Şehir yaşamı insanları her geçen gün biraz daha hareketsizleştiriyor. Çok katlı binalarda yaşayan ve çalışan insanlar düzenli olarak asansör kullanmak durumda kalıyor. Evden çıktığında asansöre binen bir kişi, işe giderken uzun saatler trafiğe maruz kalıyor ve ofisine çıkmak için yine asansör kullanıyor. Böylelikle fiziksel aktivite neredeyse sıfırlanıyor. U tipi adı verilen bu hareketsiz yaşam tarzı zamanla kas-iskelet sisteminin zayıflaması ile birlikte omurga ve eklem sorunlarına yol açabiliyor. En sık karşılaşılan rahatsızlıkların başında ise bel ağrıları geliyor. Memorial Şişli Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Çakar, bel ağrıları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Ani hareketler de travmaya neden oluyor
Bel omurgası, omuriliği koruyarak hem gövdeyi taşımakta hem de eğilip kalkma gibi hareketlerin yapılmasına olanak sağlamaktadır. Omurilikten çıkan sinirler bel omurları arasındaki küçük deliklerden geçerek bacaklara gider. Bu karmaşık bölgedeki pek çok sorun, ağrı nedeni olabilir. Hareketsiz yaşam tarzının yanında, günlük yaşamdaki ani ve alışık olunmayan bir hareket, ağır yük kaldırma gibi durumlar ani başlayan bel ağrısı sebepleri arasındadır. Bel ağrılarının belirtileri; kas krampı, belde künt ağrı, bıçak saplanır gibi olarak tanımlanan farklı hisler, bacağa yayılan ağrılar şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Ağrı; eğilme, yük kaldırma, ayakta durma veya yürüme ile kötüleşebilir. Bazı bel ağrılarında geçici kas spazmı nedeniyle belde yamukluk (fonksiyonel skolyoz) oluşabilmektedir.
Bel ağrısı riskini artıran bu faktörlere dikkat!
Çocuk ve gençler dahil her insanda bel ağrısı görülebilmektedir. Hareketsiz yaşam tarzı, uzun süre anormal şekilde eğilip oturmak (masa başı işler, şoförlük, vb), ayakta durmak, omurgayı desteklemeyen yatakta yatmak bel ağrısı riskini yükseltebilmektedir. Bel ağrısının görülme sıklığını artıran durumlar;
- İleri yaş,
- Mesleki zorlanmalar,
- Gebelik,
- Obezite,
- Yanlış şekilde yük kaldırma ve taşıma,
- Psikolojik sorunlar (stres, endişe),
- Yapısal veya genetik risk faktörleri (omurga şeklindeki bozukluklar, bağ dokusunun fazla esnek olduğu genetik durumlar vb.),
- Kanser veya romatizma gibi hastalıklardır.
Bel ağrısı dinlenmeyle azalmıyorsa mutlaka doktora başvurun
Pek çok bel ağrısı tablosu kişinin kendi kendine uygulayabileceği yöntemlerle birkaç hafta içinde düzelmektedir. Ağrının geçmediği durumlarda ise mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu ağrılar nadiren de olsa daha ciddi hastalıkların işaretleri olabilir, bu tür durumlarda tedavi için gecikilmemesi gerekmektedir. Yeni başlayan mesane ve bağırsak problemleri (idrar yapmada zorlanma, kaçırma, kasıkta uyuşma), ateşin eşlik ettiği durumlar, düşme veya darbe sonrası başlayan ağrılarda mutlaka bir hekime danışılmalıdır.
- Eğer ağrı çok şiddetliyse ve dinlenmeyle azalmıyorsa,
- Bir veya iki bacağa özellikle dizden aşağı kadar yayılıyorsa,
- Bacaklarda kuvvetsizlik, uyuşma ve karıncalanma varsa,
- Sebebi belli olmayan kilo kaybı varsa gecikmeden muayene olunması gerekir.
Ayrıca 50 yaşından sonra yeni başlayan bel ağrısı, daha önceden kanser hastalığı olması, uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı, aşırı alkol kullanımı gibi durumlarda mutlaka ileri araştırmalar yapılmalıdır. Tıbbi öykünün sorgulanması ve fizik muayene tanı koymanın temelidir. İlk değerlendirme sonunda doktor ön tanı koyar ve gerekirse bu tanıyı doğrulamak veya diğer olası nedenleri dışlamak için tetkik isteyebilir. Röntgen filmi, MR, bilgisayarlı tomografi (BT), sintigrafi, kan ve idrar tetkikleri, elektromiyografi (EMG) gibi ileri araştırmalar yapılabilmektedir.
Kişiye özel tedavi yöntemleri seçiliyor
Bacağa yayılan ve geçmeyen bel ağrıları, sinir kökü sıkışmasına bağlı olarak bacak ve ayakta gittikçe ilerleyen kuvvet kaybı gibi durumlar ameliyat ile düzelebilmektedir. Bunların dışında genel olarak bel daralması ve bel fıtıklarında ilk yaklaşım, fizik tedavi ve rehabilitasyon veya enjeksiyon gibi ameliyatsız seçeneklerdir. Bel ağrılarının fizik tedavisinde sıcak/ soğuk uygulamalar, elektrik akımı içeren terapiler (TENS, elektrik stimülasyonu, vb), ultrason terapisi, lazer uygulaması, traksiyon, manuel terapi, masaj kullanılmaktadır. Bel kaslarını esnetecek hareketler, bel ve karın kaslarını güçlendirme, postürü düzeltmek yararlıdır. Bütün bu tedaviler fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri yönetiminde; fizyoterapistler ve fizik tedavi teknikerleri tarafından tam donanımlı hastaneler ile sağlık merkezlerinde uygulanmalıdır. Yoga, pilates gibi özel egzersiz teknikleri de uygun hastalarda tercih edilebilir.