Her yaş grubunda ortaya çıkarabildiği hastalıklar nedeni ile erkeklerin yaşam kalitesini etkileyen önemli bir organ olan prostat, genç hastalarda prostat iltihabı, orta ve ileri yaşlarda iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanseri ile karşımıza çıkıyor.
İnsan vücudunda 40 yaşından sonra büyüme gösteren tek organ olan prostat için, 40’lı yaşlardan itibaren yılda bir kez tarama yapılması hayat kurtarır diyen Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. İzak Dalva “Yaşınız ne olursa olsun, zor idrar yapma, kesik idrar yapma, gece sık idrara çıkma, idrara sıkışma, idrarda yanma, idrar kaçırma şikayetiniz varsa, idrarda kanama, idrarda koku, bulanıklık mevcutsa, prostat sağlığınız bakımından üroloji uzmanına başvurmanız önerilir” diye konuştu.
Erkeklerin yaşam kalitesini etkileyen önemli bir organ olan prostat, erkek üreme sisteminin bir parçası olan bir salgı bezidir. Asıl görevi spermlerin yaşamlarını devam ettirebilmek için bazı maddeler salgılamak olan prostat, meninin üçte birini oluşturacak sıvı salgılıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünyada 1 milyon 300 bin, Türkiye’de ise 17 bin 300 yeni prostat hastası ortaya çıkıyor. Prostat, idrar yapmakla ilgili şikayetlerinin yanı sıra cinsel şikayetlere neden olması sebebiyle yaşam kalitesini etkileyen önemli hastalıklar grubunu oluşturuyor.
Genç yaşta 25 gram kadar olan prostat, kırklı yaşlardan sonra büyümeye başlıyor. Şişmanlık, şeker hastalığı, artmış total enerji alımı, ekmek, nişasta ile beslenme prostatın iyi huylu büyüme riskini artırabiliyor. İyi huylu prostat büyümesi 50 yaş üzeri erkeklerin %20’sinde, 70’li yaşlarda erkeklerin yarısında ve daha ileri yaş grubundaki hastalarda ise yaklaşık %90’ında idrar yapmada problemlere neden oluyor.
İYİ HUYLU PROSTAT BELİRTİLERİ
Benign prostat hiperplazisi ya da BPH denilen prostat büyümesi, idrar yolunu sıkıştırarak kesik idrar yapma, zor idrar yapma, idrara sıkışma, gece sık idrara çıkma, damlama gibi şikayetlere neden oluyor.
Prostat büyümesinin genellikle yavaş geliştiğini ve uzun süre önemli sorun yaratmayabileceğini söyleyen Doç. Dr. İzak Dalva, iyi huylu prostat büyümesi ile ilgili şu bilgileri verdi; “Prostat büyümesi, idrar akımının yavaşlaması ile kendini gösterir. Hasta, idrarını başlatmakta gecikme, ayakta ya da oturarak idrar yaparken ileriye doğru idrar yapamama, idrarın kesik gelmesi, idrarın damlalar şeklinde akması, idrarı tam boşaltamama hissi, idrara sıkışma, idrar kaçırma şikayetlerinin bazıları ile karşılaşabilir. İdrarın hemen gelmemesi ve bir süre beklenilmesi, idrar yavaşladığı için idrar yapma süresinin uzaması, sık idrara çıkma, idrarda kanama, gece sık idrara çıkma, idrara sıkışma gece uykusuzluğa neden olan yaşam kalitesini bozan bulgulardır.”
CİNSEL ŞİKAYETLERE SEBEP OLUYOR
Prostatın bilinenin aksine gençlerde de ortaya çıkabildiğini belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. İzak Dalva, “Gençlerde ortaya çıkan prostat iltihabı, bu yaş grubunda aşağı üriner sistem bulgularına neden olduğu gibi cinsel şikayetlere de neden olur. Bu dönemde idrar sıklığı, gece idrara kalkma, idrarı tutmadaki zorluk, zor idrar yapma, damlama ve cinsel şikayetler prostat sağlığının bir göstergesi olabilir” dedi.
PROSTATTAN KORUNMA YÖNTEMLERİ
- Düzenli cinsel yaşam,
- Ayakları soğuktan koruma,
- Denizden çıkınca mayo değiştirme,
- Alkollü içeceklerden uzak durma,
- Kabız kalmamak,
- Baharatlı yiyeceklerden uzak durma
TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
- Gözleyerek Beklemek: Hafif derecede belirtileri olan ve bundan yakınmayan erkeklerde önemli bir seçenektir. Zaman içinde yakınmaların mutlaka artması söz konusu değildir. Hastaların bir kısmında idrar yakınmaları zamanla hafifleyebilir. Gözleyerek beklemek, ilaç veya cerrahi tedavilere bağlı yan etkilerden ve yüksek maliyetten kaçınmayı sağlayabilir.
