Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı, Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel; ‘Kalabalık oluşturmamak, mutlaka maske takmak, sosyal mesafeyi korumak ve hijyene uymak; yeni normalin kaçınılmaz 4 kuralı” dedi. Hürriyet
AVM ve kuaförler 11 mayıs ta açılıyor
AVM’de Deneme kabinleri sürekli dezenfekte edilecek.
– Denenen kıyafetler UV ışınları ile dezenfekte olacak. Bir süre başka müşteri tarafından denenmeyecek.
– Ödeme sırasında en az 2 metre mesafe olacak.
– Ortam sürekli kontrol edilecek.
– Girişlerde ateş ve maske kontrolü yapılacak.
X-ray yerine el dedektörü kullanılacak.
– Müşteri sayısı kapalı alana göre belirlenecek.
– Gidiş ve geliş şeklinde yürüyüş yolları belirlenecek.
– Yürüyen merdivenler sürekli dezenfekte edilecek.
– Asansörler çalışmayacak.
Berber ve kuaförde;
Randevusuz müşteri alınmayacak. Müşteriye ikram yapılmayacak.
– İçeride müşteri beklemeyecek.
– Galoşsuz girilmeyecek.
İki koltuk arası boş olacak.
– Makas ve makineler sürekli dezenfekte edilecek.
– Tek kullanımlık havlular verilecek. Aynı havlu başka müşteride kullanılmayacak.
Koltuklar her müşteriden sonra dezenfekte edilip 15 dakika boş bekletilecek.
– Müşteriler maske ile girecek, çalışanlar siperlik kullanacak.
Müşterinin kendi traş malzemesi ile gelmesi önerilmekte!
“ESKİ NORMALDEN DAHA İYİ BİR YOLA İHTİYAÇ VAR”
Kriz sonrası sosyal ve ekonomik iyileşme için olağanüstü uluslararası desteğe ve siyasi taahhütlere ihtiyaç duyulacağı vurgulanan açıklamada, “Toplumların ve ekonomilerin eski normalden daha iyi, daha sürdürülebilir, cinsiyet eşitliğinin olduğu ve karbon nötr bir yola ihtiyacı var” denildi.
Eski normale dönüş olmayacağı ve hükümetlerin yeni bir ekonomi ve daha fazla istihdam yaratmak için harekete geçmeleri gerektiği kaydedilen açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ”Kriz sırasında ve sonrasında yapacağımız her şey, pandemi, iklim değişikliği ve karşılaştığımız diğer küresel zorluklar karşısında daha dirençli, daha eşit, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomiler ve toplumlar inşa etmeye odaklı olmalı” şeklindeki değerlendirmesine de yer verildi.
Koronavirüs sonrası tarımda ‘yeni normal’
Gelin isterseniz tarım ve gıda sektöründeki yeni normale birkaç başlık üzerinden bakalım.
*** Tarımsal üretimde teknolojinin ağırlığı zaten her geçen gün artıyor ama koronavirüs salgınından sonra bu sürecin daha da hız kazanacağı kesin. İnsan gücü yerine robot gücü daha tercih edilir olacak. Bir başka değişle “emek yoğun” bir tarım ve gıda piyasasından “robot yoğun” bir dönem kapıda. Salgınla birlikte Avrupa Birliğinde kapanan sınırlar Almanya, İspanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin mevsimlik tarım işçisi ihtiyacında önemli sıkınlar yarattı. “Hasadı kime yaptıracağız?” sorusu ve endişesiyle deyim yerindeyse “iş gücü kıtlığı” yaşandı. Türkiye’de de durum çok farklı değil. En sıcak ve somut örneği çay hasadından verelim. Mayıs ortasında başlaması beklenen çay hasadı için Gürcistan’dan gelmesi beklenen 40 bin mevsimlik işçiye sınır kapıları salgın nedeniyle kapatılınca, üstüne üstlük İstanbul’da yaşayıp Karadeniz illerinde çay bahçeleri bulunan yaklaşık 50 bin çay üreticisine seyahat yasağı çıkınca şimdi herkes çayı kimin hasat edeceğini merak ediyor.
Dolayısıyla bugün için bu söylem erken gelebilir ama artık ekim, dikim, zararlı ile mücadele ve hasat gibi konularda robotlar/makineler bir lüks olmaktan çıkıp zorunlu ihtiyaç halini alacak. Tarımda teknoloji ve inovasyonu olduğundan daha yoğun hissedeceğiz. Hatta Jared Diamond’ın “Tüfek, Mikrop ve Çelik” kitabındaki şu paragraf sektörün kendi alt dallarında bu alanda yaptığı çalışmalar ve gelecek açısından durumu özetler nitelikte: “Klasik çağlarda kölelerin emeğinin ucuz olması görünüşe bakılırsa yenilikleri baltalıyordu. Oysa şimdi ücretlerin yüksek oluşu ya da insan emeği açığı, teknolojik çözüm arayışlarını kamçılıyor. Örneğin, Kaliforniya’daki çiftliklere Meksika’dan gelen mevsimsel ucuz emeğin göç politikalarında yapılması planlanan bir değişiklikle gelmeme olasılığı belirince, Kaliforniya’da hemen makineyle toplanabilecek bir domates cinsi geliştirme girişimleri başladı…” Görüldüğü üzere bu değişimi tarımın her aşamasında bundan sonraki dönemde daha yoğun görüyor ve hissediyor olacağız. Tabii bu durum istihdam piyasasında da köklü bir değişimin öncü habercisi olarak okunabilir.