Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner, günlük hasta sayısının 6 bini geçtiği Türkiye’de yoğun bakımların durumunu RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlattı. Kıraner, “Kamuda çalışan hemşireler yoksulluk sınırında, özel hastanelerdeki hemşireler açlık sınırında maaş alıyorlar. Evden hastaneye yürüyerek gidiyoruz” dedi.
sputniknews: Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının kendilerine etkilerini ve yoğun bakımların durumunu RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlattı.
“Biz bu salgına çok hazırlıksız yakalandık. Ekranlara çıkan birçok bilim insanı Türkiye’nin yoğun bakım yatakları sayısında Avrupa’da ikinci sırada olduğunu söyledi. Ama bu sadece yatak. Yatak hastaya bakamaz“ diyen Kıraner’in açıklamalarının devamında şunlar öne çıktı:
- “Onlara bakacak hemşire sayımız yeterli değil bizim. Son zamanlarda alım yapılmaya başlandı ama güvenlik soruşturmalarının bitmesi, eğitimden geçmeleri hemen bugün yarın olabilecek bir şey değil. Biz Mart ayında bu açığı raporla bakanlığa gönderdik ve bu günlerin geleceğini belirttik. 20 bin üçüncü düzey, yani en üst düzey yoğun bakım yatağımız var. Bu 20 bin yatağı çalıştırabilmemiz için minimum 40 bin-50 bin yoğun bakım hemşiresine ihtiyacımız var. Biz şu an yarısına sahibiz.
- Ne yazık ki geçen haftadan beri Türkiye’de yoğun bakım sıraları oluşmaya başladı. 112’nin defalarca arayıp boş yatak sorduğunu duyuyoruz. Yoğun bakımlarda yüzde 70 doluluk var deniyor ama hesap hatası var. Pek çok yoğun bakım ünitesi ameliyathaneden ya da uyanma odalarından bozularak yapıldı. 12 yataklı ünite 50 yatağa çıktı 18 yataklı 50’ye çıktı. Aslında bu kadar artırılmış yatak sayılarına rağmen yüzde 70 mi bundan da çok emin değilim.
- Özel hastanelerdeki meslektaşlarımız günde 12 saat çalışıyorlar. 24 saat çalışan meslektaşlarımız var. Kovid’le mücadelede görev alan sağlık çalışanlarının virüs kapmaları durumunda bunun ‘meslek hastalığı‘ sayılmasına yönelik komisyonda sağlanan ilerleme, bizi tabi ki çok önemli. Önemli diyoruz çünkü tükenme noktasındayız. Biz canımızdan vazgeçmiş durumdayız. ‘Benim eğer başıma bir şey gelirse en azından yakınlarıma bir maaş bağlansın’ diyoruz. Bu kararın çıkmasını büyük hasretle bekliyoruz. Sesimizi duyurmak için büyük çaba harcıyoruz. Evlerimizden hastanelere yürüyerek, metrobüsle gidip geliyoruz. Haftanın 7 günü çalışıyoruz.”
‘İstanbul için acil bir kapanmaya ihtiyaç var’
Atilla Güner’in “Çözüm için ne öneriyorsunuz?” sorusu üzerine Kıraner şunları sıraladı:
- “İstanbul için acil bir kapanmaya ihtiyaç var. Sağlık çalışanlarının malzemelerinde eksiklik olmaması için çaba gösterilmesi gerekiyor. İstanbul için acilen hemşire ataması gerekiyor. Kamuda çalışan hemşireler yoksulluk sınırında, özel hastanelerdeki hemşireler açlık sınırında maaş alıyorlar. Bunların imkanlarının düzeltilmesi gerekiyor.”
Yoğun bakımlar doluyor, uzmanlar endişeli
“Yoğun bakımda her COVID-19 tanılı hastaya bir hemşire düşmeli”
Yoğun bakım servislerindeki çalışma yükünü paylaşan sağlık personelinin başında yoğun bakım hemşireleri geliyor. Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner, dünya örneklerine bakıldığında, yoğun bakım servislerinde her COVID-19 tanısı konan hastaya bir hemşire düştüğünü ve Türkiye’de de bu şekilde olması gerektiğini vurguluyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2016 verileri, Türkiye’de 12 bin 300 yoğun bakım hemşiresi olduğunu gösteriyor. Güncel sayı ise bilinmiyor ancak Kıraner Türkiye’de yoğun bakım hemşire açığı olduğunu ifade ediyor. Türkiye’de hemşire başına 431,2 kişi düşüyorken OECD ortalaması 102.
Ebru Kıraner’e göre, atanacak yoğun bakım hemşireleri COVID-19 hastalarına bakılan yoğun bakım servislerinde görevlendirilmemeli. Yeni personel başka servislere yönlendirilmeli ve deneyimli hemşireler yoğun bakımlara kaydırılmalı.
Kıraner, “7 gün 24 saat 1 dakika bile gözünüzü ayıramayacağınız hasta grubundan, cihaza bağlı hastalardan bahsediyoruz. Bütün ihtiyaçları yoğun bakım hemşireleri tarafından karşılanıyor. Bunu da deneyimli hemşirelerin yapabilmesi söz konusu” diyor.