Yerli patent başvuru sayısı yüzde 23 arttı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2015’te yerli patent başvuru sayısının bir önceki yıla göre yüzde 13, 2016’nın ilk 3 ayında ise yüzde 23 oranında arttığını belirterek, ‘Diğer ülkelerin yüzde 1, 2 oranındaki artışları, hatta küçük azalmaları bile yeterli gördüğü bir ortamda, Türkiye olarak elde ettiğimiz bu başarı bizi umutlandırıyor ama asla tatmin etmiyor. Bu yarışı rekabet halinde olduğumuz ülkelere göre pek çok dezavantajla sürdürüyoruz ama başaracağız.’ dedi.
Erdoğan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türk Patent Enstitüsünce JW Marriot Otel’de düzenlenen 5. Türk Patent Ödülleri Töreni’ne katıldı.
Ödüle layık görülen firma ve kurumların temsilcilerini tebrik ederek konuşmasına başlayan Erdoğan, ‘Ülkemiz ve milletimiz için yeni fikirler ortaya koyan, sorunlara çözümler üreten herkesi şahsım, milletim adına şükranla anıyorum. Ödüllerini takdim edeceğimiz kurumlarımızı, mühendislerimizi ve tasarımcılarımızı özellikle tebrik ediyorum.’ diye konuştu.
‘Küresel yarışa geç başladık’
Türkiye’nin sınai mülkiyet alanında son 13 yılda büyük mesafe katettiğine dikkati çeken Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:
‘Geride bıraktığımız 2015 yılında Türkiye, 5 bin 500’ü aşkın başvuruyla yerli patent başvuru sayısını bir önceki yıla göre yüzde 13 oranında arttırdı. 2016 yılının ocak, şubat ve mart aylarında yerli patent başvuru sayımız bu defa yüzde 23 oranında artış gösterdi. Uluslararası verilere baktığımızda 2014 yılında ülke olarak 853 uluslararası patent başvurusu yaptık. 2015 yılında ise bu sayı yüzde 18 artışla bin barajını aştı. Diğer ülkelerin yüzde 1, 2 oranındaki artışları, hatta küçük azalmaları bile yeterli gördüğü bir ortamda, Türkiye olarak elde ettiğimiz bu başarı bizi umutlandırıyor, ama asla tatmin etmiyor. Zira biz ülke olarak pek çok alanda olduğu gibi sınai mülkiyet alanında küresel yarışa geç başladık. Bu yarışı rekabet halinde olduğumuz ülkelere göre pek çok dezavantajla sürdürüyoruz ama başaracağız. Hamdolsun son 13 yılda iyi bir atakla pek çok ülkeyi geride bıraktık. Bu dönemde patent başvuru sayımızın 13 katına, patent tescil sayımızın 23 katına çıkması, aldığımız mesafenin büyüklüğünü gösteriyor. 2015 yılında 40 bini aşkın tasarım başvurusuyla Türkiye en fazla tasarım başvurusu yapılan ülkeler sıralamasında Avrupa’da ikinci, dünyada ise dördüncü sırada yer alıyor.’
’13 YILDA BÜYÜK MESAFE KATETTİK’
Onların heyecanı, yenilik üretme arzusu olmasaydı, yeni Türkiye için umutlarımız olamazdı. Arka planında ortak çalışma planı, motivasyonun olduğunu biliyorum. Bu başarının diğer firmalara da örnek olmasını diliyorum. Türkiye sanayi alanında 13 yılda büyük mesafe katetti.
2015’te 5.500’ü aşan başvuru ile yerli patent başvuru sayısını yüzde 13 arttırdı. 2016’nın başında bu defa yüzde 23 oranında artış gösterdi.
Uluslararası verilerde ise 2014’te 853 patent başvurusu yaptık. 2015’te 1000 barajını aştı. Bizi umutlandırıyor ancak tatmin etmiyor.
Sanayi mülkiyet alanında küresel yarışa geç başladık. Pek çok dezavantajla sürdürüyoruz, ama başaracağız.
