Y.Ü. : Þimdi þunu söyleyeyim.
Bir kere yetki devrederse, bir aile hekiminin ne yaptýðýný onu netleþtirmek gerekir. Bu Bakanlýðýn iþte bu yaptýðý yeni düzenlemelerle aile hekimliði planlamasýna bakarak saptanýr bu. Ama biz hukukun izin vermediði bir anlaþmayla kendimizi baþka alanlarda yetkili göremeyiz. Mesela siz hiç yapamayacaðýnýz bir ameliyatý gidip benimle anlaþarak yapamazsýnýz. Hukuka, ahlaka aykýrý sözleþmeler geçersiz olur. Bir kere burada hani sözleþmeyle Bakanlýðýn bana aile hekimi olarak izin vermediði konularda kendimi o alanlarda da týbbi müdahale yapma konusunda yetkilendiremem bu bir.
Ýkinci konu burada, aydýnlatýlmýþ olanla sorumsuzluk sözleþmesini birbirine karýþtýrmamak gerekir. Yani çok sýk görüyoruz örneklerini. Bir aydýnlatýlmýþ tarafýndan her þeyinden kendim sorumluyum, doktorum sorumlu deðildir, ben her þeyi üstleniyorum demenin hukuken hiçbir anlamý yoktur. Bu tam aksine, doktorun kötü niyetini gösterir. Çünkü burada aydýnlatýlmýþ olanla, risk ve aydýnlattýðýnýz, hastanýn orada izin verdiðidir. Aydýnlatýlmýþ olanla sorumluluk, sorumsuzlukla ilgili bir þey yazamazsýnýz. Hayýr yazarsýnýz ama…
W. : Geçersizdir mi?
Y.Ü. : O kýsmý geçersizdir. Dolayýsýyla sorumsuzluk sözleþmesi baðlýlýðý doðru deðildir. Hele bir de bunun özgür iradeyle yapýlmadýðýný düþünmek de hukukçu açýsýndan tabiidir. Çünkü hastalýðý tedaviye gelmiþtir. O anda siz orada bir þey yapýyorsunuz. Baský altýnda bunu imzalýyor. Kaldý ki bunu özgür iradesiyle de yapsa aydýnlatýlmýþ olmak farklýdýr. Gerçekten aydýnlatma yeterli midir? Onu ayrý deðerlendiririm. Ama sorumluluk, sorumsuzluk sözleþmesini ayrý deðerlendiririm. Mesela estetik operasyonlarda son zamanlarda bu gibi iþlemler yapýlýyor. Doðru deðildir, hukuken hiçbir geçerliliði yok.
Þu konu önemlidir. Ben sadece çok önemli giriþimlerde-tedavilerde aydýnlatýlmýþ onam yaparým, aydýnlatýrým, onam alýrým, formu imzalatýrým, diðerlerinde yapmam!.. Bu Yanlýþtýr. Bugün kan almak için bile aydýnlatýlmýþ onama formu vermek lazým. Çünkü müdahaledir o ve çok yanýlgýlý bir þey bu…
W. : Mesela diyelim ki hocam, Çocuklara aþý yapýlýyor. Bu hastanede, saðlýk ocaðýnda rutin yapýlan, aynýsý tümsaðlýk merkezlerinde de yapýlýyor.
Y.Ü. : Evet.
W. : Bu aþýlarda bir müdahale , bunlar için de aydýnlatýlmýþ onam gerekiyor mu?
Y.Ü. : Bizde niye problem biliyor musunuz? Batý’da problem ne? Batý’da hasta/dr oraný-sayý bu kadar fazla deðil. Hastaya ayýracaðýnýz zaman fazla ve doktor iyi kazanýyor. Bizde doktor iyi kazanmýyor ya da en azýndan bazý kesim doktorlar. Özellikle bu aile hekimleri, iyi kazanmýyor. Hasta sayýsý çok fazla, doktorun bunlara vakti yok ve bugün aile hekimlerinin büyük bir kýsmý oturup bilgisayar baþýnda, saatlerce bu raporlarý girmeleri vb. gerekiyor.