- İlaç Tedavileri: Günümüzde orta şiddette yakınmaları olan hastaların tedavisinde en sık yararlanılan yöntemdir. Tedavi için kullanımda olan birkaç grup ilaç vardır. Bütün ilaçlarda etki sürekli kullanım ile olanaklıdır.
- Bitkisel Kaynaklı İlaçlar: Bir ya da birden çok bitkinin kök, çekirdek veya diğer kısımlarından elde edilen karışımlardır. Tedavi edici güçleri ve etki mekanizmaları açısından bilimsel veriler yetersizdir.
- Girişimsel Tedaviler: Endoskopik yöntemlerin ilki olan transüretral prostat rezeksiyonu (TUR-P), uzun dönem sonuçları en iyi bilinen yöntem olarak halen “altın standart” olma özelliğini korumaktadır. Bu uzun süreli başarısına rağmen, gerek ameliyat sırasında, gerekse ameliyat sonrası erken ve geç dönemdeki komplikasyon ve morbiditesini azaltmak amacıyla TUR-P’ye alternatif yöntem arayışları yıllardır devam etmektedir. Bu amaçla, birçok lazer tekniği, termal tabanlı tedaviler, geçici ve kalıcı stentler, prostat içine madde enjeksiyonları gibi değişik teknikler geliştirilmiş ve kullanılmıştır.
- Prostat Ameliyatları: Standart kapalı prostat ameliyatları Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TURP) olarak bilinmektedir. TURP, BPH tedavisinde en yaygın olarak kullanılan cerrahi yöntemdir. Bütün kapalı ameliyatlarda olduğu gibi idrar kanalından içeriye girilerek büyümüş prostat dokusu küçük parçalar halinde kesilip çıkartılır. İdrar yakınmaları, hastaların TURP ile yaklaşık %90’ında, açık ameliyat ile ise %95’inde önemli ölçüde düzelme göstermektedir. Cerrahiden sonra erken ve geç dönemde bazı geçici veya kalıcı sorunlar olabilmektedir.
- HoLEP: Holmium lazer enerjisi kullanılarak prostatın buharlaştırılması veya kesilerek dışarı alınması şeklinde uygulanan yöntemlerdir. Daha az kanamaya yol açması, iyileşme süresinin kısa olması ve büyük prostatlara da uygulanabilmesi (HoLEP) avantajlarıdır.
PROSTAT KANSERİ
Prostat kanseri hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. İzak Dalva, “Ülkemizde prostat kanseri, akciğer kanserinden sonra en sık rastlanan ölümcül ikinci kanser türüdür. Yaşam boyu prostat kanseri gelişme riski %30, klinik önemli prostat kanseri gelişme riski %10, prostat kanserinden ölüm riski %3 kadardır. İdrarda yanma, idrarda kanama, menide kanama prostat kanserinin ön belirtisi olabilir. PSA testinin yaygın kullanılması ile beraber erken evre prostat kanserine daha sık rastlanmaktadır. Ailede prostat kanseri öyküsü olanlarda ise 40-45 yaşlarından itibaren yılda bir kez, ailede prostat kanseri öyküsü yoksa, sağlıklı erkeklere 54-69 yaş arası yılda bir kez kanda PSA ölçümü yapılmalı” dedi.
PROSTAT KANSERİNDE TEDAVİ
Prostat kanserinde en ideal tedavinin erken evrede yapılacak radikal prostatektomi olduğunu belirten Doç. Dr. İzak Dalva, “Prostat kanseri prostat içinde sınırlı olan, yaşı yetmişi aşmamış, operasyona engel ek hastalığı olmayan hastalara genellikle radikal prostatektomi önerilir. Orta derecede riskli Gleason skoru 7 olan hastalar radikal prostatektomi ya da radyoterapi ile tedavi edilmelidir. Yüksek riskli Gleason skoru 8-10 olan hastalarda ise öncelikle radikal prostatektomi tercih edilmelidir. Ayrıca yüksek riskli olan bu hastalar ürolog, medikal onkolog, radyasyon onkoloğunun içinde bulunduğu bir ekip tarafından multimodal bir şekilde tedavi edilmelidir” diye konuştu.