Boomer, X kuşağı, Y kuşağı ve Z kuşağı gibi birden fazla nesilin bir arada çalıştığı heyecan verici bir zamanda yaşıyoruz. Eski nesiller ve Y kuşağı arasındaki farklar hakkında çok şey yapılmış olsa da Y kuşağı ve Z kuşağı arasındaki çalışma anlayışlarındaki farklar gözden kaçıyor. Uluslararası eğitim platformu Laba’nın Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu, birbirinden farklı özelliklere sahip Y ve Z kuşağı arasındaki çatışmayı ortaya koyarken Y kuşağının Z kuşağı çalışanlarını nasıl yönetebileceğini 3 adımda açıklıyor.
İşletmeler çalışanları arasında genç neslin olmasına büyük önem veriyor. Özellikle genç çalışan istihdam eden işletmeler için en temel sebep ise bu çalışanların oldukça dinamik olması. Yöneticiler için ise genç çalışanlara sahip olmak kimi zaman zorlayıcı olabiliyor. “Özellikle Y ve Z kuşağı arasındaki farklılıklar iş yaşamında yöneticileri önemli bir çatışmanın ortasında bırakıyor.” açıklamasında bulunan uluslararası eğitim platformu Laba’nın Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu’na göre, Boomer, X kuşağı, Y kuşağı ve Z kuşağı gibi birden fazla nesilin bir arada çalıştığı bir ortamda yöneticiler Z kuşağı çalışanlarını 3 ayrı şekilde ele alarak kolaylıkla yönetebiliyor.
Kuşak Farklılığı Nedir?
Boomer, X kuşağı, Y kuşağı ve Z kuşağı gibi birden fazla nesilin bir arada çalıştığı günümüz iş hayatında eski nesiller ve Y kuşağı arasındaki farklar hakkında çok şey yapılmış olsa da Y kuşağı ve Z kuşağı arasındaki farklar işletmelerdeki iş akışlarını zorlaştırıyor. Bu iki kuşağın aralarındaki en büyük fark, her zaman bireysel ve aykırı değerlere sahip olmaları olarak öne çıkıyor. İşlerinde ve yaşamlarında ortak amaç aramak gibi bazı benzerlikleri paylaşıyorlar ancak, çalışma biçimlerine göre nasıl ilerledikleri konusunda bazı önemli farklılıklar yer alıyor. “Y kuşağı daha sabırlı ve sonuç odaklıyken Z kuşağında aynı sakinlik ve sonuç odaklılığı görmek çok mümkün olmuyor.” ifadelerinde bulunan uluslararası eğitim platformu Laba’nın Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu, Y ve Z kuşaklarının arasındaki farklılıkların kuruluşlar için bazı potansiyel sorunları beraberinde getirdiğini dile getiriyor. Bu sorunların başında iş yapış şekillerindeki farklılıklar, yönetici ve çalışan ilişkisinde zedelenebilecek iletişim ağı gibi temel prensipler yer alıyor. İşletme sahiplerine düşen en büyük görev, Y kuşağı çalışanlarına Z kuşağı meslektaşlarıyla nasıl etkileşime girmeleri gerektiğini doğru bir biçimde aktarmak oluyor. Y kuşağı çalışanların Z kuşağı çalışanları yönetmek için 3 önemli nokta bulunuyor.
1. Gruplara Karşı Bireyler: Y kuşağı yoğun bir şekilde işbirlikçidir. Kural olarak, gruplar halinde çalışmaktan ve ortak sonuçların peşinden gitmekten hoşlanırlar. Bu onları mükemmel takım oyuncuları yapar. Öte yandan, Z kuşağı üyeleri çok daha rekabetçi, kazanmayı ve kişisel başarıyı kovalamayı sever. Grup odaklı bir Y kuşağı yöneticiniz ve onlara rapor veren, bireysel çalışan bir Z kuşağı çalışanınız varsa çatışma ortamına sahip olabilirsiniz. Kurumlar için bu üstesinden gelinebilecek bir konu. Çalışanlar arasındaki farklılıkları kabul edip ekipleri çalışan özelliklerine göre oluşturduğunuzda yönetimde büyük bir kolaylık sağlanıyor.
2. Geri Bildirim Sıklığı: Son on yılda Y kuşağının nasıl sık sık geri bildirime ihtiyaç duyduğu hakkında çok fazla araştırma gerçekleşmiştir. Y kuşağı için önemli ve ilginç olan konular ya da yaptıkları iş hakkında oldukça sık geri bildirime ihtiyaç duydukları görülmektedir. Z kuşağı ellerinde bilgisayarlarla büyüdükleri için ise sık geribildirim yeterli değildir. Sürekli geribildirim isterler. Her toplantıdan sonra, nasıl yaptıklarını bilmek isterler. İyi – kötü ya da farklı bir değerlendirme var ise bunu görmek istiyorlar. Çünkü kendilerini uyarlama ve geliştirme fırsatını önemsiyorlar. Bu iki kuşak arasındaki farklılıklara göre bir yönetim şekli izlendiğinde hem verim hem de çalışan motivasyonu oldukça artış gösteriyor.
3. Sosyal Bağlantı: Y kuşağı özelliklerine sahip kişiler sosyal bir yaşantıya sahiptir. Yapıları gereği belki bir kahve içmek veya bir pizza partisi ile bir araya gelmek ve sevdikleriyle keyifli vakit geçirmekten hoşlanırlar. Genellikle yüz yüze bir şekilde iletişim kurmayı tercih ederler. Z kuşağı ise, arkadaşlarının yarısının hatta daha fazlasının sanal olması yönünde bir tercihe sahiptir. Çoğu arkadaşlarıyla şahsen tanışmamış bile olabilir. Dijital yerliler olarak adlandırılan Z kuşağı, yüz yüze değil metin veya anlık mesaj yoluyla iletişim kurmayı tercih ederler. Bu yüzden evden çalışma konseptine oldukça uygunlardır. Z kuşağına ait çalışanlara sahip Y kuşağı yöneticiler için bu durum zor bir geçiş olabilir ancak ekipleriyle iletişim kurarken farkında olmaları gereken kritik bir alandır.