‘TÜRKİYE 40 BİNİ AŞAN TASARIM BAŞVURUSU İLE AVRUPA’DA İKİNCİ, DÜNYADA İSE DÖRDÜNCÜ SIRADA YER ALIYOR’
Patent başvuru sayısı 13 katı, tescil sayısı ise 23 katına çıktı. 2015’te 40 bini aşan tasarım başvurusu ile Avrupa’da ikinci, dünyada ise dördüncü sırada yer aldı. Marka başvurularında ise 2011’den beri Avrupa en fazla başvuru yapılan ülke Türkiye oldu. Sadece sanayi mülkiyet verilerine bakarak kabına sığmayan bir Türkiye’yi görebilirsiniz. Açıkcası özellikle son 3 yıldır yaşadığımız sorunların bu durumdan bağımsız olmadığını düşünüyroum. Ülkemizin üzerinde bazı oyunlar oynanıyorsa arkasında bu başarılı sıçrama var.
‘TÜRKİYE ARTIK ESKİ TÜRKİYE DEĞİL’
Her kim Gezi olaylarının, 17-25 Aralık darbe girişimlerinin, terör olaylarının bu büyük başarılarla alakası olmadığını söylerse onun idrakinden şüphe ederim. Türkiye artık eski Türkiye değil.
Ayağına her çelme takıldığında yere kapaklanan, istikrarı pamuk ipliğine bağlı Türkiye artık yok. 2023 hedeflerimize mutlaka ama mutlaka ulaşacağız.Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye’nin bugün geldiği yer itibariyle küçük başarılarla yetinmemiz söz konusu olamaz. Bizim hedeflerimiz çok büyük. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi haline getirmeden bize rahat yok.
İhracatı 500 milyon dolara ulaştırmadan bize rahat yok. Kendi yazılımlarının sahibi olmayan bir Türkiye yeni Türkiye olamaz. Sınai mülkiyet meselesinde de hepimize çok büyük görevler düşüyor.
Bu alanda çalışan herkese sesleniyorum. İlk çeyrek itibariyle olumlu olan sınai mülkiyet konusunda sıçramayı hep beraber gerçekleştirelim.
YIL SONUNDA ULUSLARARASI OLACAK
Yapısal reformlar hayata geçiriliyor, geçirilmeye de devam edecek. 2000’li yılların başında patent başvurularını inceleyemediği için yabancı kurumlara göndermek zorunda kalıyordu. Bugün aynı kurumumuz uluslararası kabul edilme seviyesine geldi. Artık bu ayıpları ortadan kaldırma mecburiyetindeyiz.
Bu yılın sonunda Türk Patent Enstitüsü uluslararası olacak. Kurumsal düzeydeki bu ilerleme sınai mülkiyet hakları konusunda çalışmaları beraberinde getirdi.
Bu doğrultudaki çalışmaları özellikle destekleyeceğimi ifade etmek istiyorum. Kritik önem arzeden konulardan biri de hukuki altyapıdır.
Sınai mülkiyet kanunu tasarısını Meclis’e sevkedilmesinden de büyük memnuniyet duydum. Kısa sürede yasalaşacağına inanıyorum.
PATENT BORSASI HAYATA GEÇİRİLİYOR
Önemli düzenlemeleri de beraberinde getirecek. Borsa İstanbul’la düzenlenen Patent Borsası’nın da en kısa sürede hayata geçmesinden yanayım.
Ülkemizin 7 bölgesinden 7 coğrafi işaret tanıtımı yapılıyor. Bunların hepsi önemli ve sevindirici gelişmelerdir. 189 tescilli coğrafi işaretimizi artırırken, dünya çapında bilinmesini sağlayan çalışmaları da sürdürmeliyiz.
Geçmişte bizim sahip çıkmadığımız değerlerin nasıl sahiplenildiğini hatırlıyoruz. Şehirlerimiz kendi değerlerine, ülkemiz de bunların tamamına sahip çıkarak Türkiye markasını her alanda tanıtmamız gerekiyor.
Sabah