W. : Çünkü çocuklarýn rutinaþý takvimleri var. Saðlýk birimlerine verilmiþ vaziyette.
Y.Ü. : Ama bakýn bu, o tür þey her zaman belirleyici deðildir. Yani bu gibi aþýlar vardýr; ama bazýlarýný yasa gereði ailenin rýzasýný almaksýzýn yaptýramazsýnýz.
W. : Hangisinin rýzaya baðlý olup-olmayacaðýný hekim nereden bilecek?
Y.Ü. : Yasal düzenlemelere bakacaktýr. Burada direk yasal düzenlemeler vardýr. Mesela Umumi Hýfzýsýhha Kanununda vardýr, bu listeye bakacaktýr. Hangisinde kamu saðlýðýný ilgilendirdiði için yapýlmasý gerekiyor diye…
W. : Yasal derken, Saðlýk Bakanlýðýnýn bildirdiði, Ýl saðlýk Müdürlüðüne ya da Grup Baþkanlýklarýndaki aþý planý mý?
Y.Ü. : Hayýr, onlar, onlar genel yönetmeliklerdir. Açacaktýr Kanunlarý, Umumi Hýfzýsýhha Kanunu, Zührevi Hastalýklar Kanununu açacaktýr. Orada mecbur olanlarý; çünkü onlar kamu saðlýðýný ilgilendiriyor. Onlar dýþýndakilerin ya velinin rýzasýný alacaktýr ya da orada anne-babalar vardýr bunlar gerçekten bilmedikleri için cahilliklerinden yahut da kötü niyetlerinden, anne-baba çocuðuna rýza göstermiyor. O zaman da suç iþleniyor, çocuðun saðlýðý tehlikeye atýlýyor. O zaman da doktor bunu Savcýlýða ve Bakanlýða bildirmek zorunda. Savcýlýk harekete geçerek, orada zorla yaptýracaktýr.
W. : Koþullarý çok yeterli olmayan bir küçük hastanede olabilir. Aile saðlýðý merkezinde hekim kendisine gelmiþ olan, özellik arz eden birtakým enjeksiyonlarý yaptýðý zaman ortaya çýkan bir komplikasyondan dolayý, aydýnlatmasýna raðmen, yazýlý bir onam yok. Burada da yine hukuki süreç sizin belirttiðiniz çerçevede mi geliþecek?
Y.Ü. : Tabi ayný çerçevede geliþecek. Þimdi hukukun çok nettir, objektif…
W. : Yani davadan kaçma þansý yok.
Y.Ü. : Yok, þöyle. O gerçekten çok acil bir vaka mý?
W. : Hayýr, acil deðil. Normalde, diyelim ki üniversite hastanesinde aldýðý bir reçeteyi, yani tedaviyi uygulamasý için kendi köyüne ya da kasabasýna dönen bir hasta, özellikli enjektabl ilacý için, orada baðlý bulunduðu saðlýk birimine gittiðinde yetersiz koþullarda böyle bir tedavi sýrasýnda diyelim ki yan etki, komplikasyon oldu!
Y.Ü. : Hastanede bir problem yok, adam gitmiþtir köyüne. O doktora yazdýrýyordur veya o ilacý o doktor uyguluyordur.
W. : Burada þöyle söyleyeyim. Reçeteyi bir uzman hekim veriyor. Fakat buradaki sorun þu. O rapora istinaden uygulanýyor; ama uygulama esnasýnda yan etkiler veya komplikasyonlar çýkabilecek ilaçlar.
Mesela penisilin enjeksiyonu gibi. Daha önce penisilin yapýlmýþlýðý da var. Þu an yapýldýðýnda size reaksiyon vermeyeceðine dair garantisi yok.
Y.Ü. : Test yapmasý gerekiyor.
Þimdi burada þudur. Burada kavram, bir konu üzerine;
“Üstlenilen kusur” dediðimiz bir kavram vardýr. Yargýya intikal eden çok sýk da örnekleri vardýr. Bir doktor tetkikini yapar, onu hazýr hale getirir, ondan sonra gidecektir izne, onu baþka bir hastaneye sevk eder ya da nöbeti bitmiþtir. Baþka bir doktor gelir. Ameliyatý veya operasyonu o yapar. Þimdi burada ikinci alan doktor, bir riskli kusur üstleniyor. Eðer kendisi bakýmýndan, bu tedaviyi yapmakla yetkiliyse, yaparken kendisi bir malpraktis de gerçekleþtirmemiþse, onayý almýþsa problem yoktur. Bu doktor, bunu bir üniversite hastanesindeki bir doktor veya profesör, benden daha iyi biliyordur deyip, sadece ona sýðýnarak yapar ve sonradan bunu bir malprakts olduðunu, týbbi standarda aykýrý bir þey yapýldýðýný söylerse, mesela burada verdiðiniz örnekte kendisinin testi yapmasý gerekirdi bir doktorun. Uygulamamasý gerekirdi derse, bunu baþka bir üniversite hastanesindeki doktorun yazmýþ olmasý öbür doktoru kurtarmaz. Dolayýsýyla doktor bir tedaviyi belli bir noktadan üstleniyor ve kür uyguluyor. Burada kendisinin o yapacaðý þeyi bilgisi dâhilinde, yetkili olmasý ve doðru uygulamasý gerekiyor. Sadece baþka bir doktorun yaptýðýna güvenerek devam etmemesi gerekir. Çünkü öbür doktorun yaptýðý o koþullardadýr. Zaman geçince koþullar deðiþmiþ olabilir ve bu da hastanýn tedavisini vs deðiþtirmeli gerektirebilir týbben. Hastada baþka bir þey geliþmiþtir ya da o doktor yanýlmýþtýr. Ama o doktorun yanýlmasý, bu doktoru kurtarmaz.
