Dünya Vertigo Farkındalık Haftası kapsamında Uluslararası Vestibüler Derneği’nin “Vertigoda Hayat Yolunda” bilgilendirme toplantısı Ankara Sheraton Otel’de düzenlendi. Toplantı Uluslararası Vestibüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Çelebisoy’un konuşmacı olarak katılımıyla gerçekleşti.
Uluslararası Vestibüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin Türkiye ve dünyada yaşam süresinin uzamasının denge sistemini etkilediğini ifade ederek, 80 yaş üzeri kişilerin yüzde 85’inin dengesizlikten yakındığını kaydetti.
Toplantıda yapılan açıklamada baş dönmesi ve dengesizliğin tıpta en sık karşılaşılan şikayetler olduğu belirtildi. Bu şikayetlerin genel popülasyonu yüzde 20-30 oranında etkilemekte olduğu kaydedilirken, erişkinde yaşam boyu baş dönmesi sıklığı yüzde 23 olarak paylaşıldı.
Prof. Dr. Özgirgin geçtiğimiz aylarda yaşanan deprem felaketinin denge sorunlarını arttırdığını söyledi. Depremin etkilediği alanlarda yaşayan kişilerde denge platformu bozulduğuna dikkat çekti.
Dünya Vertigo Farkındalık Haftası kapsamında Uluslararası Vestibüler Derneği’nin “Vertigoda Hayat Yolunda” bilgilendirme toplantısı Ankara Sheraton Otel’de düzenlendi. Toplantı Uluslararası Vestibüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Çelebisoy’un konuşmacı olarak katılımıyla gerçekleşti.
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Nuri Özgirgin Vertigonun en sık doktora gitme nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Türkiye ve dünyada yaşam süresinin uzamasının denge sistemi üzerinde etkili olduğunu vurguladı: “2050 yılı itibariyle dünyada 60 yaş üstü popülasyon 2 milyarı geçecektir. 65 yaş üzeri nüfusun yüzde 20’si denge sorunlarından yakınmaktadır. 80 yaş üstü popülasyonun yüzde 85’inin dengesizlikten yakınır. Bu da kişilerde konuşma, duygu hafıza ve algı bozukluklarına yol açar. Dengesizlik ile anksiyete gelişir. Vestibüler sistem hücrelerinin yaşa bağlı yıpranması dengesizlik sorununu tetikler. Yaşa bağlı iç kulak denge hücrelerinde dejenerasyon gelişir. Yaşlılıkta denge sorunlarının temel nedenleri denge hücrelerinde, bunları beyin sapındaki denge merkezlerine bağlayan sinirlerde ve beyindeki merkezlerdeki yıpranmadır. Bu grup hastaların tedavilerinde vestibüler rehabilitasyon önde gelen tedavi biçimidir. Amaç denge sisteminin beyin ile olan koordinasyonunu sağlamaktır. Kişinin yürümesini desteklerken düşmelere karşı olan önlemlerin alınması ve çevre güvenliğinin sağlanması önemlidir.”
VERTİGO YAŞAM KALİTESİNİ AZALTIYOR
Vertigoyu bir hastalık değil Vestibüler organların yaşa bağlı gerilemesi olarak tanımlayan Özgirgin; enfeksiyon, enflamasyon, kardiyovasküler sorunlar, kullanılan ilaçlar, travma birikimi ve genetik yatkınlıkların bu olumsuz gelişmeyi tetikleyen sorunlar olduğunun altını çizdi. Vertigonun tedavi edilmemesi durumunda kişinin hareketliliğini kısıtladığını, düşme riskini arttırdığını, buna bağlı olarak vertigonun bireylerin sosyal ortamdan izolasyonlarına neden olup yaşam kalitesini azalttığına dikkat çekti. Uluslararası Vestibüter Derneği Başkanı Özgirgin konuşmasında vertigonun kişilerde psikolojik etkilerine de dikkat çekti. Düşme korkusunun kişilerde diğer psikolojik sorunları tetikleyebileceğini ifade ederek, anksiyete duygularını arttırabileceğini vurguladı: “Düşme korkusu, daha sonra ek psikolojik sorunları tetikleyebilen anksiyete duygularını artırabilir. Hoş olmayan, öngörülemeyen vertigo nöbetleri, vertigo ile yaşayan kişilerin araç kullanma gibi aktiviteleri bırakmaları gerekebileceği anlamına gelir. Bu da sosyalleşmeyi sınırlar ve kişinin çalışma kapasitesini etkileyebilir.”
Vestibüler sistem hücrelerinin yaşa bağlı yıpranması dengesizlik sorununu tetikler. Yaşa bağlı iç kulak denge hücrelerinde dejenerasyon gelişir. Denge hücreleri ile bunları beyin sapındaki denge merkezlerine bağlayan sinirler ve beyindeki merkezlerdeki yıpranma yaşlılık denge sorunlarının nedenidir.
Bu grup hastaların tedavilerinde vestibüler rehabilitasyon önde gelen tedavi biçimidir. Amaç denge sisteminin beyin ile olan koordinasyonunu sağlamaktır. Kişinin yürümesini desteklerken düşmelere karşı olan önlemlerin alınması ve çevre güvenliğinin sağlanması önemlidir.
