Ana Sayfa Tıp&Sağlık Ülkemizde Batı Nil Virüsünden ölüm

Ülkemizde Batı Nil Virüsünden ölüm

Tekirdağ’ın Muratlı ilçesinde yaşayan Yüksel Sezgin (57), sinek ısırması sonucu bulaşan Batı Nil Virüsü nedeniyle hayatını kaybetti. Namık Kemal Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nden enfeksiyon hastalıkları uzmanı doktor Mustafa Doğan, 2 aydır tedavi altında olan Sezgin’in Batı Nil Virüsü nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirerek, “Batı Nil Virüsü ülkemize Afrika üzerinden göç eden kuşlarla geliyor, kuşları ısıran sivrisineklerden da insanlara bulaşıyor” dedi ve Avrupa’da da yayıldığına dikkat çekti.

Sözcü gazetesi haberine göre: Namık Kemal Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nden enfeksiyon hastalıkları uzmanı doktor Mustafa Doğan,“Batı Nil ateşi vakalarında genelde hastalar, ateş, karın ağrısı, eklem ağrısı, bulantı ve bazen de koma halinde, nöbet, ciltte dökülmeler gibi şikayetlerle başvuruyorlar. Bu şikayetlerle başvuran hastaların genel muayenelerini yapıyoruz. Kan örnekleri, sterelojik incelemesini yapıyoruz. Beyin ve omurilik sıvısı alınıyor. Beyin omurilik sıvısında bu hastalığa ait tanı var mı bunlara bakıyoruz. PCair ve eliza testleri pozitif geldiğinde, Batı Nil Ateşi teşhisi koyuyoruz. Bu Batı Nil Virüsü genelde sivrisinek ısırmasıyla bulaşıyor. Hastaların yüzde 70’inde klinik bulgu olmazken, yüzde 30’unda sıraladığımız şikayetler tespit ediliyor. Yüksel Sezgin de ateş, karın ağrısı, eklem ağrısı, bulantı gibi şikayetlerle geldi. Gerekli değerlendirmeler yapıldı. Klinik örnekleri alındı. Sağlık Bakanlığı ve klinik merkezlerine gerekli incelenmeler için gönderildi. Daha sonra gerekli tetkik ve tedaviler yapıldı. Bu virüse maruz kalan hastaların yaklaşık yüzde 1’inde şiddetli bulgular ortaya çıkmaktadır. Komaya varan ve beyni direk etkileyen belirtiler görülmektedir. Bu bulguların ortaya çıktığı vakaların yüzde 10’u ölümle sonuçlanabiliyor.”

https://www.sozcu.com.tr/2019/saglik/tekirdagda-bati-nil-virusu-can-aldi-5472163/

Batı Nil Virusu İnfeksiyonları Hakkında Merak Ettikleriniz

1. Batı Nil Virusu İnfeksiyonu Nedir?

Batı Nil virusu (BNV) infeksiyonu, insanlarda ateşle, bazen sinir sistemine ilişkin (nörolojik) belirtilerle seyredebilen ve ölümlere neden olabilen, sıklıkla infekte sivrisineklerin sokmasıyla bulaşan viral bir infeksiyon hastalığıdır. Hastalığın etkeni olan BNV, insanlar dışında atlar, kuşlar ve vahşi hayvanlarda da çeşitli nörolojik semptomlara neden olabilir.

2. BNV İnfeksiyonu dünyada nerelerde görülmektedir?

BNV’nin neden olduğu İnsan infeksiyonları, dünya genelinde birçok ülkede 50 yıldan daha uzun süredir görülmektedir. Hastalık, çoğunlukla Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya’da görülür. Avrupa Bölgesinde ve komşu ülkelerinde 2018 yılında vaka sayılarında büyük artışlar görülmüştür. İnsan ve tek tırnaklılarda tespit edilen infeksiyon sayısı bir önceki yıla göre 7 kat artarak 2083’e ulaşmıştır. Bu rakam önceki 7 yılın toplamından (1.832) bile daha yüksektir. Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi ECDC’nin raporuna göre; 2018 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde 1.503 insan olgusu (İtalya 576, Yunanistan 311, Romanya 277, Macaristan 215, diğer 124) belirlenmiştir. Avrupa Birliği’ne komşu ülkelerden bildirilen olgu sayısı ise 583’e ulaşmıştır (Sırbistan 415, İsrail 128, Türkiye 26, Kosova 14). Tüm olgular arasında 181 kişi hayatını kaybederken (Yunanistan 47, İtalya 46, Romanya 43, Sırbistan 35, diğer 10), Türkiye’den üç olgu ölümle sonuçlanmıştır. Ülkemizde 2018 yılında hastalık bildirilen bölgelerden üçünde insanda hastalık tespiti ilk defa yapılmıştır.