W. : Sonra þunu da sorabilir miyim sayýn hocam. Bunu malpraktis ayrýmýný daha iyi ortaya koyabilmek için. Hekimler, Saðlýk Bakanlýðýndan ruhsatlý ilaçlarý reçete ediyorlar ve tedavilerde kullanýyorlar. Bu tedavilere baðlý olarak hastalar süreçte bu ilaçlarý kullanýrken birtakým yan etkiler ortaya çýkabilir. Bunlar anladýðým kadarýyla malpraktis çerçevesinde deðerlendirilebilecek bir konu deðil.
Y.Ü. : Þimdi þu, yan etkiler bakýmýndan doktor ilacý verirken ve yazarken aydýnlat týmý?
W. : Aydýnlatmýþ olduðunu kabul edelim.
Y.Ü. : Aydýnlatacak.
W. : Ben mesela devam etmek istediðim nokta þu. Hep doktorlar üzerinden gidiyoruz ya, bu diþ hekimleri de olabilir.
Y.Ü. : Herkes için.
W. : Baþka
Y.Ü. : Saðlýk personeli için.
W. : Doktor ilacý verdi, eczane de diyelim ki bir saðlýk danýþmanlýk yeri.
Y.Ü. : Tabi, eczanenin de aydýnlatmasý gerekiyor.
W. : Bu silsile þeklinde mi olacak böyle?
Y.Ü. : Tabi, kim veriyor, kim uygulatýyor, kim öneriyorsa.
W. : Belki eczacýlar için de burada özellikle reçeteli ilacý verir iken kullanýmý ve yan etkileri aydýnlatmasý sorumluluðu vb taþýmalarýmý?
Y.Ü. : Eczacýlar için de geçerli. Sadece reçeteye baðlý olmayan ilaçlar konusunda, hani öneren doktora gidebilirsiniz. Eczacýnýn orada ekstra açýklamasýný her zaman beklemeyebilirsiniz. Ama doðru olaný, yani modern hukuk burada mutlaka eczacýnýn da doktorun da bunu aydýnlatmasýdýr. Ama doktor aydýnlatmýþtýr, hasta demiþtir ki beni, doktor beni aydýnlattý, doðru veya yanlýþ, öyle demiþtir. Eczacýya “Ben istemiyorum, aydýnlatmadan vazgeçiyorum, doktorum beni aydýnlattý, siz verin ilaçlarý, ben biliyorum nasýl kullanacaðýmý ya da götüreceðim doktorum belirleyecek, ona göre uygulayacaðým.” Demiþtir. O zaman eczacý bu anlamda vazgeçebilir aydýnlatmadan. Fakat bütün saðlýk personeli için kim müdahaleyi yapýyorsa, kim bu konuda bir tavsiyede bulunuyorsa, kim þeye giriþiyorsa onu riskler konusunda aydýnlatmasý gerekir.
W. : Batý’da eczacýlara yönelik olarak malpraktis davalarý var mý? Türkiye’de rastlamýyoruz.
Y.Ü. : Var. Batý’da hatta dikkat edin her, reçetesiz satýlan, marketlerde satýlan ilaçlar bakýmýndan bile, reklam verirken bile yasal zorunluluktur. Mutlaka, reklamýn sonunda mbu konuda doktorunuza danýþýn veya yan etkiler konusunda eczacýdan bilgi alýn der.
W. : Diyelim ki eczaneden bir otc kapsamýnda reçetesiz satýlan bir ürün aldý. Þu anda bizde bir çerçeve yok.
Y.Ü. : Evet.
W. : Reçetesiz bir ilacý aldý ve Saðlýk Bakanlýðý ruhsatlý. O an eczacý da yoktu, oradaki kalfadan aldý ilacý kullandý. Bir yan etki ortaya çýktý.