DEPREM DENGE SORUNLARINI ARTTIRDI
Prof. Dr. Nuri Özgirgin yaptığı açıklamada 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketiyle birlikte Türkiye nüfusunun yüzde 15’inde denge sorunlarının da arttığına dikkat çekti: “Akut baş dönmelerini takiben hastalarda dengesizlik hissi gelişebilir. Bu durum kişinin dik durma pozisyonunda görsel uyaranlar ve pasif hareketlerle dengesini kaybetmesidir. Deprem, etkilediği alanda yaşayan kişilerde bir akut baş dönmesi etkileşimi oluşturmuştur. Deprem anının yaşattığı sarsıntı, bir akut baş dönmesi gibi düşünülebilir. Takiben oluşan “beyin-denge organı – görme organı uyum bozukluğu” dengesizlik halinin sürgit yapmasına neden olur. Aslında denge organında yapısal bir bozukluk yoktur. Ancak koordinasyon bozukluğu mevcuttur. Kişinin denge platformu performansı bozulmuştur. Bu grup hastalarda vestibüler rehabilitasyon ve antidepresan ilaçlardan yararlanılmaktadır.”
BAŞ DÖNMESİNİN ANA NEDENLERİNDEN BİRİSİ DE VESTİBÜLER MİGREN
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Çelebisoy ise baş dönmesi yapan nedenleri şu şekilde sıraladı: “Baş dönmesi ve denge bozukluğu ile gelen kişilerde altta yatan nedenin ortaya konulması ve nedene yönelik tedavinin planlanması esastır. Karşılaşılan en sık nedenlerden bazıları şu şekilde özetlenebilir:
– İç kulak kristalinin yerinden oynaması (Benign paroksismal pozisyonel vertigo – BPPV) – belirli baş hareketlerinin vertigoya neden olduğu durumlar
-Soğuk algınlığından veya gripten kaynaklanan kulak enfeksiyonu (Labirentit)
-Vestibüler sinir inflamasyonu (Vestibüler nöronit)
-Nadir görülen ve bazen kulak çınlaması (tinnitus) veya işitme kaybını da içeren bir iç kulak hastalığı (Ménière hastalığı)
-Migren – Tekrarlayan spesifik baş ağrısı atakları ile giden bir hastalık olmakla beraber özellikle ilerleyen yaşlarda baş dönmesi atakları daha ön plana çıkabilir.
Bazı durumlarda stres, endişe veya gerginlik hissetmek vertigoyu tetikleyebilir. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde, benign paroksismal pozisyonel vertigo (belirli baş hareketlerinin neden olduğu vertigo türü) görülme olasılığı, anksiyete bozukluğu olmayan kişilere göre iki kattan fazladır. Vertigonun diğer yaygın tetikleyicileri arasında belirli baş hareketleri veya ani pozisyon değişikliği ve kafa karıştırıcı görsel sinyaller yer alır.”
Baş dönmesi ve denge bozukluklarının kontrol altına alınabileceğinin vurgusunu yapan Prof. Dr. Özgirgin ve Prof. Dr. Çelebisoy doğru tanı ve buna uygun tedavi ile hastaların yaşam kalitesinin artırılabileceğini kaydettiler.
VERTİGO
-Vertigo semptomları tedavi ile kontrol altına alınabilmeketdir. Semptomların kontrol altında tutulabilmesi için vertigosu olan kişilerin reçete edilen tedavilere devam etmesi önemlidir. Bu şekilde vertigo semptomlarının tekrar etmesi önlenebilir.
-Düşme korkusu, vertigosu olan kişilerin günlük rutinlerine hafif egzersiz eklenen yaşam tarzı tavsiyelerine bağlı kalmalarını engelleyebilmektedir.
-Yaşam tarzında uyarlamalar, Meniere hastalığında vertigoya yardımcı olabilir; tuz tüketiminin sınırlandırılması ve kafein, alkol ve tütün kullanımından kaçınılması sıklıkla önerilir.
-Kişinin vertigosunu tetikliyorsa stresten kaçınması faydalı olabilir.
VERTİGONUN İNSAN YAŞAMINA ETKİSİ
– Uykusuzluk, yoğun kaygı ve stres vertigoyu ciddi ölçüde tetikleyebilmektedir. Aynı zamanda son zamanlarda ülkemizde yaşanılan deprem gibi doğal afetler ve ekonomik zorluklar strese bağlı baş dönmesini artıran nedenler arasındadır.
– Yapılan bir çalışmada vertigo ile yaşayan kişilerin yüzde 27’si iş değiştirdiğini, yüzde 21’i işi tamamen bıraktığını, yüzde 50’si işte veriminin düştüğünü, yüzde 35’i ailevi zorluklar yaşadığını ve yüzde 50’si seyahat etmekte zorluklar yaşadığını bildirmiştir.
-Başka bir çalışma, vertigosu olan çalışan kişilerin semptomları nedeniyle yaklaşık yüzde 70’inin iş yüklerini azalttığını, yüzde 63’ten fazlasının bazı günler işe gidemediğini, yaklaşık yüzde 5’inin iş değiştirdiğini ve yüzde 6’sının işlerinden ayrıldığını göstermektedir.
– Vertigosu olan kişiler bellek kusurları veya “beyin sisi” yaşadıklarını bildirmektedir.
– Vertigosu olmayan kişilere kıyasla, vertigosu olan kişilerin konsantre olma veya hatırlamada “ciddi zorluk” yaşama olasılıkları 8 kat daha fazladır.
– Vertigosu olan yaşlı hastalar daha sık düşmekte ve bu düşmelerden kaynaklanan yaralanmalar sağlık sistemi üzerinde artan bir yük oluşturmaktadır.
– Vertigo yaygın olarak görülse de, bu durum birçok kişi tarafından fark edilmemekte ve birinci basamakta tanı konulması zor olabilmektedir.