Genç yaşlı herkesin hem iyi vakit geçirmek, hem yakınlarını ziyaret etmek hem de dinlenmek amacı ile heyecanla beklediği Kurban Bayramı tatiline çok az bir süre kaldı.
Sıcak hava nedeni ile yaz hastalıklarının artış gösterdiği bu dönemde yapılacak tatilin, sağlık problemleri ile tatsız bir hal almaması için, Bayındır Sağlık Grubu uzmanları bazı önemli uyarılarda bulundu.
“KALP VE DAMAR HASTALIKLARI MUTLAKA KONTROL ALTINDA TUTULMALI”
Kalp, şeker, tansiyon, kalp yetmezliği gibi kronik hastalığı olan bireylerin yaz tatilinden önce de bazı önlemler alması gerektiğini belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, “Tatile gitmeden önce doktor kontrolünden geçerek, tansiyon, şeker, böbrek fonksiyonları gibi değerlerin kontrol altında olduğundan emin olunması gerekiyor. Ayrıca tatile giderken mutlaka tansiyon cihazları ve kullanılan ilaçların yeteri kadar alındığından emin olunmalı. Yolculuğun süresi de büyük önem taşıyor. Uzun uçuşlar hareketsiz kalınarak pıhtı atma riskini artıracağından, mutlaka uçak içinde egzersiz yapılması gerekiyor. Araba yolculuklarında ise sık sık mola verilmesi ve bol sıvı alınması gerekiyor” dedi.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, tatil sırasında yapılması gerekenleri ise şu şekilde sıraladı:
- Saat 11.00 ile 16.00 arasında kalp, şeker ve hipertansiyon hastalarının güneş altında durması tehlikeli olduğu için sıcak havalarda mutlaka gölge ve serin yerlerde bulunulmalıdır.
- İshal olunması durumunda yaşanacak sıvı kaybı böbrekler üzerinde ciddi risk oluşturacağından dolayı acilen bir doktora başvurulmalıdır.
- Sıcak çarpması durumunda mutlaka serin bir ortama geçilip, vücudu soğutulmaya çalışılmalıdır.
- Sıcak havalarda alınan alkol miktarı sınırlandırılmalıdır.
- Kalp hastalığı bulunan bireyler denizde açılmayarak, ayakları yere değebilecek bir noktada kıyıya paralel yüzmelidir.
- Mutlaka geniş kenarlı şapka ve uzun giysiler giyilerek güneşten korunulması gereklidir.
5 MADDEDE GÜNEŞ YANIKLARINDAN KORUNMANIN YOLLARI
Güneşin cildimizi yaşlandıran en önemli sebeplerden biri olduğunu vurgulayan Bayındır İçerenköy Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ferihan Bilgin, “Güneşin birikici etkisi bulunuyor. Bu etki nedeni ile güneş lekeleri ve deri kanseri oluşabiliyor. Kısa vadede ise güneş yanıkları tehlikesi karşımıza çıkıyor. Deniz, havuz ve kum, güneş ışınlarını yansıtıcı etki yaratıyor. Bu nedenle plajda hava kapalı ve bulutlu olsa dahi korunmasız bir şekilde uzun saatler geçirmek, teknede ve havuz kenarında vakit geçirmek ciddi güneş yanıklarına sebep olabiliyor. 6-12 saat içinde şiddetli yanma, kızarma, şişme gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Eğer güneş maruziyeti daha fazla ise su toplaması da görülebiliyor hatta hastanede yatış gerekebiliyor” dedi.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Ferihan Bilgin güneş yanıklarından korunmak için yapılması gerekenleri ise 5 maddede listeledi:
- Güneşe çıkmadan 15-20 dakika önce mutlaka en az 30 faktörlü güneş kremi kullanılmalı.
- Krem sürülür sürülmez denize ya da havuz girilmemeli.
- 4 saatte bir, sürülen güneş kremi yenilenmeli.
- Çocukların mutlaka koruyucu kıyafetler ve şapka ile vakit geçirmesi sağlanmalı.
- 6 aylıktan küçük bebekler mümkün olduğu kadar güneşe çıkarılmamalı.
YAZ ENFEKSİYONLARINDAN KORUNMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Yaz aylarında artış gösteren ishalli hastalıkların en büyük nedeninin enfeksiyon hastalıkları olduğunu vurgulayan Bayındır İçerenköy Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Fatma Nur Özdoğan, “Bu enfeksiyonlara virüsler, bakteriler nadiren de parazitler sebep oluyor. Bu mikroorganizmalar kişilere kontamine yiyecekler, güvenli olmayan sular ve kirli ellerin ağzı götürülmesi ile bulaşıyor. İshal, kusma, ateş yüksekliği, kas ağrıları gibi belirtiler gösteriyor. Kusma ve ishal yolu ile kaybedilen sıvı, tuz ve mineral ile birlikte vücutta dehidratasyon tablosu oluşuyor. Bu durum çocuklarda ya da ileri yaştakilerde ağır seyredebiliyor. Akut gastroenterite neden olan bu mikroorganizmaları önlemede en etkili yöntemin el hijyeninin sağlanması olduğu unutulmamalıdır. Yemeklerden önce ve sonra, yemek hazırlamaya başlamadan önce ve sonra, ortak kullanım alanları kullanılırken mutlaka ellerin yıkanması gerekiyor. Buna ek olarak hijyenik ortamda hazırlanan gıdalar ve kaynağı bilinen suların tüketilmesi önem taşıyor” ifadesinde bulundu.
