Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Türkiye’de ilk kez organ nakli bekleyen yapay kalpli bir hastanın ölümcül ritim bozukluğunu, ‘ablasyon yöntemi’yle tedavi ederek Türk tıp tarihine geçti
İzmir’de 43 yaşındaki Murat Demirkoç’a 1.5 yıl önce kalp yetersizliği tanısı konuldu. Geçen süre içinde hastalığı giderek ilerleyen ve Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan tetkikler sonucunda kalp nakli yapılması kararlaştırılan Demirkoç, nakil listesine alındı. Ancak tüm tedavilere rağmen genel durumu bozulan Demirkoç’a nakil için kalp de bulunamayınca, başarılı bir operasyon ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mustafa Özbaran, Prof. Dr. Sanem Nalbantgil ve Dr. Evrim Şimşek tarafından yapay kalp cihazı takıldı.
Kısa bir süre sonra bu kez de yapay kalp cihazının desteğine rağmen Demirkoç’ta hayatını tehdit eden ölümcül ritim bozuklukları gelişti. Yoğun ilaç ve çok sayıda şok uygulamasına rağmen dirençli ritim bozukluğunun önüne geçilemeyince, Ege Üniversitesi ritim bozukluğu tedavisi konusunda Türkiye’nin en önemli merkezlerinden olan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Aritmi Bölümü ile iletişime geçti. Dokuz Eylül Üniversitesi’ne sevk edilen Demirkoç’a, Doç. Dr. Emin Evren Özcan tarafından acil olarak ablasyon tedavisi uygulandı.
‘Kontrole alındı’
Yapay kalp cihazının hasta için yeni kalp anlamına gelmediğini belirten Özcan şunları söyledi: “Yapay kalp dediğimiz kalbe takılan bir destek cihazı. Genellikle bu tür ritim bozukluklarında bu cihaz kalbin ölümcül durumu yenmesini sağlayabiliyor. Ama bizim hastamızdaki kalp fonksiyonları çok bozuk olduğu için yapay kalbin desteğine rağmen ritim bozuklukları kalp fonksiyonlarını daha da kötüleştiriyordu. İlaç tedavisi ve şok uygulanmasına rağmen bir türlü normale dönmüyordu hasta. Öyle olunca mecburen acil ablasyon gerekti. Kasıktan kateter ile girip, gelişmiş üç boyutlu görüntüleme sistemleri kullanarak ritim bozukluğunun kaynaklandığı bölgelere radyofrekans ablasyon/yakma tedavisi uyguladık ve ritim bozukluğunu kontrol altına aldık.”
Organ bağışı bekliyor
Hastanın şimdi daha iyi durumda olduğunu ve artık ritim bozukluğu yaşamadığını belirten Doç. Dr. Emin Evren Özcan şunları söyledi: “Ama bu uygulama, hastamız için nihai bir kurtuluş değil. Bunlar kalp nakli için geçici çözümler. Sonuçta pompaya bağlı bir hastadan bahsediyoruz. Dünyada bugün sahip olduğumuz üst düzey teknolojilerin hiçbiri, insanın kendi kalbinin fonksiyonlarını tam olarak karşılayacak kadar gelişmiş değil. O yüzden biz ne kadar hekimler olarak en iyisini yapmaya çalışsak da organ nakli çok önemli. Bütün halkımızdan organ bağışı konusunda farkındalık, duyarlılık ve hassasiyet bekliyoruz.”
‘Dünyada da nadir olarak yapılıyor’
Yapay kalpli hastada ölümcül ritim bozukluğunu ‘ablasyon yöntemi’yle tedavi ederek Türk tıp tarihine geçen Doç. Dr. Emin Evren Özcan, “Bu vaka ile yapay kalp cihazı bulunan bir hastada ablasyon tedavisini Türkiye’de ilk kez uygulamış olduk. Bu, dünyada da nadir olarak birkaç merkezde yapılabilen bir uygulama. Dokuz Eylül ve Ege üniversitelerinin ortak çalışmasıyla hastayı hayata döndürdük” dedi.