeniyle kazançlarının azalacağını anlayan tütün şirketleri, aldatıcı bir ürünü piyasaya sunan yeni bir oyunla sahneye çıktı. Endüstri bu oyunda yeni ürünün “zararı azaltılmış” olduğunu iddia ediyor.
Günümüze kadar yüzbinlerce insanın ölümünden sorumlu endüstri, “zararı azaltılmış” ürünle eskisine kıyasla daha az sayıda insanı öldüreceklerini iddia ediyor ve bu nedenle ülkelerin kendilerine vergi indirimi yapmasını ve hatta bu “yeni ürün”ün tütün kontrolü kanunlarından muaf tutulmasını istiyorlar.
Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, ısıtılan tütün ürünlerinin zararlı olduğunu, bağımlılık yaptığını ve tütün kullanımını yeniden normalleştirdiğini belirtti.
Prof. Dr. Dağlı, tütün şirketlerinin, sigara kadar zararlı olmadığını söyleyerek zararı azaltılmış yanmayan yeni bir ürün piyasaya sunduklarını söyledi.
“TÜTÜN ŞİRKETLERİNDEN ÜCRET ALAN KİŞİLERİN ARAŞTIRMA SONUÇLARINA GÜVENİLMEZ”
Bu yeni ürünün de sigara kadar zararlı olduğunu, insanların ölümüne ve sakat kalmasına neden olacağını anlatan Prof. Dr. Dağlı, “Yeni ürünün sağlık etkileri konusunda yapılmış çalışmalar, sigara endüstrisi tarafından işe alınmış bilim insanları tarafından gerçekleştirilmiştir. Tütün şirketlerinden ücret alan, çıkar çatışması bulunan kişilerin araştırma sonuçlarına güvenilmez. Unutulmamalıdır ki, tütün yanmasa bile doğal haliyle de kanser yapıcı maddeler içermektedir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Elif Dağlı, 20. yüzyılda 100 milyon kişinin sigara kaynaklı öldüğünü, sigara içme oranları azalmazsa 21. yüzyılda bir milyar kişinin bundan dolayı yaşamını yitireceğinin öngörüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“Endüstrinin sadece 2015 yılı karı 62 milyar ABD dolarıdır. Sigaraya bağlı yılda 6,4 milyon kişi ölmektedir. Yani ölen her kişi karşılığında endüstrinin kasasına 9730 ABD doları girmektedir. Endüstri sigaranın kanser yaptığı ispat edildiği 1952’den beri bilerek satışlarına devam etmektedir. Endüstri halen bilerek insanların ölümüne yol açan, bağımlılık yapan bir maddeyi üretmekte ve satışından para kazanmaktadır. Tütün şirketleri bugüne kadar önce filtrenin sigaranın toksinlerini süzdüğünü, sonra ‘mild’ ve ‘light’ sigaraların daha az katran ve nikotin içerdiğini, mentollü sigaraların daha hafif olduğunu iddia etmişler ve tüm bu iddialar sayesinde kazançlarının azalmasını önlemişlerdir. Eldeki kanıtlar, tütün şirketlerinin bu iddialarının bilerek aldatma olduğunu göstermiştir.”
“TÜRKİYE TÜTÜN ENDÜSTRİSİNİN HEDEF ALDIĞI ÜÇ ÜLKEDEN BİRİSİ”
Prof. Dr. Elif Dağlı, ısıtılmış tütün ürününün, birey ve toplum sağlığını göz önünde bulundurarak değil, endüstrinin karını devam ettirmek ve Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi hükümlerini etkisizleştirmek için pazarlandığını belirtti. Endüstrinin kendi tahminlerine göre 2016’da 12,3 milyar dolar hacmindeki ısıtılan tütün ürünü pazarının, 2021’de 34 milyar dolara ulaşacağını dile getiren Prof. Dr. Dağlı, 2021’de de bu ürünün 35 ülkede pazarlanacağını, hatta ısıtılan tütün ürünlerinin sigaraya oranla en fazla satıldığı pazarların Japonya, Türkiye ve Güney Kore olacağını kaydetti.
Isıtılan tütün ürünlerinin zararlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dağlı, “Isıtılan tütün ürünleri bağımlılık yapar, tütün kullanımını yeniden normalleştirir. Gözlem ve araştırmalar, ısıtılmış tütün ürünlerinin sadece sigara içenlere değil, başta gençler olmak üzere içmeyen tüm topluma pazarlandığını göstermektedir. Daha önemlisi söz konusu ürünlerin sigara kullanımını azaltacağına dair kanıt yoktur. Hatta literatür iki ürünün birlikte kullanımının artmasına işaret etmektedir. Tütün endüstrisi derhal sigara üretimine, pazarlamasına ve satışına son vermelidir. Nikotin içeren ölümcül ve bağımlılık yapıcı başka bir tütün ürünü hazırlamamalı ve piyasaya sunmamalıdır. Hiçbir ülkenin halk sağlığı kanunlarına müdahale etmemeli ve sağlığı korumaya çalışan o kanunları eleştirmemelidir. Ürünler arası ayrım talep etmek, zararı azaltılmış aldatmasıyla kanunları delmek için lobi etkinlikleri sürdürmek kabul edilemez.” dedi.
“ISITILMIŞ TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ÜLKEYE GİRİŞİNE İZİN VERİLMEMELİ”
Sağlığa Evet Derneği Sekreteri Prof. Dr. Füsun Yıldız da, Halk sağlığını korumak için tütün ve nikotinin her şekline karşı mücadele verilmelidir diyerek, “Bu ürünler arasında ‘az veya çok zararlı’ tanımı yapmak bilimsel değildir. Çünkü nikotinin güvenilir dozu yoktur. Nikotin her dozda ölümcül ve bağımlılık yapan bir maddedir. Zaten Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi de, hükümetleri, sadece sigaraya değil nikotin içeren tüm ürünlere karşı toplumun sağlığını korumakla yükümlü kılmaktadır. Oysa endüstri geçen yarım asırda her defasında “daha az zararlı” iddiası ile birçok ürün pazarlamaya kalktı ve her defasında doğru söylemedikleri anlaşıldı. Bugün de aynı noktadalar. O nedenle ısıtılmış tütün ürünlerinin Türkiye’ye girmesine izin vermemeliyiz” dedi.
Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Osman Elbek ise şu açıklamaları yaptı:
“Tütün şirketleri bu yeni ürün ile öncelikle sigaranın zararlarından kaygı duyan ve bırakmayı düşünen insanları ‘daha az zararlı’ oldukları iddiasıyla bırakmamaya ikna etmeye çalışmaktadırlar. Öte yandan bu uygulama ile ‘iyi niyetli’ oldukları görünümüne kavuşarak toplumsal konumlarını güçlendirmeye çalışmaktadırlar. Oysa bu firmalar bilerek bağımlılık yapan ve insan öldüren ürün satmaktadırlar. Bırakın iyi niyeti, bunlar milyonlarca insanın dolaylı da olsa katilidirler. Yapılması gereken, insanların sigarayı bırakması ve sigara yerine alternatif ürün sunulmamasıdır. Yirmibirinci yüzyılda bir milyar insanın hayatını kurtarmak istiyorsak tütün şirketlerinin iflas etmesini ve bu ‘ölüm endüstrisi’nin faaliyetlerine son vermesini sağlamalıyız”.