W. : Evet.
Y.Ü. : Çünkü imkânla ilgili bir þey. Her yaptýðý sözleþme, her aldýðý personel ayrý bir girdi getiriyor. Ama Batý’da bunu ayýrmak zorundasýnýz ve bu önemli. Ne açýdan önemli? Þimdi þart deðildir. Sizin mutlaka ondan formu almanýz þart deðildir. Ama ispatta güçlük çekersiniz. Siz bu problemlerden arýnmak istiyorsanýz…
W. : Daha uç bir örnek verir misiniz sayýn hocam? Olayýn nereye kadar varabileceðini anlamak açýsýndan … Mesela ben þu anda geldim muhitinizdeki bir ilköðretim okuluna. Ben bir hekimim.
Y.Ü. : Evet.
W. : Bir de üç, dört tane hemþire var yanýmda ve aþý yapacaðýz çocuklara.
Çocuklarýn hepsi, hiçbirisi reþit deðil.
Y.Ü. : Ailelerinden izin almanýz gerekir.
Y.Ü. : Çocuðum birinci sýnýfta. Okulun dýþýndaki bir sinemaya, yüzme salonuna giderken bile benden izin alýyorlar. Bu izindir, ben izin vermezsem olmaz.
W. : Þunu söyleyebilir miyim hocam? Okulda herhangi bir aþý yaptýk.
Y.Ü. : Evet.
W. : Aþýya baðlý bir komplikasyon geliþti ya da o an bir anaflaksi geliþti. Aþýnýn antijenine göre mesela diyelim ki. O an hekim sorumlu herhalde deðil mi?
Y.Ü. : Kesinlikle sorumlu. Bakýn o anda hekimin…
W. : ve uygulayan hemþire de.
Y.Ü. : Hekimin týbbi malpraktis olmasa bile sorumlu. Çünkü izin almadan yapýyor.
Örnek: Ýzmir’de 23 yaþýnda bir çocuk üzerinde gerçekleþen bir olayda kulak zarýnda problem vardý. Damla yazýlmýþtýr. Yanlýþ hatýrlayabilirim ama reklam olmasýn, ismini vermeyeyim ilacýn. Damla mutat olarak bu tedavide kullanýlan bir ilaç, bu tür hastalýkta. Fakat onun çok klasik bir tepkisi, orta kulaða sýzýp duyu kaybýna, iþitme kaybýna yol açabilme özelliðidir. Ama bunu hekimin söylemesi lazým. Her hastada olmuyor; ama sýklýkla olan bir geliþen komplikasyondur. Bunu aydýnlatmada doktor söylemiyor. Ama her doktorun ilk hastalýklarda, bu tür hastalýklarda genellikle aklýna geldiði iki ilaçtan birisidir bu ve çok da kullanýlan, yasak olmayan, týbbýn kabul ettiði bir standarttýr. Yani doktora yükleyebileceðimiz týbbi olarak hiçbir hata yoktur; ama doktor o riski söylememiþtir. Dava açýldý, ilk defa en yüksek tazminat da o davayla alýndý. Çünkü doktor aydýnlatmamýþtýr bu riski. Bu riski söyleseydi, belki yine ayný tedaviye razý olacaktý, yine ayný sonuç meydana gelecekti.
W. : Ama riski söyleseydi…
Y.Ü. : Evet. Riskli olduðunu söylemesi lazým.
W. : Belgeye gerek yok.
Y.Ü. : Belge ispatla ilgili zaten. Belge hiçbir zaman þart deðildir.
W. : Ben burada þunu anlýyorum sayýn hocam. Mesela hekimlerin ister aile hekimi olsun ister farklý disiplinlerden herhangi bir hekim olsun þu an yapacaklarý hastaya dair bütün iþlemlerde bundan sonra daha dikkatli olmalarý þart ve yeterli bir kayýt sistemi-arþivi olacak.
Y.Ü. : Kesinlikle
W. : Kendi alanlarý dýþýna kesinlikle çýkmayacaklar, Farklý ilaçla tedaviler ve farklý fizik tedavilerde bile, bunlarda eðer risk taþýyan unsurlar varsa bunun içerisinde mutlaka hastayý aydýnlatacaklar, hatta gerekirse onlara, gerekli hallerde onaylarýný, onam belgelerini alacaklar.
Bunlar olmazsa þayet malpraktiste ceza davalarýyla karþý karþýya kalmalarý söz konusu.
Y.Ü. : Kesinlikle .
