Yüzyılın Beyin Cerrahı Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil adına kurulan, “Yaşargil Mikronöroşirürji Akademisi”, düzenlenen ilk kongre ile 50 ülkeden yedi yüze yakın beyin cerrahını İstanbul’da buluşturdu.
Akademinin ilk kongresi Prof. Dr. Uğur Türe başkanlığında İstanbul’da düzenlendi. Dünyanın önde gelen beyin cerrahlarını bir araya getiren “Yaşargil Mikronöroşirürji Akademisi 1. Kongresi”nde, beyin cerrahi alanındaki son gelişmeler ele alınırken, yüzlerce bilim insanının yetişmesinde katkısı olan Prof. Dr. Yaşargil’in tıp dünyasında kalıcı etkisi de aktarılıyor.
Kongrenin basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Uğur Türe; “Maalesef Türkiye’de de dünyada da çok iyi haberler izlemiyoruz ama bugün sizinle buluşma amacımız dünyada da Türkiye’de de iyi şeylerin olduğunu sizlere göstermek. Bugün Yaşargil Mikronöroşirürji Akdemisi’nin ilk kongresine ev sahipliği yapıyoruz. Dünyanın en iyi, en önemli beyin cerrahları bu kongrede konuşmacı olarak yerlerini aldılar ve çoğunluğu genç arkadaşlarımız olmak üzere 50 ülkeden çok sayıda katılımcı burada bizimle” dedi.
Prof. Dr. Türe; “Akademimizin isim sahibi Gazi Yaşargil hocamız, sadece Türkiye için değil, dünya için çok önemli bir değer. 1967’de mikronöroşirürji devrimini yaratan ve şuana kadar aktif çalışmaya devam eden hocamız hayattayken, bu akademiyi kurmak istedik. Çünkü mikronöroşirürji hastalar için hala tek umut kaynağı. Fantastik ilaçların geleceğini şu an için çok düşünmüyorum, bu işlerin o kadar kolay olmadığı aşikâr. Bu nedenle hala insanlara yardım etmek için beyin ameliyatlarında mikronöroşirürji tek seçenek. Tüm çabamız bunu yeni nesillere ulaştırmak. Bunun için de eğitim olmazsa olmaz. Mikronöroşirürji eğitimi, gerçekten çok uzun. Bu eğitimi tamamlayabilecek hem hırsa, kapasiteye, yeteneğe hem de sağlığa sahip olmak gerekiyor. Bunun için de çok fazla gence ulaşmamız lazım ve eminim ki girişimlerimiz sayesinde çok iyi mikronöroşirürjenler yetişecektir”.
“Dünyada Bir İlki Başardık!”
“Bizim Kasamız Genç Beyinler” Prof. Dr. Uğur Türe; “Akademinin esas amacı daha çok gence ulaşabilmek. Çoğu gencimiz maddi imkansızlıklar içinde. Kongrelere gitmek ve eğitim almak bu nedenle güçleşebiliyor. Bizler, aynı süreçlerden geçerken neler çektiğimizi çok iyi biliyoruz. Tam da bu sebeple onlara ulaşabilmek için bu akademiyi kurduk. Bu konuda mutluluğumunuz tarifi yok; çünkü 200 genç beyin cerrahını hayırseverlerin bağışları sayesinde ücretsiz olarak kongrede ağırlayabildik. Kongrenin en önemli konularında biri de dünyanın farklı ülkelerinden gelen konuşmacılarımızın kendi masraflarını üstlenerek aramızda olması.
Kongrede toplam 36 ülkeden 218 konuşmacı var. Bu bilim insanları kendi bireysel harcamalarıyla kongreye katıldılar. Amerika’dan, Japonya’dan, Çin’den, Brezilya’dan, Arjantin’den, Meksika’dan, Hindistan’dan, Avustralya’dan ve Şili’den gelen meslektaşlarımız var. Bu kongre için hem zamanlarını hem de bütçelerini ayırdılar ve bu gerçekten kutsal bir şey. Böylelikle kongreye bildiri gönderen 40 yaş altı genç meslektaşlarımızı kongrede ücretsiz ağırlayabildik.
Normalde bu tip organizasyonlarda bir gelir elde edilir ve kongreyi düzenleyen derneğin kasasına aktarılır. Fakat bizim akademimizin bir kasası yok, bizim kasamız genç beyinler” dedi.
