Ana Sayfa Tıp&Sağlık Vitamin takviyeleri kullanımı Pandemi ile birlikte de çılgınlık boyutuna ulaştı

Vitamin takviyeleri kullanımı Pandemi ile birlikte de çılgınlık boyutuna ulaştı

Prof. Dr. Berrin Pehlivan

Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Berrin Pehlivan uyarıyor: “Bağışıklık sistemini güçlendirmek diye bir şey yok, çökertmemek için yapılması gerekenler var” 

VİTAMİN TAKVİYELERİ UYKUNUN, SAĞLIKLI BESLENMENİN, SPORUN YERİNİ TUTMUYOR

Özellikle pandemi döneminde bağışıklık sistemini güçlendirmek için herkes vitamin takviyelerine yöneldi. Vitamin takviyeleri ile ilgili yapılan çalışmalar vitaminlerin bizi tam ters yönde de etkileyebileceğini gösteriyor.

Gripten ve korona virüsten korunmak amacıyla vitamin ilaçlarının kullanımının artmasının bireylerde ciddi sıkıntılar doğurabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Berrin Pehlivan, “Vitamin kullanımı son yıllarda farklı bir boyut kazandı ve özellikle ekonomik gücü yüksek kesimin yaşlanmamak, daha sağlıklı olabilmek amacıyla sıklıkla ve fevri bir şekilde kullandığı ürünler haline geldi. Pandemi ile birlikte de çılgınlık boyutuna ulaştı. Ancak takviyelerin yiyeceklerle alınan vitaminlerle aynı etkiyi yarattığına dair herhangi bir çalışma elimizde bulunmamakla birlikte, son yıllarda yapılan çalışmalar bize tam tersi etki yaratabileceğini de gösteriyor” dedi.

Vitamin takviyesine doktorla birlikte, kan ve diğer testlerin eşliğinde karar verilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Berrin Pehlivan “Sigara içip vitamin A veya B takviyesi alanlarda akciğer kanseri riskinin arttığına dair yayınlar bulunmaktadır. Pandemi sürecine bakarsak dışardan alınan vitamin takviyelerinin o çok korktuğumuz ve artık hepimizin çok iyi öğrendiği akciğerleri tahrip eden sitokin fırtınasını artırdığına dair yayınlar var. Öncelikle kanser hastalarından başlarsak, kanser tedavisi gören hastalarda vitamin takviyesinin kanserin nüksetme ihtimalini artırdığı biliniyor. Sağlıklı insanlarda, sigara içenlerde, A, B, C vitaminleri, koenzim q’lar yüklendiğinde kişinin akciğer kanseri olma ihtimali artıyor” diye konuştu.

Pehlivan “Başka bir deyişle takviyeler uyumadığımız uykunun, yapmadığımız sporun, yanlış beslenmenin yerine geçmiyor ya da içtiğimiz sigara, alkolün zararlarını telafi etmiyor, aksine zararı artırabiliyor” dedi.

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEK DİYE BİR ŞEY YOK” 

Kronik bir hastalık olmaması halinde bağışıklık sisteminin yeterli düzeyde olduğunun altını çizen Pehlivan şunları söyledi; “Vitamin takviyelerini gereksiz yere almak, bulantı, kusma, karaciğer fonksiyonları bozukluğu, kanama gibi şikayetlere yol açabilir. Kronik bir hastalığınız yoksa bağışıklık sistemi yeteri kadar muntazam işler, güçlendirme adına yapacağımız her şey onun işleyişini bozar. Dolayısıyla bağışıklık sistemimizi güçlendirmek diye bir şey yoktur, onu çökertmemek için yapılacaklar vardır. Bunlar da; yeterli ve dengeli beslenmek, uyku, sigara ve alkolden uzak durmak, spor yapmak ve stresimizi hayat tarzı haline getirmemek. Bağışıklık sistemimizin düzenli işlev görmesinde uyku zannettiğimizden çok daha önemli; gece 11-12 de yatıp sabah 7-8 de uyanmak kendimiz için yapabileceğimiz en önemli şeylerden biri” dedi.

“DOKTORLA HAREKET ETMEK ÖNEMLİ” 

Kulaktan dolma bilgilerle hareket edilmemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Berrin Pehlivan “Bir vitamin takviyesi alıp sağlığımız için yapmamız gerekenleri bir kenara bırakmak çok kolayımıza geliyor. Birilerinin bize önerdiği bir ilacı veya takviyeyi almak, diyeti uygulamak yine aynı şekilde çok kolay geliyor. Ancak hepimiz çok farklıyız ve birimize iyi gelen reçetenin diğerimize de iyi geleceğini beklemek günümüz teknolojisinde ve bilgi ağında çok makul mantıklı bir şey değil. Hepimizin genleri, hücreleri ve hücrelerin işleyişi farklı; birimize iyi gelen diğerimize kötü de gelebilir. Tüm diğer ilaçlar ve yöntemler gibi vitamin takviyesine de bir doktorla birlikte, kan ve diğer testlerin eşliğinde karar verilmesi gerekir” dedi.