W. : Ben burada þunu söylemek istiyorum hocam. Askerde aþýlamalar yapýyorsun. Hacýlara aþýlamalar yapýlýyor, hacý adaylarýna. Çocuklara aþýlamalar yapýlýyor, hekimlerin hepsi yapýyor. Büyük riskler alýyorlar.
Y.Ü. : Tabi kesinlikle.
Bir kiþiye iyileþtirme amaçlý dahi olsa, onun saðlýðýný koruma amaçlý da olsanýz, düþünün iyileþtirme iyi niyetli, cebinden doktor para vererek o kiþiye grip aþýsý vurduðunu düþünün.
Ýzinsiz olarak bu iðneyi batýrdýðýnýz andan itibaren kasten yaralama suçunu iþliyorsunuz.
W. : Bu izinsiz derken hastanýn onayýný aydýnlatarak alacaksýnýz; ama burada benim sýkýntým þu. Reþitlik yaþý 18 yine deðil mi sayýn hocam?
Y.Ü. : Þunu bir kere açmamýz lazým. Ýki tane nokta çok önemli. Birincisi þu. Reþitlikle muvafakat yaþý Türkiye’de karýþtýrýlýyor. Bu yüzden çok ciddi hatalarýmýz var. Biyotýp Sözleþmesini imzalarken daha organ naklinde yanlýþ anlamadan dolayý çekince koymuþtur Türkiye.
Tabi ki muvafakat, rýza yaþý farklýdýr. Bunun için bir kere temel bir yaþ dilimi yoktur. Anlamasý önemlidir. Bu 14 de olur, 13 olur, 12 olur falan. Ama büyük operasyonlar bakýmýndan Batý’da ya 12 ya 14 ya 16 yaþ alýnýr. Mesela organ nakli, yüz deðiþtirme, estetik operasyonlarda 16 kabul edilir. Diðerlerinde 12 ve 14 gibi yasal yaþ dilimi konur. Türkiye’de bu dilimler yoktur. Türkiye’de muvafakat, çünkü rýza için muvafakat gerekir. Reþit olmak gerekmiyor. Türkiye’de reþitlikle karýþtýrýlýyor bu. O yüzden uygulamamýz 18 yaþ oluyor. Bir kere bu doðru deðil, deðiþtirmemiz lazým. O hatadan dolayý Biyotýp Sözleþmesine çekince koydu Türkiye. 18 yaþýndan küçüklerin kendi kardeþleri için organ naklini yasakladý. Bizde 18 yaþýndan küçüklerde verici olamýyorsunuz. Bu aslýnda hukuka aykýrý. Çünkü 18, 16, 17 yaþýndaki bir çocuk durumunu biliyorsa, kendi kardeþini kurtarmak için organýný verebilir. Bu Sözleþme buna izin veriyor. Biz ona çekince koyduk, o kýsmýný kabul etmedik.
W. : Bu ilginç bir durum!
Y.Ü. : Bu yanlýþ. Bir kere reþitlikle muvafakat farklý bir þeydir. Rýza için muvafakat, onam için muvafakat gerekir. Bu, temyiz kudreti dediðimiz, kiþinin yapýlan þeyi algýlamasý, anlamasý, sonuçlarýný bilmesidir. Bu bir. Burada yapýlmasý gereken Türkiye için, önemli operasyonlarda yaþ dilimleri saptamamýz gerekir, 14, 16 neyse. Ama onun dýþýnda bir kere büyük operasyon deðilse mutlaka burada hastanýn kendisinin rýzasýný almamýz lazým. Büyük operasyonlarda velisinin, vasisinin, kayyýmýnýn rýzasýný alýyoruz ama çocuðunda mutlaka bilgisini, beyanýný almamýz gerekir, bir.
Ýkincisi, þu açýdan soruyu tam ortaya koymak için söylüyorum. Þunu ayýrmamýz gerekir. Kamu saðlýðýyla bireysel saðlýðý birbirinden ayýrmamýz gerekir.
W. : Onu söyleyecektim þimdi, kamu saðlýðý olunca ve deklare edilmiþ bir rutin program varsa bu anlatýlanlarýn dýþýnda yani malpraktise zemin oluþturmuyor deðil mi?
