Fareler üzerinde yapılan çalışmada, yaşlanan erkeklerde ‘kaybolan’ Y kromozomunun mesane kanserini kötüleştirebileceğini gösteriyor.
Erkekler yaşlandıkça hücrelerinin bir kısmındaki Y kromozomlarını kaybedebilirler. Bu da, bazı kanserlerin bağışıklık sisteminden kaçmasına neden olabilir.
Çoğu erkek, vücut hücrelerinin her birinde bir X ve bir de Y cinsiyet kromozomu taşır. Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda, birçok erkek yaşamları boyunca hücrelerinin bir bölümünde Y kromozomlarını kaybetmeye başlar ve bu, belirli kanserlerle savaşma yeteneklerini engelleyebilir.
Los Angeles’taki Cedars-Sinai’deki Samuel Oschin Kapsamlı Kanser Enstitüsü’nündeki ekip, Y kromozomunu kaybetmenin kanseri daha agresif hale getirdiğinin kanıtı olduğunu belirtti.
Ancak bu sonuçlarda bir umut ışığı olabilir: Y kromozomu kaybı olan erkeklerde mesane kanseri hücrelerini daha agresif yapan aynı mekanizmalar, onları bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri adı verilen kanser tedavilerine karşı daha savunmasız hale getirebilir.
Y kromozomu kaybı daha önce kalp hastalığı ve Alzheimer hastalığı da dahil olmak üzere belirli hastalıkların riskinde artış ile ilişkilendirilmişti. Bu fenomen, kan hücreleri de dahil olmak üzere çeşitli hücre türlerinde gözlemlenebilir ve aynı zamanda farklı kanser hücrelerinde de görülür. Ekibe göre bu, erkeklerde kadınlardan çok daha yaygın olan mesane kanserlerinin tahmini yüzde 10 ila 40’ını içeriyor.
Bu fenomenin mesane kanseri üzerindeki etkisini belirlemek için araştırmacılar, Y-negatif hücreler enjekte edilen bir laboratuvar faresi setinde ve Y-pozitif hücreler enjekte edilen bir başka laboratuvar faresinde mesane kanseri hücrelerinin büyüme oranlarını karşılaştırdılar. Y kromozomu olmayan tümör hücrelerindeki büyüme agresifti – bozulmamış kromozomları olan tümörlerin iki katı.
Ekip, nedenini anlamak için bağışıklığı baskılanmış farelere Y-negatif ve Y-pozitif hücreler enjekte etti. Önceki deneyden farklı olarak, her bir tümör kabaca aynı oranda büyüdü, bu da Y kromozomu kaybının bağışıklık sistemini bir şekilde etkilediğini düşündürüyor.
Araştırmacılar bu deneyi, farklı tipte bağışıklık hücrelerine sahip olmayan genetiği değiştirilmiş farelerde tekrarladılar. Normalde vücuttaki kanser hücreleriyle savaşmada büyük bir rol oynayan T hücreleri, en çok Y kromozomu kaybından etkilendi.
Araştırmaya göre, Y-negatif hücreler, muhtemelen T-hücresi tükenmesi denen bir şeyi tetikliyor; bu, bu bağışıklık hücrelerinin, kanserli hücreler veya virüs bulaşmış olanlar gibi belirli hücreleri öldürme yeteneklerini kaybettiği zamandır. Sonuç olarak, kanser hücreleri vücudun bağışıklık sisteminden kolayca kaçabilir ve tümörler, kişinin tamamen işlevsel T hücrelerine sahip olduğu duruma göre çok daha agresif bir şekilde büyüyebilir.
Bu durumlarda doktorlar, T hücrelerini kanser hücrelerine saldırmaya başlayacak kadar canlandıran bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri ile hastanın bağışıklık sistemini potansiyel olarak güçlendirmeye yardımcı olabilir. Araştırmacılar fareleri bu ilaçlarla tedavi ettiklerinde, Y-negatif tümörleri olan hayvanlar, Y-pozitif tümörleri olanlardan daha iyi tepki verdi.
Bunun insan kanseri tedavisini etkileyip etkilemediğini kontrol etmek için bilim adamları, tümör hücrelerinde Y kromozomu kaybını dolaylı olarak ölçebildikleri mesane kanserli iki grup erkeğin verilerini gözden geçirdiler. Bir grup, mesaneleri alınmış hastalardan oluşuyordu ve diğer grup, bunun yerine immün kontrol noktası inhibitörleri ile tedavi edilen hastalardan oluşuyordu.
Tümörlerinde Y kaybı olan hastaların birinci grupta hayatta kalma olasılığı, bozulmamış Y’ye sahip hücrelere sahip olanlara göre daha düşüktü. Bununla birlikte, bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri ile tedavi edildiğinde, Y kaybı olanların, bozulmamış Y’ye sahip olanlara göre genel olarak daha iyi bir prognozu vardı.
Ekip, bununla birlikte tüm kanserlerin Y kromozomu kaybına aynı şekilde tepki vermemesi muhtemeldir, bu nedenle Y kaybının bir hastanın prognozu için her zaman kötü olup olmayacağı konusunda bazı tartışmalar olduğunu kaydetti.