Y.Ü. : Þimdi burada þey, reçeteli-reçetesiz ayrýmý konusunda bizde yasal düzenleme yok. Ama hukukçu olarak biz þöyle bakarýz. Reçeteli olanlarda mutlaka eczacý ya da o konuda yetkin olan bir kiþinin eczacýnýn yanýnda çalýþma, yasal çalýþma izni olan yetkin bir kiþinin, mutlaka burada bir saðlýk personeli olacaktýr, bunu aydýnlatmasý gerekir. Bunu yapmazsa doðanlardan malpraktis davasý açýlýr.
Ama reçetesizse bu takdirde gidip almýþsýnýzdýr. Bir basit grip ilacý almýþsýnýzdýr.
W. : Onlarda reçeteli satýlýyor. Reçetesiz ürünlerde bir sorumluluk yok mu?
Y.Ü. : Reçetesizlerde bana göre orada içerisinde yayýnladýðý talimat varsa buna hastanýn kendisi bakacaktýr, sorumluluk yok. Ama burada yasal düzenleme olursa daha net olur. Malpraktis davalarý bakýmýndan, en azýndan büyük bir kýsmýnýn haksýz olarak …
W. : Þu anda büyük bir boþluk var galiba.
Y.Ü. : Þu anda boþluk var. Düzenleme olsa daha net olur.
Bir de þu önemli burada, gerçekten reçetesiz satýlýyordur. Ama siz eczacýsýnýz, karþýnýza geliyor ve konuþurken size o hasta, o ilacýn vereceði olumsuz bir tepkiyi, vereceði ciddi bir zararý açýkça söylüyor. Mesela öyle bir hastalýðý veya durumu anlatýyor. Elindeki belgeyi gösteriyor ki size, sizin bir normal eczacý olarak bunun hastanýn þuna dikkat etmesi gerektiðini mesleki olarak görüyorsun. Bunu aydýnlatmanýz gerekir.
W. : Pekâlâ, son þunu söyleyeyim sayýn hocam. Eczacýlar açýsýndan yine sormak istediðim nokta þu. Eczacý arkadaþ eczanedeyken ya da yokken hasta geldi. Reçeteli satýlmasý gereken bir ilacý aldý. Bir komþusunun tavsiyesi üzerine ya da kendi kafasýna esti, “Daha önce kullandým, iyi geldi, þimdi bir daha alýyorum” dedi. Bundan dolayý bir ortaya komplikasyon çýktý. Ama küçük, ama büyük. Hasta þunu diyebilir mi? Ben eczaneye gittim. Bu ilacý aldým. Eczacý da yoktu, beni aydýnlatan kimse olmadý ve ben bu ilacý kullandým. Reçeteli satýlmasý gereken bir ürünü ben kullandým. Bundan dolayý zarar gördüm. Burada kiþinin sorumluluðu nedir. Çünkü bir fiil yaptý. Kimse ona silahla satmadý bunu. Silah zoruyla satmadý. Orada eczacýnýn sorumluluðu nedir?
Y.Ü. : Þimdi bakýn, eczaneler bir market veya dükkân deðil. Orada normal gýda maddeleri satýlmýyor. Saðlýkla ilgili çok ciddi bir þey yapýlýyor. Eczacýlar saðlýk mesleði mensubudurlar. Yani bunlar sadece ben vitrine dizerim, bir þampuan, terlik gibi satarým, parasýný verir, alýr gider, ben hiçbir þey aydýnlatmakla ilgili yükümlülüðüm yok, sorumluluðum yok diye bakamazlar. Çünkü saðlýðýn bir parçasýdýrlar onlar ve kendileri de saðlýk eðitimi alýyorlar. Dolayýsýyla orada olmamak, ruhsatý, týp eðitimi almýþ ve denetiminde çalýþan çýraðýn yok ve orada hiç alakasýz bir insan duruyor. Bundan dolayý da istenmeyen bir netice meydana geliyor. Direk malpraktistýr bu.
W. : Direk malpraktis mi?
Y.Ü. : Hiç kuþkusuz. Hatta bazý hallerde bunu öngördüðü halde, bu tür çok tehlikeli bir, çok önemli bir þey sattýðýný düþünün ilacý. Bazen ciddi hastalýklara yol açabilecek ve ölüme yol açabilecek, buna raðmen aman ne olursa olsun diye vermiþ, orada birilerine býrakmýþ ve kendisi baþka þeyle uðraþýyor. Bu riskli bir þey veriyorsa, bazen kasten de sorumlu olabilir. Sadece taksirli, basit suçlardan deðil, kasten adam öldürmeden, kasten yaralama, adam yaralamadan sorumlu olabilir.
devam edecek….
Önceki paylaþýmlar:
http://winally.com/gorusler_1210_Tip_Hukuku_-_VII
http://winally.com/gorusler_1154_Tip_Hukuku_-_VI
http://winally.com/gorusler_1082_Tip_Hukuku_-V
http://www.winally.com/gorusler_986_Tip_Hukuku_-_IV
http://www.winally.com/gorusler_909_Tip_Hukuku_-III