Bilim insanlarınca yürütülen bir araştırma, ilerleyen yaşlarla birlikte görülen koku duyusu kaybının depresyona girme riskini artırdığını ortaya koydu.
Johns Hopkins Tıp Okulu’ndan bilim insanları tarafından yürütülen bir araştırma, yaşlı yetişkinlerde azalan koku alma duyusu ile yaşlılık depresyonu riski arasında bir bağlantı olabileceğini ortaya koydu. Çalışma açık bir neden sonuç ilişkisi göstermese de, azalan koku alma duyusunun genel sağlık ve mutluluğun bileşenlerinden biri olduğunu gösterdi.
2.125 kişi üzerinde 8 yıllık araştırma
Çalışma, yaşlı yetişkinlere odaklanan bir federal hükümet çalışması olan Sağlık, Yaşlanma ve Vücut Kompozisyonu Çalışmasındaki 2 bin 125 katılımcının verilerinin analiz edilmesi yoluyla yürütüldü. Başlangıçta sağlıklı olarak değerlendirilen katılımcılar sekiz yıl boyunca takip edildi. Bilim insanları katılımcıların oku alma duyularını, depresyon semptomlarını ve hareketliliklerini değerlendirdi. Sonuçlar, koku alma duyusu kaybolan veya önemli ölçüde azalan bireylerin, normal koku alma duyusu olanlara kıyasla belirgin depresif semptomlar geliştirme riskinin yükseldiğini gösterdi.
Araştırmacılar ayrıca çalışma grubunda üç depresif belirti trendi belirlediler: Kararlı düşük, kararlı orta ve kararlı yüksek. Koku alma duyusu daha zayıf olan katılımcıların orta veya yüksek depresif semptom gruplarına girme olasılığının daha yüksek olduğu belirlendi. Bu sonuç da koku kaybının ciddiyeti ile depresif semptomlar arasında bir korelasyon olduğunu gösterdi.
Gıdaların kokusunu almak çok önemli
Bulgular, koku alma duyusunun bazı sağlık sorunlarına potansiyel hassasiyet göstergesi olarak önemini vurguladı. Koku alma duyusu, bozulmuş yiyecekleri algılamak, yemeklerin tadını çıkarmak ve çevreyle ilişki kurmak da dahil olmak üzere hayatın çeşitli yönlerinde rol oynuyor. Çalışmaya göre koku almadaki azalma ile yukarıda belirtilen konularda yaşanan değişiklikler depresyonla bağlantılı biyolojik ve davranışsal mekanizmalarla ilişkili olabilir.
Araştırmacılar farklı yaşta yetişkin gruplarını incelemek ve depresyon teşhisi konan bireylerde koku alma sistemindeki değişiklikleri belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor. Bilim insanları ayrıca koku duyusuna odaklanan müdahalelerin ileri yaşlarda depresyon riskini azaltmaya yardımcı olup olmayacağını da araştırmayı planlıyorlar.
Yaşlı yetişkinlerde duyusal işlev, zihinsel sağlık ve genel iyilik hali arasındaki ilişkinin anlaşılmasına katkıda bulunan çalışmaya bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Olfactory Dysfunction and Depression Trajectories in Community-Dwelling Older Adults
We examined the relationship between baseline olfactory performance and incident significant depressive symptoms and longitudinal depression trajectories in well-functioning older adults. Inflammation and cognitive status were examined as potential mediators.
Older adults (n = 2 125, 71–82 years, 51% female, 37% Black) completed an odor identification task at Year 3 (our study baseline) of the Health, Aging, and Body Composition study. Cognitive assessments, depressive symptoms, and inflammatory markers were ascertained across multiple visits over 8 years. Discrete-time complementary log-log models, group-based trajectory models, and multivariable-adjusted multinomial logistic regression were employed to assess the relationship between baseline olfaction and incident depression and longitudinal depression trajectories. Mediation analysis assessed the influence of cognitive status on these relationships.