3. BNV İnfeksiyonu ülkemiz için yeni bir infeksiyon mudur?

Serolojik çalışmalar BNV maruziyetinin ülkemizde uzun bir süredir var olduğunu göstermesine karşın, tanısı kesinleşmiş vaka sayıları kısıtlıdır ve çoğunlukla BNV’ye bağlı merkezi sinir sistemi infeksiyonları şeklindedir. Sporadik vakalar şeklinde rapor edilmiş vakalar 2009 yılında saptanmaya başlanmış; 2010 yılında Manisa Devlet Hastanesi’nden nedeni bilinmeyen şüpheli viral hastalık olarak bildirimi yapılması üzerine güncel hale gelmiştir. Laboratuvar ile BNV infeksiyonu tanısının kesinleşmesinden sonra vaka tanımları hazırlanmış ve 2011 yılında 02 Nisan 2011 Tarihli ve 27893 Sayılı Resmi Gazete yayımlanan Bulaşıcı Hastalıklar Sürveyans ve Kontrol Esasları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Bildirimi Zorunlu Hastalıklar listesine eklenmiştir. Kalaycıoğlu ve ark.’nın, 2010 ve 2011 yıllarında 47 BNV infeksiyonu tanısı koydukları olguyu bildirmesiyle,  ülkemizde ilk kez akut BNV infeksiyonları bir salgın şeklinde tanımlanmıştır.  Salgın bölgeleri başlıca kuş göç yolları üzerinde yer almaktadır. Ülkemizde 2011 yılından sonra da vakalar görülmeye devam etmiş ve Akdeniz, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Marmara bölgelerinden olgular bildirilmiştir. İstanbul kaynaklı ilk BNV olgusunun tanısı, 2017 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nde konulmuş olup, hastada BNV’ye bağlı meningoensefalit (beyin ve zarlarının infeksiyonu) tablosu görülmüştür. 2019 yılında  temmuz ayının ikinci yarısında şu ana kadar doğrulanmış 7 olgu belirlenmiştir.

Ülkemizde hayvanlarla ilgili son bildirim Bursa ili Karacabey ilçesinden gelmiştir. 44 baş tek tırnaklı hayvanın bulunduğu bir çiftlikte 03.10.2018 tarihinde hastalık belirtileri gösterip daha sonra ölen bir atın iç organlarından yapılan analizlerde BNV pozitifliği tespit edilmiştir.

4. BNV infeksiyonu yıl boyunca görülür mü?

Hastalık genelde mevsimsel özellik göstermekte olup yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görülür.

5. BNV infeksiyonu insana nasıl bulaşır?

BNV için esas bulaşma yolu infekte sivrisinek sokmalarıdır. Kanatlılar, BNV için en önemli rezervuar (kaynak)dır. Kanatlıların kanında yüksek düzeyde virus tespit edilir. Virusun doğadaki devamını kuşlar ve sivrisinekler arasında gerçekleşen bir döngü sağlamaktadır. Kuşlar virusun asıl konağı olup, yüksek viremi (kanda virus bulunması) düzeyi uzun süre devam etmesine karşın infeksiyon sıklıkla belirtisiz seyretmektedir. Kuşlardaki viremi dönemi sivrisineklerin virusu almasında kritik bir öneme sahiptir. Sivrisinekler, kuşlardan kan emerken infekte olurlar. Virus, sivrisineklerin tükürük bezlerine yerleşir ve ardından insanlara ve atlara sivrisineklerin sokmasıyla bulaşır.

6. BNV insandan insana bulaşır mı?

İnsanlar ve atlar gibi diğer omurgalılarda vireminin düşük ve kısa süreli seyretmesi sonucu bu canlılar son konak kabul edilmektedir. Yani hastalık, normal günlük hayatta  insandan insana bulaşmamaktadır. Ancak infekte bir hastadan kan veya organ nakli ile başka insanlara bulaşma bildirilmiştir.

