Merhaba Sevgili Dostlarım.
İçinde bulunduğumuz koşullarda, birçok şeyin değişikliğe uğradığı gerçeğinden hareketle, bunun iş dünyamıza ve de kurumsal yaşamımıza yansımasının, çok doğal olduğu görüşüne katıldığınızı zannediyor ve bu yazıda birlikte olduğumuz için, sizlere en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi, Pandemi; kısa bir sürede, yaşam biçimimiz ve çalışma şeklimiz üzerinde hem olumlu, hem de olumsuz birçok değişimler yarattı. Salgın ile birlikte, olumlu diyebileceğimiz yönde, “Evden Çalışma” deneyimi ile karşı karşıya kaldık. Uluslararası ve de ulusal yapıda birçok büyük şirket, uzaktan çalışma modelini çalışanları için, ya zorunlu hale getirdi ya da bu tür çalışma şeklini destekledi. Olumsuz yöndeki değişimleri ise, özellikle bu dönemde, çalışma hayatındaki ekonomik sıkıntıları, bizzat yaşayanlar çok iyi biliyor!
Önce sağlık, sonrada iş ve güç problemlerinin, biran önce çözüme kavuşmasını diliyorum!..
İş dünyamızdaki yeni kurumsal yaşamda çalışma koşulları, her geçen gün çok hızlı bir şekilde gerçekleşiyor ve benimseniyor. Daha kalıcı bir şekilde, uzaktan çalışmaya doğru yol alıyoruz.
Özellikle hizmet sektöründeki kurumların veya şirketlerin, uzaktan çalışma çözümlerini; daha sağlam zeminler üzerine kurması, artık çok daha önemli bir konu haline gelmekte!
Bu nedenle, daha önceki normal zamanlarda olduğu gibi “Çalışan Memnuniyeti”ni de gözardı etmeden, uzaktan çalışma dönemlerinde de; “Dijital Dönüşüm ve Yönetim Stratejileri + İnsan Kaynaklarının Yeni Gelişmelere Uyumu + Tüm Verilerin Korunması + Siber Güvenlik Unsurları + Yeni Çalışma Alanları + İş Akış Planı + Yeni Organizasyon Şeması + Performans Yönetimleri + Takım / Ekip Çalışmalarını Desteklemek + İletişimi Geliştirmek ve Yeni İş / Yaşam Dengelerini Oluşturmak” gibi konuların, üstdüzey yöneticilerimiz için, ön planda olduğunu düşünüyorum!
Eminim bu arada, sizlerde benim gibi, ‘Kurumsal Yaşamdaki Yeni Gelişmeler’ ile ilgili yayınları, webinarları, konferansları, eğitimleri, zirveleri ve destek programlarını takip ediyorsunuzdur!
Hemen hepsinde, kurumsal yaşamdaki bir takım yeni gelişmelere ve önerilere yer veriliyor. Ancak bazılarında; çalışanlarında ‘İnsan’ olduğunun, biraz göz ardı edildiğini gözlemliyoruz!..
Şu sıralar, sağlık problemlerinin yanında – çalışma hayatında, ister iş sahibi/esnaf/tacir olsun, isterse her hangi bir yerde “vasıflı veya vasıfsız eleman” olsun, insanların en önemli sorunları;
1) İşletmelerinin kapı anahtarını çevirebilmek veya kepenklerini kaldırabilmek…
2) İşveren veya eleman olarak, iş veya iş sahası bulabilmek…
3) Ticaret veya sanayi olarak, yaptığı işi döndürebilmek…
4) Geçinebilecek kadar gelir elde edebilmek…
5) Varsa, eşi ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak…
Tabii, bu arada; geçim derdi sonrası, kendi yaşamlarına son verenleri de, rahmetle anıyorum!
Kısaca, inşallah bu sıkıntılı dönemi, hem ülke hem de dünya olarak, biran önce atlatmak dileği ile içinde bulunduğumuz pandemi döneminde, ulusal ve uluslararası ekonomik ülke hedefleri doğrultusunda, küçük ve orta boy işletmelerimize, ekonomik etkinliklerine biraz olsun destek olmak amacıyla Kosgeb tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan Kobigel Kobi Gelişim Destek Programlarının, tüm küçük ve orta boy işletmelerimize yararlı olmasını diliyorum.
Konunun çok fazla detayına girmeden Yapılan Proje Teklif Çağrılarına + Süre ve Bütçelerine + Destek Oranlarına + Başvuru Tarihlerine değinerek, katılan tüm projelere başarılar diliyorum.
Böyle bir dönemde “İmalat Sanayi Sektörü”ne, güzel bir destek niteliğindeki, proje çağrıları;
1) İmalat ve Sanayi Sektöründe, Dijitalleşme Sürecine Katkı Sağlayabilecek, Yerli Teknoloji Desteği Proje Tekliflerine…
2) İmalat ve Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin, Üretim ve İlgili İş Süreçlerinde Dijital Teknolojilerden Yararlanma Düzeyinin Arttırılması, Proje Tekliflerine… Açık!