“99. Yaş gününde sahnede”
“Hocamızın beyni bizden daha kıvrak”10 yıldır bu akademi fikrinin var olduğu vurgulayan Prof. Dr. Uğur Türe, toplantıda Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in kongrenin açılış töreninde yaptığı konuşmaya da değindi. Prof. Dr. Türe; “Hocamızı, kendi adına akademi kurma fikri için ikna etmek pek kolay olmadı. Fakat işin içine gençlerin eğitimi ve gençlere ulaşma felsefesi girince onun ismini vererek akademiyi hayata geçirebildik. Mikronöroşirürjiden onu ayırmamız mümkün değil, ne mutlu ki hocamız hayattayken onun adı ile bu akademiyi kurduk ve dün akşam da birlikte kongre açılışında 99. yaş gününü kutladık. Hocamızın sağlığı yerinde, sadece boynunda bir sıkıntı var onun için yürümekte güçlük çekiyor, hafifte bir görme problemi yaşıyor, onun dışında beyni hepimizden daha kıvrak. Şuanda da yeni kitabının hazırlığı yapıyor. Dün akşam gençlere verdiği mesaj ise kulaklara küpe olacak nitelikte” dedi.
Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil: “24 saat yetmez daha çok çalışacaksınız ve 1-2 yıl değil, bütün ömrünüzü vakfedeceksiniz. İyi bir mikronöroşirürjiyen bu şekilde olabilirsiniz. İnsan beyni ile hayvan beyni farklıdır, insan beyninin anatomisini öğrenmek gerekir. ‘Hayvandan geldi’ gibi tartışmaları doğru bulmuyorum. Bunun için de laboratuarda çokça vakit geçirmek ve insan kadavrası üzerinde nöroanatomiyi öğrenmek gerekir” dedi. Vurguladığı bir diğer nokta ise eşi ile ilgili bahsettiği konu idi, “ne yaptıysam onun sayesinde, onun desteği ile oldu, onunla birlikte çalışmaktan dolayı bu başarıyı elde ettim” dedi.
Toplantıda söz alan Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Yaşargil Mikronöroşirürji Akademisi Başkanı Prof. Dr. Ossama Al-Mefty; “Türkiye’de dünyanın en iyi nörocerrahları bulunuyor ve bunun bir sürpriz olmadığını biliyoruz. En büyük dönüşüm, dünyanın en iyi beyin cerrahı olan Yaşargil’in önderliğinde yapıldı. Getirdiği teknikler ve eğitimle, dünyada tüm cerrahlar pratiklerini geliştirdiler ve hastalarına daha önce ulaştıramadıkları tedaviyi sağladılar. Tedavisi mümkün olmayan birçok vakada ve hastalıkta sorunsuz iyileşmeler yaşandı. İnsan hayatını kurtarmak için milyarlarca dolar harcamaya gerek yok. Esasen burada Yaşargil hocanın geliştirdiği tekniklerle, eğitim ve adanmışlıkla 7 milyar insana ulaşan bir hayat kurtarma prosedürü geliştirebilirsiniz. Bunun için bizim yapmamız gereken cihazlara büyük yatırımlar yapmak değil, bu eğitim ve tekniği insanlara öğretmek ve insanları yetiştirmek dedi. Türkiye’den başka bir yerde bu girişim yapılmış olsaydı bu kadar kaynakla bu kadar iyi bir sonuca ulaşmak mümkün olmazdı. Bu nedenle Prof. Dr. Uğur Türe ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.
Arkansas Nörolojk Bilimler Enstitüsü’nden Yaşargil Mikronöroşirürji Akademisi Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali F. Krisht ise yaptığı konuşmada tarihi bir ana tanıklık ettiklerini vurguladı. Prof. Dr. Krisht; “30 yıl boyunca Yaşargil hocanın öğrencisi olmaktan büyük gurur duyuyorum, aynı zamanda Al-Mefty hocamızın da öğrencisi olarak birlikte çalıştım. Prof. Dr. Uğur Türe ile de uzun yıllar çalışma ortaklığı yaparak bir arada bulundum. Milyonlarca insanın sağlığına kavuşmasına öncülük eden insanlarla birlikte olduğunuz için çok şanslısınız. Türe hoca önderliğinde çalışan tüm arkadaşlarımıza teşekkürü borç bilirim” dedi.
Wisconsin Üniversitesi Tıp Fakültesi’den aynı zamanda Kongre Bilimsel Komite Başkanı olan Prof. Dr. Mustafa Başkaya da toplantıda, Yaşargil felsefesi ve onun ortaya çıkardığı modern mikrocerrahinin çığır açtığını dile getirdi. Prof. Dr. Başkaya; “insanların her zaman yüksek teknolojiye ve yüksek tedavi olanaklarına ulaşma şansı yok. ‘Yaşargil Mikronöroşirürji Akademisi’ de bu felsefeyi daha da güçlendirerek nasıl yayabiliriz sorusunun yanıtı olarak ortaya çıktı. Buna önderlik eden kişiler de burada dinlediğimiz çok değerli üç hocamız. Özellikle akademinin burs imkanı sağlaması bizlere son derece mutlu etti, bu nedenle destek veren herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.