Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi araştırmacıları, kanserin ilerlemesini yavaşlatma ve tümör büyümesini azaltmada umut vadeden bir tedavi kombinasyonu belirlediler. Araştırmaları, üçlü negatif meme kanserleri ve mezotelyomalar için daha etkili tedaviler geliştirmek için temel oluşturuyor; ikisi de tedavisi zor olan agresif kanser türleri.
Yeni çalışma Cuma günü Cell Reports Medicine dergisinde yayımlandı .
Cell / Uncovering therapeutic targets for macrophage-mediated T cell suppression and PD-L1 therapy sensitization
Tümörle ilişkili makrofajlar (TAM’ler) ve diğer miyelomonositik hücreler, PD-1/PD-L1 eksenini hedef alan bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri (ICI’ler) dahil olmak üzere immünoterapilere yanıtın düzenlenmesinde rol oynar. ICI’lerin klinik sonuçlarını iyileştirebilecek makrofaj aracılı T hücresi baskılanmasının modülatörlerini keşfetmek için ex vivo yüksek verimli bir yaklaşım geliştirdik. Kemik iliği kaynaklı makrofajlar (BMDM’ler) ve dalak kaynaklı T hücreleri kullanan bir eş kültür testi kullanarak 1.430 Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı küçük moleküllü ilacı taradık. Bu, makrofaj aracılı T hücresi baskılanmasını bozan 57 bileşiği tanımladı. Yedi bileşik, αPD-L1 ile birleştirildiğinde belirgin sinerjik T hücresi genişleme aktivitesi gösterdi. Bunlara dört COX1/2 inhibitörü ve iki miyeloid hücre sinyalleme inhibitörü dahildir. Siklooksijenaz (COX)1/2 inhibitörlerinin αPD-L1 ile birlikte kullanımının tümör büyüme kinetiğini azalttığını ve CD8 + T hücre bağımlı bir şekilde üçlü negatif meme kanseri (TNBC) tümör modellerinde genel sağkalımı iyileştirdiğini gösteriyoruz.
“Mevcut bağışıklık tedavileri bu kanser türlerine sahip hastaların yalnızca küçük bir yüzdesi için etkilidir,” diyor çalışmanın eş kıdemli yazarı Sanjay V. Malhotra, Ph.D.. Malhotra, Kanser Araştırmaları Sheila Edwards-Lienhart Bağışlı Kürsü Başkanı, hücre, gelişimsel ve kanser biyolojisi profesörü ve OHSU Knight Kanser Enstitüsü’ndeki Deneysel Terapötikler Merkezi’nin eş direktörüdür. “Bu tedavide ciddi bir boşluk ve yeni ilaçlara ihtiyaç var.”
Üçlü negatif meme kanseri (TNBC) ve iç organlarda oluşan mezotelyoma gibi katı tümörler genellikle kemoterapiye veya vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserle savaşmasını sağlayan kontrol noktası proteinlerini bloke eden ilaçlar olan kontrol noktası inhibitörleri gibi belirli bağışıklık tedavilerine yanıt vermez.
Makalenin yazarlarından biri olan Dr. Shivaani Kummar, “İleri solid tümörlü hastaların yalnızca bir alt kümesi, yaklaşık %20 ila %40’ı klinik fayda elde ediyor ve bunların önemli bir kısmı zamanla ilerleme kaydediyor” dedi. Kendisi OHSU Tıp Fakültesi’nde Hematoloji ve Tıbbi Onkoloji Bölümü’nde profesör ve başkan, OHSU Knight Kanser Enstitüsü’nde Deneysel Terapötikler Merkezi’nin eş direktörü ve Klinik ve Translasyonel Araştırmalar eş direktör yardımcısıdır.
“Kombinasyon immünoterapi tabanlı taramaların yapılabilmesi ve ümit verici kombinasyonların hızla klinik gelişime aktarılabilmesi , çeşitli kanser türlerine sahip hastalar için daha etkili tedaviler sağlayabilir” dedi.
