Değerli Meslektaşlarımız, Basın Mensupları ve Sağlık bulmak için bizlere güvenen halkımız,
Bizler utanç içindeyiz ve inanıyoruz ki vicdanı olan, hakkı bilen, saygıyı bilen her insan (İnsan olan her birey) bu utancı içinde hissediyordur.
Utanıyoruz çünkü;
Geçen hafta Adana’da kendini diğerlerinden üstün gören bir baba, doktor odasının kapısını kırarak çocuğunu muayene ettirmek istedi ve sıraya geçmesi söylenince de az önce çocuğunun canını emanet edeceği hekimin burnunu kırdı.
Utanıyoruz çünkü;
Yine bir hastanın tamamen normal biten bir operasyonu sonrası başka bir sağlık sorunu nedeniyle kötüleşmesini fırsat bilen akrabalarının dehşeti ile kolu ve kafatası kırıldı, Üroloji uzmanı meslektaşımızın.
Utanıyoruz çünkü;
Burada, Esenyurt’ta 100 metre ilerdeki karakola gidip imza vermekten imtina eden bir denetimli serbestlikteki zorba, önce iki hekimi zorlamış sonra Nurullah hocamıza gelmiş, onun muayenesi sonrası da bu raporun gerekmediği yanıtını alınca terör estirmiş, yetinmemiş bir devlet hastanesine gitmiş orada kinini kusmuş, tehditle raporunu almış ve maalesef bu süreçte üç kere polisin elinden salıverilmiştir.
Utanıyoruz çünkü;
Canımızla bir tuttuğumuz bu ülkede sağlıkla şiddet kelimeleri bir arada kullanılıyor.
Evet Utanıyoruz ama diğer taraftan da gururluyuz, çünkü:
Bir tarafta cılız yasalar, diğer tarafta siyasetin dili, başka tarafta diziler ve filmlerdeki cahil sağlık senaryoları ile sosyal medyadaki linç kültürünün saldırısına rağmen, inatla, sevdiğimiz, inandığımız, bildiğimiz işi, ekmeğini de yediğimiz bu ülkenin insanlarına sağlık katmak için kullanıyoruz.
Defalarca çağrıda bulunduk, basın açıklamaları, yürüyüşler, iş bırakmalar yolu ile ilgilileri sürekli uyardık. Özür diliyoruz meslektaşlarımızdan yetmiyor, çözemiyoruz ve hala sürekli şiddet yükseliyor.
Bunca yılda elimize bir torba yasanın içinden çıka çıka suçluyu polise yakalama ve savcıya teslim etme yetkisi çıktı. Ve o polisin üç kere elinden bıraktığı denetimli serbestlik almış zorba, zorbalığı ile hekimin özgürlüğünü kısıtlamaya kalktı.
Bizler yerine başkasını koyamayacağınız bir mesleğin erbaplarıyız.
Bizler dünyanın en eski ve en saygın mesleğinin uygulayıcılarıyız.
Bizler, özgür ve bağımsız olarak yaptığımız sürece faydalı olabileceğimiz bir sanatın yapıcılarıyız.
Özgürlüğümüze uzanan her el, her söz, sizin sağlığınıza uzanmaktadır.
Uyarımız net.
Bizler küsüyoruz; mesleğimize, size, bize bunları reva görenlere dokunmayanlara, dokunamayanlara küsüyoruz.
Bizim küskünlüğümüz kötüdür, sağlıksızlığa neden olur. İşimizi bu küskünlükle yapar isek tüm toplum hastalanır.
Burada fiziksel olarak ya da kalbiyle birlikte olan tüm kardeşlerimiz adına kanun yapıcı ve uygulayıcılarına sesleniyoruz, bu uyarımızı dikkate alın.
İnanmıyorsanız da gülüp geçmeyin, yapın anketlerinizi, ölçün. Göreceksiniz ki gittikçe daha çok küsüyoruz, daha az özgürce daha az bağımsızca sizlere yaklaşıyoruz. Sizler aslında bizlere yaptıklarınızla kendinizi cezalandırıyorsunuz, farkına varın.
Talebimiz net iki maddelik bir şiddet yasası, ertelemesiz, paraya çevrilmeyen, geri bıraktırmaya cevaz vermeyen bir sağlıkta şiddet yasası. Çıkartın bu yasayı, yetkinizi bu ülkenin insanlarının sağlığı için kullanın.
Bu ülkenin güzel insanlarının sağlığını tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yok. Biz bu hakkı siz sağlıkçıların çığlığını yoksaysanız da, size vermeyeceğiz!
Fakat bilinsin ki Yılgın değiliz birlik içindeyiz, gururluyuz! Türkiye’nin bir çok yerinde gelen ve kalbi bizimle olan tüm sağlıkçılarla birlikte şiddetin karşında dimdik duruyoruz! Birliğimizi devam ettirecek, daha güçlenecek, sağlıkta şiddeti bitirmek için daha yapmadığımız ne kaldıysa onu yapacağız, söz veriyoruz! İlk adımı burada atıyoruz.
Saygılarımızla,
Katılan kurumlar:
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu
İstanbul Aile Hekimliği Derneği
İstanbul Tabip Odası
Aile Sağlığı Elemanları Federasyonu
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası
Birlik ve Dayanışma Sendikası
Türk Sağlık Sendikası
ve Türkiye’nin dört bir tarafından gelen dernek temsilcileri katıldı.