COVID-19 salgınının sağlık adaletsizliği ile savunmasız hastalar ve popülasyonlar üzerindeki etkileri
25 Mayıs, 2020
Dünya ölümcül COVID-19 salgınıyla karşı karşıyayken sağlık alanındaki adaletsizliklerin ve eşitsizliklerin üzerine gidilmesi her zamankinden daha acil bir hal almıştır.
FIP, COVID-19’un etkisinin sosyal belirleyicilerle yakından bağlantılı olduğunu ve özellikle alttan yatan ve var olan problemlerin olduğu topluluklar arasında yüksek savunmasızlığa yol açacağını görmektedir.
Sağlık bakımına ve temel hizmetlere zayıf erişim, savunmasızlıkları artıracak faktörlerdir.Diğer faktörler arasında zayıf sistemler (sağlık, sosyal, yönetsel), kayıt dışı ekonomilere yüksek bağımlılık, silahlı çatışma ve şiddet, marjinalleştirilmiş ve yetersiz hizmet alan topluluklar bulunmaktadır.
FIP EquityRx programı eczacılık ve sağlık alanında adaletin sağlanmasına yönelik bir ortak eylemler dizisi için yol haritası sunmaktadır.Program, eczacılığın herkes için daha iyi ve daha kapsayıcı bir sivil topluma yönelik katkısını vurgulamakta ve bu yılın ilerleyen zamanlarında başlatılacak olan FIP Adalet Mutabakatı bu ilkelere bağlılığı ifade etmektedir.
COVID-19 karşısında en savunmasız hastaların ve popülasyonların fark edilmesi ve tanımlanması elzem ve acildir.Bu, hükümetlerin ve diğer paydaşların özel ve ilave koruyucu stratejiler geliştirmesini gerektirmektedir.Bu adaletsizliklerin ele alınmasında ve hafifletilmesinde ve bu salgın esnasında savunmasız hastalara ve popülasyonlara hizmet götürülmesinde eczacılık önemli bir rol oynayabilir.
Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet
Dünya çapında kadınlara ve çocuklara yönelik bildirilen şiddet vakalarındaki artış “gölge salgın” olarak adlandırılmaktadır. Ön saflarda yer alan eczacılar ve eczane çalışanları, kadınların ve çocukların COVID-19 salgını esnasında şiddetten korunmasına yardımcı olabilir.Dünyanın dört bir yanındaki serbest eczaneler, şiddete maruz kalanların kendilerine kötü muamelede bulunanları gizlice bildirmelerine olanak sağlayan girişimler başlatmaktadır.
Marjinalleştirilmiş, yerinden edilmiş ve yetersiz hizmet alan topluluklar
Etnik azınlıklar, mülteciler ve göçmenler ve kayıt dışı ekonomi durumlarında yaşayan insanlar COVID-19 salgınından özellikle büyük zarar görmektedir ve en yüksek ölüm oranları genellikle bunlar arasında bildirilmektedir.Eczacılar ve eczane çalışanları resmi olmayan bakım sağlayıcılarının kendi topluluklarına ve ailelerine bakım sağlamada güçlendirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır ve bu bakım sağlayıcılar marjinalleştirilmiş, yerinden edilmiş veya yetersiz hizmet alan topluluklarda özellikle önemlidir.
Düşük kaynaklı ortamlar
Sağlık işgücü kapasitesi, altyapı veya ekipman bakımından yetersiz, kırılgan ve düşük kaynaklı sağlık sistemlerine sahip ülkelerde erişilebilir kaynakların kullanımının optimize edilmesi büyük önem taşımaktadır.Optimizasyon, hastaneler ve sağlık bakımı ekipleri üzerindeki baskıyı azaltmak için halk sağlığının güçlendirilmesi ve birinci basamak sağlık bakımı ve hastalık önleme stratejilerini kapsayabilir.COVID-19 salgınına ve başka bulaşıcı hastalıklara karşı ülke düzeyinde hazırlık yapan ve yanıt veren stratejilerde serbest eczacılara ve eczanelere söz hakkı tanınmalı ve görev verilmelidir.
COVID-19 ve pek çok başka bulaşıcı hastalık için elzem önleyici stratejiler, hem personel koruyucu ekipman (PKE) hem de el yıkama araçlarına temel erişimi kapsar.PKE’ye veya el yıkama araçlarına sınırlı erişimi olan alanlarda veya popülasyonlarda sağlık yetkilileri ile işbirliği içinde eczacılar hem PKE’nin dağıtımında ve bunlara adil erişimin sağlanmasında hem de kaliteli el dezenfektanlarının üretiminde ve dağıtımında yardımcı olabilir.Ayrıca hastalığın geçişi, enfeksiyon önleme ve kontrol önlemleri, tedavi seçenekleri ve aşılar ile hasta triyajı, vakaların erken tespiti ve uygun önlemlerin alınması konusunda kanıta dayalı tavsiyeler sunarak önemli bir halk sağlığı rolü oynarlar.
Altta yatan rahatsızlıklara sahip hastalar
Eczacılar, altta yatan rahatsızlıklara sahip hastaların bakımının sürekliliğini sağlayarak, güvenli ve kaliteli ilaçlara erişimi ve bunların sorumlu kullanımını sağlayarak toplulukları destekler.Sağlık sistemi kaynaklarının kendi sınırlarına ulaştığı zamanlarda, doğal olarak COVID-19’a karşı yüksek savunmasızlığa katkıda bulunan bir faktör olan bulaşıcı olmayan hastalıklar da dahil olmak üzere başka rahatsızlıkların artan baskısından kaçınmak gerekir.
Yaşlı yetişkinler
Son olarak, tüm ülkelerde özellikle savunmasız olan bir anahtar hasta grubu yaşlılardır.Yaşlılar için bakımın sürekliliğinin sağlanması (örneğin, ilaçların eve teslim edilmesi ve telefonla bakım sağlanması), aşıların teşvik edilmesi ve mümkün olduğunda yapılması, hastalık(lar)ın başlamasının önlenmesi, hastalıkların yeterince yönetilmesi ve ilaçların kullanımının mümkün olan en iyi sonuçları sağlayacak şekilde optimize edilmesi dünyanın dört bir yanındaki eczacılar tarafından bu özel popülasyonun sağlığının korunması için sunulan hizmetlerden bazılarıdır.
Dünyanın çapındaki eczacılar, bu zorlu salgın dönemlerinde hastalara ve topluluklara tüm uygulama ortamlarında – topluluk, hastane, klinik biyoloji ve diğerleri – hizmet etme ve özellikle en savunmasız gruplar olmak üzere ve hiç kimseyi dışarıda bırakmadan, tüm insanların sağlık koruma ve bakıma erişiminde adaleti teşvik etme taahhütlerini yeniden teyit etmektedir.
FIP İlkeler Bildirgesi:Acil durumlarda veya uluslararası alanda insani etkileri olan ancak doğrudan eczacılıkla bağlantılı olarak algılanmayabilecek bir konuda FIP’in konumunu sergileyen bir bildirge.(Hükümetler tarafından mültecilerle ilgili uygulanması gereken politikalar bunun bir örneği olabilir.)