Y.Ü. : Zührevi hastalýklarda olduðu gibi, bulaþýcý hastalýklarda olduðu gibi, karantina altýna alýnmasý gereken toplum saðlýðýný ilgilendiren konularda özel yasal düzenlemeler vardýr. Kiþinin rýzasýný almazsýnýz, zorla yaparsýnýz. Bakýn bir operasyon yaparsýnýz. Zührevi Hastalýklar Hastanesine gönderirsiniz. Zorla muayene edersiniz. Toplum saðlýðýný ilgilendiren durumlarda hukuk da kanun da bina izin veriyor. Ama münferid bir suçun maðduru açýsýndan durum böyle deðil. Hâlbuki zorlamayla etmek suçtur; ama burada özel yasal düzenleme vardýr. Hatta o tür hallerde genital muayeneyi yapýyorsunuz. Hani genital muayene suçtu?
Dolayýsýyla özel düzenlemeler vardýr. Orada kamu saðlýðýný korumak amacýyla yasal düzenlemeler olmak kaydýyla zorla yapabilirsiniz. Burada izine falan gerek yoktur. Ama diðerleri, bireysel þeylerde bunu yapamazsýnýz. Kuþ gribinde aile bireylerine soruldu. Eskiden bizim alýþtýðýmýz, bir yerden bir talimat geliyor. Ýnsanlara sorulmuyor. Kamu saðlýðýný ilgilendirip ilgilendirmediði sorulmaksýzýn herkese bu tür müdahaleler yapýlýyordu. Ama bu eski anlayýþ deðiþmiþtir. Artýk en ufak bir müdahale için izin vermek zorundasýnýz. Velisi, vasisi izin vermiyorsa olmaz. Ýkisinden birisinin vermesi de mümkün deðildir. Bakýn anne-baba velayeti birlikte kullanýyorlarsa burada ikisinin de onayýný almanýz lazým.
W. : Bu ilginç bir detay hocam.
Y.Ü. : Tabi, çok önemli.
W. : Birinin onayýný almak yeterli deðil!
Y.Ü. : Burada þimdi geçenlerde bir olay vardý. Kuþ gribi olayýnda. Bizim de bir kýzýmýz var, ilkokula gidiyor. Okul aþý yapmak istedi. Ben taraftardým. Dedim ki Bakanlýk bu kadar açýklama, çaba yapýyor. Buna aþý yapalým. Eþim saðlýk kökenli. Dedi ki ben…
W. : Ýstemiyorum.
Y.Ü. : Taraftar deðilim. Ben de hukukçuyum. Eþimi hiçbir zaman zorlamam mümkün deðil. Böyle bir hukuksal problemle mahkemeye falan baþvurmadýk. Ama eþim dedi ki ben razý deðilim. Dolayýsýyla o vermedi. Benim vermem tek baþýna anlam ifade etmedi. Çocuðumuza yaptýrmadýk. Bu bir risk. Þimdi yabancý ülkelerde bu tür hallerde gerçekten çocuk için hayati bir risk olursa nöbetçi mahkeme derhal devreye giriyor, yarým saat içerisinde karar veriyor ve mahkemenin iradesi geçerli oluyor. Bizim burada bunu da geliþtirmemiz gerekiyor.
W. : Nöbetçi mahkemenin bakmasý gerekiyor.
Y.Ü. : Evet.
W. : Hocam, burada benim algýladýðým konu þu o zaman. Rutin aþýlarda herhangi bir rýzaya gerek yok anladýðým kadarýyla.
Y.Ü. : Hayýr. Rutin demeyelim, kamu saðlýðýný ilgilendiren ve yasal düzenlemelerde olan.
W. : Çünkü çocuklarýn aþý takvimleri var. Saðlýk merkezlerine zaten verilmiþ vaziyette.
Y.Ü. : Ama bakýn bu, o tür þey her zaman belirleyici deðildir. Yani bu gibi aþýlar vardýr; ama bazýlarýný yasa gereði ailenin rýzasýný almaksýzýn yaptýramazsýnýz.
W. : Hangisinin ne olup olmayacaðýný hekim nereden bilecek?
devam edecek…
Önceki paylaþýmlar:
http://winally.com/gorusler_1154_Tip_Hukuku_-_VI
http://winally.com/gorusler_1082_Tip_Hukuku_-V
http://www.winally.com/gorusler_986_Tip_Hukuku_-_IV
http://www.winally.com/gorusler_909_Tip_Hukuku_-III