DSÖ’nün önde gelen eski bir bilim insanı, koronavirüsün daha ölümcül bir suşa dönüşme ve yeni aşıların etkisiz kalma ihtimaline dair uyardı.
independent : The National’a konuşan Profesör David Heymann, virüsle etkili mücadelenin tek yolunun, sıkı takip ve izleme olduğunu söyledi. Bu da yerel tecrit önlemlerinin artırılması anlamına geliyor.
Bir RNA virüsü olan koronavirüsün mutasyon geçirebileceğini ve daha ölümcül hale gelebileceğini söyleyen profesör, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu virüsler stabil değildir ve şiddeti azalabilir, artabilir veya daha bulaşıcı hale gelecek şekilde mutasyona uğrayabilir. Söylemek çok zor.
Heymann ayrıca, gelecek aylarda hazırlanması umulan koronavirüs aşısına da değindi. Bilim insanına göre aşının bir yılda hazırlanamaması veya yüzde yüz etkili olmaması ihtimaline hazırlanmak gerekiyor.
“Bir aşıya ruhsat verilmesi sürecin bittiği anlamına gelmez. Bu sadece başlangıçtır. Bağışıklığın ne kadar sürdüğünü bilemeyeceğiz, sadece 6 ay olabilir” diyen profesör sözlerini şöyle sürdürdü:
Kısa vadede etkili olup olmayacağını bile bilmiyoruz ya da ne zaman hazır olacağını bilmiyoruz. Çoğu kişi gelecek yıl ortasında geleceğini düşünüyor.
Heymann’ın açıklamaları, birçok Avrupa ülkesinin yerel tecrit önlemlerini yeniden yürürlüğe soktuğu sırada geldi. Profesör bunun Kovid-19’la mücadelede önemli olduğuna inanıyor.
Heymann, 1970’lerde Afrika’daki ilk Ebola salgınıyla ve 2003’te DSÖ bünyesinde SARS’la mücadele eden, dünyanın en deneyimli bulaşıcı hastalık uzmanlarından biri.
Bilim insanı şu anda Chatham House düşünce kuruluşunun Küresel Sağlık Programı’nda seçkin bir araştırmacı olarak görev yapıyor.