Yeni yapılan yasal düzenleme ile terör örgütleriyle iltisakları olduğu düşünülen bazı vekiller bayram yaptı. Ancak işin aslı tam öyle değil; anlatayım.
HİLÂL KAPLAN’ ın yazısı, Hangi doktor, hangi hastane? 1 . Öncelikle çıkan yasa ile terör suçu sabit doktorlar için değişen hiçbir şey yok. FETÖ veya PKKve diğerleri, şayet terör örgütü sempatizanı veya destekçisi olduğunuz kesinleşirse, devlet veya özel hiçbir yerde çalışamazsınız.
2 . Güvenlik soruşturması, hüküm değildir.
Devletin güvenlik ve istihbarat kurumlarının bir kişiye dair bazı bulgulardan yola çıkarak oluşturduğu kanaattir.
Dolayısıyla devletin hukuki olarak bu kişileri dışlama hakkı var. Ancak özel işletmeler için yeni bir kanun çıkarılmadıkça bu geçerli değil.
3 . Düzenleme getirilen kısım da hükümlüleri değil, güvenlik soruşturmasından olumlu görüş almamışları kapsıyor. Mevcut yasaya göre, tıp fakültesini bitiren her doktor adayı, diplomasını almadan önce zorunlu hizmet yapmak durumunda. Aksi halde diplomasını alamaz. Ancak devlet, güvenlik soruşturmasından olumlu sonuç almamış kişilerin zorunlu hizmet yapmasını istemiyor. Zira örneğin PKK iltisakından şüphenilen bir doktoru, PKK’nın daha etkin olduğu bir yere göndermek istemiyor. Şayet bu kişiler dava açarlarsa da, haklarında somut delil olmadığı için anında diplomalarını almaya hak kazanıyorlar. Bu sebeple, yeni çıkan yasayla, güvenlik soruşturmasından geçmemiş doktor adaylarının maaş almadan, zorunlu hizmet dönemi bitene kadar 450 gün bekletilmesi sağlanıyor. Ondan sonrasındaysa, yine mevcut yasaya göre devlette değil, sadece özel kurumlarda iş bulabiliyorlar.
Tekrar edelim: Hakkında somut delil olanlar zaten kanunen doktorluk yapamıyor.
4 . Geldik mevzunun bam teline:
Güvenlik soruşturmasından olumlu geçemeyen doktorların kanunen SGK anlaşmalı özel sağlık kurumlarında çalışmasının önünde bir engel yok.
tamamı için kaynağa bakınız
“acil ihtiyaç duyduğumuz bir dizi yasal düzenlemeler TBMM Genel Kurulunda 15 Kasım günü kabul edilmiştir”
Yeni sağlık yasasının getirdikleri