DIŞ KULAK YOLU ENFEKSİYONUNDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Bayındır İçerenköy Hastanesi Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Dr. Berna Yayla Özker kulak yolu enfeksiyonları ile ilgili “Kulak kepçesinden başlayıp kulak zarına kadar uzanan dış kulak yolu enfeksiyonları, sıcaklık ve nem artışından dolayı yaz mevsiminde sık görülüyor. Enfeksiyonların en sık görülen nedenlerini bakteriler ve mantarlar oluşturuyor. Kulak tıkanıklığı, kulak akıntısı, kulakta zonklayıcı ağrı, dokunma ile ya da çiğneme ile artan kulak ağrısı gibi durumlar sıklıkla karşılaşılan şikayetlerin başında geliyor” diyerek korunma yollarını şu şekilde sıraladı:
- Kulağın kir açısından kontrolünün yaptırılması,
- Kulağın yabancı bir cisimle kaşınmaması,
- Kulak çöplerinin kullanılmaması,
- Kulağın nemli bırakılmaması,
- Kirli deniz ve havuzlara girilmemesi,
- Diyabet hastalığı olanların kan şekerinin regüle olması gerekiyor.
İLK MÜDAHALEDE UYGULANAN DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR HAYATI TEHLİKEYE ATIYOR
Yaz aylarında sıcak çarpması, boğulma, güneş yanığı, deniz canlıları ile temas, akrep sokmaları ve yılan ısırmaları gibi bazı klinik tablolar artış gösteriyor. Bu gibi durumlarda ilk müdahalenin büyük önem taşıdığını ancak halk arasında uygulanan yöntemlerin birçoğunun hastaya yarar sağlamak yerine zarar verdiğini söyleyen Bayındır İçerenköy Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Gökhan Sağlamol, acil müdahale edilmesi gereken durumları sıraladı.
- Sıcak çarpması: Güneş altında, sauna, hamam gibi sıcak ortamlarda uzun saatler geçirildiğinde görülüyor. Bu durum kas krampları, bulantı, kusma, halsizlik, kırgınlık ve bitkinlik ile kendini gösteriyor. Ağır vakalarda ise vücut ısısı 40 dereceye çıkabiliyor ve beraberinde bilinç değişikliği, dengesizlik, nöbet, koma hatta can kaybına neden olabiliyor. İlk müdahale olarak hastanın serin bir ortama alınması, ayaklarının havaya kaldırılması ve oral hidrasyon sağlanması gerekiyor. Ancak hastanın durumu ağır seyrediyorsa sadece soğutma işlemi yapılarak, acil destek istenmesi gerekiyor.
- Güneş yanığı: Ciltte kızarıklık, ödem, şişlik, ağrı ve kaşıntı şeklinde kendini gösteriyor. İkinci derece yanıkta ise içi su dolu kesecikler ile karşılaşılıyor. Bu şikayetlerin direkt buzu cilde değdirmeden, havlu içine sarılan buz uygulaması ile geçmemesi durumunda ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması büyük önem taşıyor.
- Boğulma: Sudan çıkarılan kişinin ilk önce nabzı ve solunumu kontrol edilmelidir. Ardından 112 ile çağrılan ambulans gelene kadar temel yaşam desteği sağlanmalıdır.
- Deniz canlıları ile temas: Zehirli deniz canlıları temas ettiği yerde lokal olarak ödem, şişlik, kızarıklık, acı şeklinde belirtiler veriyor. Daha ciddi toksinleri olan canlılar ise anaflaksi gibi sistemik bulgular oluşturabiliyor. Bu tür durumlarda halk arasında yapılan amonyak, sirke ya da sıcak su uygulamasından kesinlikle kaçınılmalıdır. Temas eden bölgeye soğuk uygulaması yapılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
- Akrep sokmaları ve yılan ısırıkları: Halk arasında en çok müdahale edilmeye çalışılan durumlardır. Ancak pek çok yanlış uygulama söz konusudur. Isırığın yukarısından turnike yapılması bölgenin kan dolaşımını bozarak, ısırılan uzvun kaybına neden olabilir. Ayrıca ısırılan yerin kesilerek kan akıtılması sonucunda zehrin çıkacağına inanılması da yanlıştır. Tüm bunlar hastaya zarar verir. Akrep sokmalarında ve yılan ısırıklarında acilen en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.