7. BNV hangi canlılarda hastalık yapar?

BNV infeksiyonu en sık olarak insanlar ve atlarda saptanmaktadır. Ek olarak diğer memeliler (köpek, kedi, ayı, domuz, geyik, rakun, tavşan vb.), amfibianlar ve sürüngenler (kurbağa, timsah), kemirgenler ve yarasalarda da BNV saptanmıştır. Bunların çoğunun, virusun yaşam döngüsüne etkilerinin sınırlı olduğu bilinmesine rağmen, sürüngenlerin uzun süreli viremi oluşturarak virusun kış aylarında hayatta kalmasını sağladığı düşünülmektedir.

8. BNV İnfeksiyonu ne tür belirtilerle karşımıza çıkar? Nasıl tanınabilir?

BNV’nin kuluçka süresi 3-14 gündür. Hastalık Batı Nil Ateşi denilen viral ateşli bir hastalık tablosuyla veya sinir sistemini tutan daha ağır hastalık tablosuyla seyredebilir.

Batı Nil Ateşinde, ani başlayan ateş ile birlikte baş ağrısı, halsizlik, göz arkasında ağrı, kas ağrıları, sindirim sistemi ile ilgili belirtiler (bulantı-kusma, karın ağrısı ve ishal) ve ciltte kızarıklıklar görülebilir. Geçmişteki salgınlarda yaygın lenf bezi büyüklüğü sıklıkla bildirilmesine karşın, son yıllardaki salgınlarda nadiren görülmektedir. Akut belirtiler 3-10 gün sürer, ancak bazı hastalarda belirtiler uzayabilir ve hastanın eski sağlığına kavuşması zaman alabilir.

Sinir sistemini tutan nöroinvazif Batı Nil hastalığı, beyin infeksiyonu (ensefalit), beyin zarı infeksiyonu (menenjit) veya felçle seyredebilir. Bu hastalarda ateşe menenjit, ensefalit veya felç belirti ve bulguları eşlik eder: Baş ağrısı, ense sertliği, bilinç değişiklikleri, halsizlik, boynunu dik tutamama, uyuşukluk, zihinsel karışıklık, koma, kas titremeleri, nöbet, kas güçsüzlükleri ve felçler görülebilir.  Nöroinvazif hastalık  yaşlı hastalarda daha sık görülmektedir.Nöroinvazif hastalık gelişen hastalarda ölüm oranı yaklaşık %10 olum, yine yaşlılarda ölüm poranı da daha yüksektir.

Serolojik çalışmalar göz önünde bulundurulduğunda, BNV ile infekte olan kişilerin yaklaşık %80’inde infeksiyonun belirti vermeden iyileştiği, %20’sinde ise belirtili (semptomatik) infeksiyon geliştiği söylenebilir. Semptomatik vakaların yaklaşık %90’ında Batı Nil Ateşi gelişirken, %10’unda sinir sistemi tutulumu ile giden ve ölümle de sonuçlanabilen nöroinvazif Batı Nil hastalığı gelişmektedir.

9. BNV hastalığının tanısı nasıl konur?

Hastalığın ilk günlerinde serum, beyin omurilik sıvısı ve idrarda virus genleri moleküler tanı yöntemleri ile tespit edilebilir.  İlerleyen günlerde (8-21 günler) serolojik tanı yöntemleri ile serum, BOS ve idrardan tanı konabilir.

10. BNV infeksiyonunun tedavisi var mıdır? Nasıl tedavi edilir?

BNV infeksiyonlarının bilinen bir tedavisi yoktur ve tedavide kullanımı önerilen virusa etkili bir ilaç bulunmamaktadır. Bu nedenle infeksiyonun tedavisi öncelikle destek tedavisi şeklinde olmalıdır. Şiddetli vakaların sıklıkla hastaneye yatışı gerekir ve damardan sıvı verilmesi, solunum desteği ve sonradan ortaya çıkabilecek infeksiyonların önlenmesi temel yapılacak uygulamalardır.

