Yeni bir çalışmaya göre, kanseri öldüren serbest radikalleri yakan ve üreten bileşikleri aktive etmek için çok düşük dozda X ışınlarının kullanılması, beyin tümörü büyümesini durdurdu ve hayatta kalma süresini iki katına çıkardı.
Molecular radio afterglow probes for cancer radiodynamic theranostics
X ışınlarının vücudun derin dokularına nüfuz ettiği bilinmektedir, bu nedenle kanser radyoterapisi sağlamak için kullanılırlar.
Radyoterapi, tümör hücrelerinin DNA’sına zarar vermek ve onları öldürmek için X-ışını ışınlarını kullanırken, fotodinamik terapi aynı sonuca ulaşmak için farklı bir yöntem kullanır. Lazer ışınlarındaki fotonlar, tümörlere yerleştirilen ışığa duyarlılaştırıcılar adı verilen, ışığa tepki veren molekülleri uyarmak için kullanılır ve bunların kanseri öldüren serbest radikaller üretmesine neden olur.
Her iki tedavi yaklaşımının da dezavantajları var
Radyoterapi tümörün yakınındaki sağlıklı hücrelere zarar vererek mide bulantısı ve saç dökülmesi gibi yan etkilere neden olabilir ve fotodinamik tedavi derin tümörlere ulaşamaz.
Singapur Nanyang Teknoloji Üniversitesi (NTU Singapur) tarafından yürütülen yeni bir çalışmada araştırmacılar, beyin tümörü hücrelerini seçici olarak hedefleyip yok etmek için radyodinamik terapi olarak bilinen radyo ve fotodinamik terapilerin bir kombinasyonunu kullandılar.
Terapi, biyokimyasallar ve iyottan oluşan ‘moleküler radyo gün batımı sonrası kızıllık dinamik probu’ veya MRAP adı verilen yeni bir bileşiğe dayanıyor.
Normalde radyodinamik tedavide kullanılan bileşikler, hücre hasarına neden olabilecek ağır metaller içerir; MRAP’ler herhangi bir ağır metal içermez. Doğrudan bir tümöre enjekte ediliyorlar ve mevcut radyoterapide kullanılandan çok daha düşük bir dozajda X ışınlarıyla etkinleştiriliyorlar. Daha da önemlisi, bunlar yalnızca kanser hücrelerinde yukarı regüle edildiği bilinen ve tümörün büyümesinde ve ilerlemesinde rol oynadığı bilinen katepsin B (CatB) enziminin varlığında etkinleştirilir. Etkinleştirildiğinde, MRAP’ler parlak, yakın kızılötesi bir ‘gün batımı sonrası kızıllık’ üreterek kanseri yok eden serbest radikalleri üretir.
Fare modelleri üzerinde test edildi
Araştırmacılar, tedaviyi beyin kanserinin, özellikle de insanlarda tüm kanserler arasında en düşük hayatta kalma oranlarından birine sahip olan, hızlı büyüyen bir tümör olan glioblastomanın fare modelleri üzerinde test etti.
MRAP’lerin enjekte edildiği tümörlere, normalde kullanılandan altı kat daha düşük bir X-ışını dozajına eşdeğer bir doz uygulandı.
Tedavinin ardından tümörlerin büyümesi durdu ve tedavi edilen fareler, tedavi edilmeyenlere göre iki kat daha uzun süre hayatta kaldı. Üstelik araştırmacılar, MRAP’lerin sağlıklı hücrelerde serbest radikal üretmediğini, dolayısıyla hiçbir yan etki yaratmadığını buldu. Ayrıca doku hasarı veya kilo kaybı belirtisi yoktu. MRAP bileşikleri sonunda hayvanların idrarı ve dışkısıyla atıldı.
NTU Singapur Kimya, Kimya Mühendisliği ve Biyoteknoloji Okulu’ndan ve çalışmanın kıdemli ve ortak yazarlarından Profesör Pu Kanyi, “Çok düşük dozda X-ışınları ve kanser öldürücü MRAP’ler kullandık. Ayrıca, anti-kanser bileşikleri sağlıklı hücrelerde değil, yalnızca beyin tümöründe aktifti. Bu nedenle tedavi yöntemimizin mevcut yöntemlere göre daha güvenli olmasını ve yan etkilerinin daha az olmasını bekliyoruz.”
Araştırmacılar, insan denemelerine geçmeden önce MRAP’lerin güvenliğini ve etkinliğini daha büyük klinik öncesi modellerde değerlendirmeye devam edecekler.
Ayrıca MRAP’ın kanser hücrelerini hedefleme yeteneğini geliştirmek ve vücudun kanserin nüksetmesiyle mücadele etmesine yardımcı olmak için bağışıklık sistemini güçlendiren yetenekler eklemek üzerinde de çalışıyorlar.