*) Proje süresi en az 8 Ay ve en fazla 16 Ay…
*) Destek üst limiti her 2 çağrı içinde 300.000.-TL geri ödemesiz + 700.000.-TL geri ödemeli olmak üzere toplamda 1.000.000.-TL…
*) Son başvuru tarihi 17 Mayıs 2021 – Ama, tam kapanma nedeniyle uzatılması muhtemel!..
*) Her zaman için “Dijital Teknoloji”yi ön planda tutan uygun proje konuları + Desteklenecek proje gider grupları + Destek oranları için… Bakınız! İnternet J
Yukarıda bahsettiğim, Kobi Gelişim Desteklerinin imalat ve sanayi sektörü ile ilgili olması çok doğal. Hayırlı ve de uğurlu olsun!
Ancak son pandemi dönemindeki esas sorun, daha çok; yazının başında bahsettiğim, esnaf nitelikli hizmet sektörlerinde. Ayrıca, sorun sadece; iş dünyamızda, bunlarla da sınırlı değil! Covid-19 Pandemi dönemi sonrası, “hem iş – hem de özel” yaşamın nasıl şekilleneceği, ciddi anlamda soru işaretleri taşımakta. Yani bazı sektörlerde çok büyük bir ivme kazanan uzaktan çalışma standartları, bazı sektörlerde ise “insan faktörü” maalesef göz ardı edildiğinden, zaman geçtikçe bazı sıkıntılara yol açmakta.
Bu noktada, konunun çok değerli uzmanlarından Prof. Dr. Acar Baltaş’ın “Pandemi Sonrası Çalışma Hayatı” başlıklı yazısının ilk ve son paragraflarında yer alan;
“Çalışanlarının uzaktan çalışmalarını hayal dahi edemeyecek yöneticiler, geçen yıl Mart ayının üçüncü haftasında hayatlarının şokunu yaşadılar. Çünkü işin doğasının elverdiği türden bazı iş yapanlar için, evden çalışmak – bir seçenek olmaktan çıktı ve zorunluluk oldu. Hiç şüphesiz ki, uzaktan çalışmanın ve uzaktan çalışanları yönetmenin iki temel zorluğu var. Birincisi; standart performansı yönetmek! İkincisi de; bağlılığı sağlamak! Ancak hala bunu içine sindiremeyen ve eski güzel günlerin geri gelmesini bekleyen yönetici ve iş sahipleri var. Orta yaşın üzerinde ve kendi yollarının doğruluğuna inanan aile şirketlerinin kurucu babaları veya onların temsilcileri bunların başında geliyor. Ancak küresel ölçekte yapılan ve Türkiye’yi de içine alan çalışmalar, pandemi sonrasında işgücünün yüzde 25’ten fazlasının, evden veya uzaktan çalışacağını ve birçok kurumun çalışanlarına bu imkânı sunacağını gösteriyor…
… Hiç şüphesiz pandemi sürecinde bütün çalışanlar aynı şekilde etkilenmiyor. Bu konuda bireysel nedenleri bir tarafa bırakarak, bu süreçten daha az olumsuz etkilenen kurumların özelliklerine bakmak öğretici olabilir. Pandemi öncesinde, çalışanlarının içselleştirdiği güçlü bir misyona ve iş yapma biçiminde ve de çalışanlar arasındaki ilişkilerde kendini gösteren, bir değerler sistemine sahip kurumlar, bu süreci daha az sarsılarak veya sarsılmadan geçirmiştir. Çalışanlara seslerini duyurma imkânını sunan ve bu sese karşılık veren kurumlar doğabilecek sorunları önledikleri gibi, kurumsal bağlılığı da artırmışlardır. Çalışanlara, tükenmeyle başa çıkmak konusunda yardımcı olan özelliklerin başında, anlam duygusu hissetmek gelmektedir. Psikolojik sorunlarını konuşabilecek iş arkadaşları olanlar, aile ve arkadaşlarıyla sıkı bağları olanlar, bu süreçten daha az zarar görmüştür. Ancak en belirleyici olan empatik bir yöneticiye sahip olmaktır!” şeklindeki açıklamalar, yeni kurumsal yaşamımızın nasıl gelşebileceğini, net bir şekilde ortaya koyuyor.
Bu konuya çok değerli katkılarından dolayı Sn. Mustafa Yeşilli + Sn. Necla Güler + Sn Aytepe Gezen + Sn Mehtap Temmuz Tekin + Sn. Farege Nusret Çanakkale’ye içten teşekkürlerimle!..
Daha mutlu bir gelecek için…
Sevgi ve saygılarımla
ALİ RIZA DEĞER
iletişim
[email protected]