Nöroinvazif BNV vakalarının nöroloji, infeksiyon hastalıkları, yoğun bakım uzmanları ve gerekli durumlarda psikiyatristler ile birlikte izlenmesi önerilmektedir. Yaşlılar, çocuklar, hamileler ve HIV/AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ciddi seyredebileceği ve sinir sistemi infeksiyonuna yola açabileceğinden bu gruptaki hastalar daha yakından takip edilmelidir.

11. Hastalıktan nasıl korunabiliriz? Aşısı var mıdır?

Tedavisi olmayan bir hastalık olduğu için BNV infeksiyonlarından korunmak  son derece önemlidir. Bunun için kişisel korunma önlemleri alınmalı, sivrisinek kontrol programları uygulanmalı ve kan bağışçıları taranmalıdır.

Kişisel Korunma Önlemleri

Sivrisineklerden  korunma önlemlerini içerir. Kapı ve pencerelerin kapalı tutulması, Sivrisinek olan yerlerde kol ve bacakları kapatan giysilerin kullanılması önerilir

Sivrisinek kovucular

Hastalık riskinin çok yüksek olduğu (endemik bölgede vektör sivrisineğin yoğun bulunduğu ortamlarda çalışanlar veya bu sineklerle temas riski yüksek olanlar vb) durumlarda  hem giysilere permetrin sprey sıkılmalı (sprey giysinin hem içine, hem dışına 30-45 sn sıkılıp, kurumaya bırakılır, tamamen kuruduktan sonra giyilir, yıkansa bile 2 hafta etkilidir, çocuk ve gebelerde kullanılmaması yönünde bir uyarı yoktur); hem de  deriye  tercihen DEET (N,N-diethyl-3-methylbenzamide), alternatif olarak  pikaridin , PMD [P-mentan-3,8-diol] veya IR3535 içeren solüsyonlardan biri sürülmelidir. Deriye sürmek için kullanılacak solüyondaki DEET konsantrasyonunun  %17-20 olması yeterlidir. DEET gözlere, ağza değdirilmemeli, solunmamalı, iki aydan küçük çocuklarda kullanılmamalı, 2 aydan büyük çocuklar için hekimlerin önerilerine göre hareket edilmelidir.  Hastalık riski çok yüksek değilse sadece deriye DEET soüsyonu  sürülmesi veya giysilere permetrin sıkılması yeterlidir.

Sivrisinek kontrol programları

Sivrisinek çoğalma alanları (durgun sular, su birikintileri, vb) ortadan kaldırılmalı, larvasidler kullanılarak larvalar yok edilmelidir.  Sivrisineklerin yumurtalarını bırakabildiği kovalar, lastikler, saksılar, küçük havuzlar vb.de olan suların da haftada bir kez boşaltılarak temizlenip yenilenmesi, üstünün kapatılması veya atılması önerilir.

Hastalık riski arttığında erişkin sivrisineklerle de mücadele etmek amacıyla havaya insektisit sıkılmalıdır.

Kan bağışçılarının taranması

Hastalık, asemptomatik, viremik kan donörlerinden alınmış kanların nakliyle bulaşabildiğinden hastalığın görüldüğü ülkelerden bazıları, pozitiflik oranlarına göre farklı stratejiler ve yöntemlerle kan bağışçılarında moleküler testlerle BNV taraması yapmaktadır.

Aşılar 

Atlarda ruhsat almış aşılar olmakla birlikte, henüz bir insan aşısı yoktur.

 

Kaynaklar

  • Doğanay M, Şahin M, Topluoğlu S, eds. T.C. Sağlık Bakanlığı Turkiye Zoonotik Hastalıklar Eylem Planı (2019-2023). C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Mudurluğu Zoonotik ve Vektorel Hastalıklar Dairesi Başkanlığı, Ankara, 201
  • Uyar Y, Bakır E. Batı Nil Virusü (BNV) ve Türkiye’de Batı Nil Virusü’nün Güncel Durumu. Turk Hij Den Biyol Derg, 2016; 73(3): 279-292
  • Kalaycioglu H, Korukluoglu G, Ozkul A, et al. Emergence of West Nile virus infections in humans in Turkey, 2010 to 2011. Euro Surveill. 2012;17(21):pii=20182.
  • Başaran S, Tunçer G, Menemenlioğlu D, et al. İstanbul’dan ilk Batı Nil meningoensefaliti olgusu. XIX. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi Özet Kitabı, İstanbul, P-22: 458