Kanser dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı gün geçtikçe artan, ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan, sosyal, psikolojik ve ekonomik yönleri ile hastayı ve hasta yakınlarını etkileyen çok yönlü bir hastalıktır. Bu önemli sağlık sorununa toplumların dikkatinin çekilmesi ve insanların kanser bilincinin arttırılması ve farkındalık oluşturulması amacıyla Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu’nun önerisi ile 1956 yılından itibaren her yıl 1-7 Nisan arası Kanser Haftası olarak belirlenmiştir.
Kanserin 200’den fazla tipi tespit edilmiştir ve oluştuğu dokuya göre adlandırılmaktadır. En sık görülen ve ölüme yol açan kanser türleri akciğer, mide, karaciğer, kolon ve meme kanseridir.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Tıbbi Onkoloji bölümünden, Doç. Dr. Suna Çokmert ‘Kanser tedavisinde merak edilenler’ hakkında bilgiler verdi.
Dünyada her yıl yaklaşık 14 milyon kişi kansere yakalanmakta ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre de her yıl ülkemizde 163.500 kişiye kanser tanısı konmaktadır. 2030 yılına gelindiğinde yıllık 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması beklenmektedir. Dünya genelinde her 5 erkekten birinde ve her altı kadından birinde hayatları boyunca kanser gelişmesi beklenirken; her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin ise kanser sebebiyle hayatını kaybedeceği ön görülmektedir.
Erken tanı ve tedavi ile kanserli hastalarda önemli oranda iyileşme mümkün olabilmektedir. Bilgi eksikliği, korku, ihmal gibi nedenlerle tanı geciktiğinde tedavi de güçleşmektedir. Bu nedenle erken teşhis oranlarında herhangi bir düşüş yaşanmaması için taramaların pandemi sürecinde de devam etmesi önem arz etmektedir. Pandemi gerekçesiyle taramaların ertelenmesi, ileri evre teşhis oranlarında artışa neden olabilmektedir.
Tarama asemptomatik hastalarda hastalığın erken evrede belirlenmesine yardımcı olmaktadır. Belli kanser türlerini saptamaya yönelik tarama tetkikleri, hastalığın erken evrede belirlenmesi açısından önem arz etmektedir; bu sayede kansere bağlı erken ölümlerin %3-35’i önlenebilmektedir. Bunların yanı sıra ileri evre kanserler için gerekli olan agresif tedaviler ve yan etkiler de azaltılabilir.
Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçlarında:
- 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir meme kanseri taraması
- 30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir rahim ağzı kanseri taraması
- 50-70 yaş arası kadın ve erkeklere 2 yılda bir kalın bağırsak kanseri taramaları
ÜCRETSİZ olarak yapılmaktadır.
Kanser birçok faktörün bir arada etkileşimiyle oluşur; genetik faktörler kadar çevresel kanserojenlere maruziyet ve yaşam tarzı da kanser oluşumuna neden olmaktadır. Yaygın görülen birçok kanser türünün en az üçte biri daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, tütün ürünlerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin artırılması, alkol kullanımının azaltılması ultraviyole radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel maruziyetlerin önüne geçilmesi ile önlenebilmektedir.
Kanser tanısı almış kişilerin tedavi seçenekleri medikal onkoloji hekimi tarafından belirlenerek hastaya sunulmakta ve uygulanmaktadır. Tedavi seçiminde; son yıllarda genetik ve ilaç sektörlerindeki hızlı gelişmelerle hastanın tümörünün genetiğine uygun ilaç uygulanması ön plana geçmiş olup, hedef tedavi ve immünoterapi ilaçlarının kullanıma girmesi ile sağ kalım oranları artış göstermiştir. Her kanser hastasının aynı ilacı aldığı dönemlerden hastanın tümörünün genetiğine uygun ilaçları kullanarak tedavinin yapılması giderek yaygınlaşan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.